Burada kimseyi eleştirmek için bu yazıyı kaleme almak istemiyorum. Ancak bu konu Aksaray için çok önemli olduğu için tartışmak istiyorum. Konuyu on senedir çok yakinen bilen ve takip eden bir gazeteciyim. Çeşme suları sos demeye geldiği için Evren başkan zorunlu olarak suyun tasarruflu kullanılması konusunda vatandaşları uyarmak zorunda kalmıştır. Ancak on seneye yakındır yeni bir su şebekesinin arıtmaya verilerek şehri 50 yıl susuzluktan kurtarılması için görkemli bir temel atma ve meydan mitingi yapılmıştı.
Konuyu başından bu yana sizlerle paylaşmak istiyorum. İlimiz eskiden bu yana içme suyu problemi yaşıyor. Mamasın barajı ise Melendiz çayından gelen su ile dolan bir barajdır. Barajın yetmiş sene önce yapılmasının amacı ise sulamada kullanılmaktı.
Mamasın barajına gelen suyun çeşitli ikametgah köy ve kasabalarından geçtiği için, bu bölgelerinin her türlü atık suyu bu suya akıp karışmaktadır. Dolayısı ile bu baraj suyunun içme suyunda kullanılamayacağı ve hatta abdest bile alınamayacağı ilimizde çok konuşuldu.
Yeni bir içme suyu kaynağı tespit edilemediği için dönemin belediye Başkanı rahmetlik Ahmet Er muhalefet olmasına rağmen içme suyu olarak baraj suyunu arıtma tesisi yaparak ilimize akıttı. Dedikodusu yapılsa da iyi ki baraj suyunu ilimize akıtmış.
Bu dedikodular devam ederken Sayın Osman Ertuğrul ve Nevzat Palta da içme suyu arayışları yaptı. Daha sonra Sayın Haluk Şahin Yazgı Bağlıköy bölgesinde suyu bulduğunu ilan ederek çalışmalara başladı. Buraya vurduğu kuyular ile Ankara da çalışmaya başladı.
Dönemin su işleri bakanı Veysel Eroğlu ile yaptığı görüşme sonucu bakan ilimize gelerek miting yaparak suyun temel atma törenine katıldı. Çalışmalar başladı ve yeni bir arıtma tesisi Bağlıköy’e yapıldı, buradan borular kurtuluş arıtma tesislerine kadar döşendi.
Hatta ve hatta Yazgı suyun beş yıl önceki seçimler öncesi akacağını basın yolu ile vatandaşa duyurdu. Tabi aradan altı yıl geçti bırakın suyun akmasını adı bile anılmıyor. Hiç bir yetkili ve başkanda buradan bahsetmiyor.
İki yıl önce ben bu konuyu gündeme getirdiğimde başkan Dinçer meclis toplantısında bu iş bizim görevimiz değil bu ihaleyi DSİ genel müdürlüğü yapıyor bizimle alakası yok demiş. Tabi bu doğru yanlış bana dönemin meclis üyeleri tarafından iletilen konu.
İçme suyu konusunu üzerimizden atmak yerine bu şehrin idarecileri sahiplenmek durumundadır. Bu topu taca atmak kimseyi kurtaramaz, sorumlu olmaktan çıkarmaz. Abdest almanın bile güç olduğu baraj suyunu içmede kabullendik ama yeni arayışlar nerede?
İçilmesi zor olan suyun tükenmek üzere olduğu ilan etmek yerine madem bu Bağlıkaya'dan gelen suda problem var neden yeni bir kaynak üzerinde durulmadı. Madem bu su kumlu olduğu için içilecek durumda değildi, yazık değil mi devletin bunca harcamasına.
Buraya temel atmadan önce bir inceleme neden yapılmadı? Suyun boru ve arıtmadan geçip geçmeyeceği neden incelenmedi? Yazık değil mi bunca harcanan paraya.
Bunca yapılan bu harcama ne olacak ve Aksaray yeni bir kaynak bulabilecek mi? neden bu konuda araştırma yapılıp çözüm bulunmuyor? Zaten bu düzensiz barajın miadı da dolmuş durumda. Sulama da kullanılan bu baraj ya sulamaya kapatılarak içmede kullanılmalı.
Eğer baraj sulamada kullanılmaya devam ederse ilimizde içme suyu problemi yaşanacak. Veya yeni bir kaynak bulunarak içme suyu getirilmeli. Yoksa vatandaşa suyu tasarruflu kullanın demek yeterli değildir. Yoksa vatandaş bu konuda baş kaldırır haberiniz olsun.
Bağlıköy bölgesine yapılan sondaj ve arıtma ile ilgili neden kullanılmadığı konusunda vatandaş aydınlatılmalı. Kapalı ve üstü örtük kalmamalı, neden bu su ilimize verilmediği Sayın Evren Başkan tarafından anlatılmalı.