Tarih ve milletlerin kaderini kanunlar, kurallar ve gelenekler değil liderlerin şahsi dehaları değiştirmiştir. TürkMilletinin yetiştirdiği liderlerde, Uluslarını yer yüzünde birinci sıraya çıkarmayı başarmışlardır. Bu başarılarını da asla kendilerine mal etmeyip, milletlerine armağan etmişlerdir. Kendinde üstünlük görenler asla lider olamamışlardır.

Milletine hizmet etmek isteyenler, her şeyden evvel önce kendi milletlerinin ve başka milletlerin yetiştirdiği dâhileri, liderleri ve onların hayatlarını, yaptıklarını ve yapmadıklarını defalarca okuyup, inceleyerek kendilerine kılavuz olarak alırlarsa, toplumlarına ve insanlığa hizmette ilk adımı atmış olurlar. 

Yakın tarihte lider dendiğinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK, Pakistan’ının kurucusu Muhammed Ali CİNNAH, Hindistan’ın kurucusu Mahatma GANDİ gelmektedir. Fransa’yı toparlayan Charles DE GAULLE, Eski Yugoslavya halklarını ayakta tutan ve birlikte yaşamalarını sağlayan JosipBrozTİTO geliyor.Dünyayı kana bulayanHitler, Mao, Lenin, Stalin, Mussolini, Napolyon’da halklarını arkalarında sürüklemeyi beceren liderlerdir.

Liderlerlerin fikirlerinin oluşmasına ve gelişmesine hangi olay neden olmuştur? Başarıyı nasıl elde etmişler ve uğradıkları başarısızlıklarından nasıl ders alarak yollarına devam etmişler. Toplumlarına yararlı olabileceklerini inandıkları için bin bir güçlük içerisinde yürümüşlerdir? İhanetlerden, ders almayı bilmişler, asla halkları ile hesaplaşma düşüncesinde olmamışlardır.

Lider ve dâhiler halklarıyla ve insanlıkla kavga etmeyen, halkını bölme değil bütünleştirmeye gayret gösteren ve başaran kişidir. Lider ve dahi asla insanlık ve medeniyet düşmanı olan kişi değildir. Tam tersine hizmet edendir. Bu tarifin dışında kalanlar seçilmiş ve atanmış kişilerdir.

İnsanlık tarihi, liderler ve dâhiler sayesinde sürekli değişim ve gelişim içinde olmuştur. Dâhilerin ürettikleri yeni teknoloji insanlığa hizmet ettiği gibi, yok etmeye yönelik girişimlerde olmuştur. Teknolojinin, zararından korunmak için tehlikeyi fark eden, karşı tedbirler üreten,dâhiler ve liderler insanlığı yer yer kurtarmıştır.

Bunları kabul etmeyenler zırcahil, ahlak yoksunu, menfaatçi, kısa görüşlü yöneticilerdir. Önemli olan toplumun başına, basiretsiz, ehliyet ve liyakatten yoksun kimseleri getirmemektir. Hasbelkader getirilmişse indirmektir. Toplumlar bu gerçeği gördükleri sürece hep diri ve canlı kalmışlardır.

Tutarsız davranan partiler, siyasiler, üst düzey bürokratlar, seçilmek, makam kapmaktan başka bir şey düşünmeyen genel başkan ve milletvekilleriyle, toplumun akıbeti pek hayırlı olmuyor. Toplumun makûs talihi vetarihifazla değişmiyor.Cumhuriyet dönemi, iniş- çıkışlar, ihtilaller ve siyasi kavgalardan dolayı istikrar ve düzenli kalkınma ve idare olamamıştır. Türkiye’de ciddi anlamda LİDER boşluğu var. Bu boşluk doldurulmadıkça, istikrarı yakalamanın imkânı yok.

Bilim ,sanat ve gerçek inançla uğraşmanın epey gerisinde kalan, sadece hangi mesleğin daha çok para getirdiğiyle ilgilenen nesilleri, bilim, sanat ve gerçek inanca yöneltecek ve milletin birlik ve yücelmesini sağlayacak, dâhi ve lidere şiddetle ihtiyaç var. Gençliği, kendi çıkarları ve siyasi emelleri için kullananlara da halkımız izin vermemelidir.

Tarihi değiştiren büyük önderler, hatalarını anlayınca düzeltmeyi bilmişlerdir. Hatadan dönmek, zayıflığın değil, güçlülüğün belirtisidir. Nereden, nereye geldik ve nereye gidiyoruz? Diyen çoğu insan bu sorulara kafa yormamayı, risk almamayı, düşünmemeyi tercih ediyor. Kalkınma ve gelişmeyi sağlayanlar, düşünen ve sorgulayanlar olmuştur.

HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.

 


15.05.2024 08:54:00

Rasim Gül

TARİHİN AKIŞINI, KİM DEĞİŞTİRİR?

TARİHİN AKIŞINI, KİM DEĞİŞTİRİR?