Bugün Babalar Günü’yle alakalı bir yazı yazmayı düşünmüyordum. Fakat sevgili ve biricik Gelin im’den gelen duygu dolu bir mesajı,( Fedakârlıkları, sevgileri ve bitmeyen emekleriyle hayatımıza yön veren tüm babaların Babalar Günü kutlu olsun. İyi ki varsınız.) kalbime işledi. Yüreğime dokunan o güzel sözleriyle beni derinden etkiledi. Rabbim Gelin im’e ve gelin’im gibi düşünen evlatlarımızın kalbinde ne dua varsa kabul eylesin. Böyle vefalı, zarif, içten evlatlara ve gelin’lere selam olsun.
Başta şunu söylemek istiyorum Baba, Anne sadece bir günle sınırlandırılamaz. Her gün, her an Babalar ve Anneler günüdür.
Baba olmak, dışarıdan kolay gibi görünse de aslında omuzlarda çok büyük bir yüktür. Baba; evladının doğumundan büyümesine, gençliğinden olgunluğuna kadar her aşamada onun ardında bir dağ gibi durur. Duygularını, sevgisini çokça belli edemese de evladı için her şeyini verir, verir de gocunmaz. Çünkü Rabbimiz, bu büyük sorumluluğu babaya emanet etmiştir.
Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah’ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve kendilerine emredileni yerine getiren melekler vardır.
(Tahrim Suresi, Ayet 6)
Bu ayet, ailede Atanın koruyucu ve gözetici rolünü açıkça ifade eder. Baba, evlatlarının rızkını sağlamak, güvenliğini temin etmek ve onların geleceği için gecesini gündüzüne katar. Bazen öyle olur ki kendisi açken, çocuğunun tok olmasıyla huzur bulur.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyuruyor:
“Bir babanın evladına güzel terbiyeden daha kıymetli bir mirası olamaz.”
(Tirmizî, Birr, 33)
Baba olmak yalnızca maddi ihtiyaçları karşılamak değildir. Aynı zamanda güzel ahlakı öğretmek, sabrı aşılamak, hayata karşı metin durmayı göstermektir. Fakat ne yazık ki bazen bazı evlatlar, babalarının yaptığı fedakârlıkları göremiyor. Oysa o baba, evladı için ömrünü vermiştir; susmuştur, sabretmiştir, belki ağlamıştır ama göstermemiştir.
Bugün öyle babalar var ki; huzurevlerinde, bakımevlerinde, yalnız, sessiz, unutulmuş bir şekilde yaşıyor. Ömrü evladı için geçmişken, bir selamı bile çok gören evlatlar var. Ne büyük bir vefasızlık...
Peygamberimiz (s.a.v) buyurmuştur:“Babana iyilik et ki, senin evladında sana iyilik etsin.”
(Taberânî, el-Mu'cemü’l-Evsat, 5/217)
Bu hadis, aslında hayatın döngüsünü özetliyor. Bugün biz nasıl davranırsak, yarın da bizim evlatlarımız öyle davranacaktır.
Ben, tüm kalbimle Bütün Babaların Babalar Günü’nü kutluyorum.
Evlatlarının ardında Hasandağı gibi duran, gölgesiyle huzur veren, sevgisiyle yol gösteren tüm babalara selam olsun.
Ve aynı zamanda anne-baba, büyük, akraba, eş ve dostlarını unutmayan, gönlü vefayla dolu evlatlara da bin selam olsun.
Rabbim, annesini-babasını baş tacı eden, dualarını eksik etmeyen, gönül inceliğini kaybetmemiş nesiller nasip etsin.