Çocukken köyümde, yaz akşamında
Dam başta yatardık, ay ışığında
Papatya biterdi evin damında
Yıldıza bakardık ay ışığında
Horozlar öterdi, şafak sökerken
Ay doğup ufuktan, bir gör çıkarken
Kuyruklu yıldızlar kayıp akarken
Seyire dalardık, ay ışığında
Bazen ay bir hilal, bazen dolunay
Gökte, yıldızların adlarını say
Damlar çok hoş olur, en az üç dört ay
Kuş sesi duyardık, ay ışığında
Sap çekilir, harman yeri dolardı
Çobanlar çok güzel ağız bulardı
Kimi gider, kavun karpuz yolardı
Harmana saklardı, ay ışığında
Bulgurla tarhana dama serilir
Yanında mutlak bir yaşlı görülür
Akşam vakti, herkes köye derilir
Birdik, beraberdik ay ışığında
Koca ebelerim, metel söylerdi
Herkes, can kulağı ile dinlerdi
O günler, bir başka güzel günlerdi
Oyunlar oynardık, ay ışığında
Gençler, tokmak ile soku döverdi
İnsanlar birbirin sayar, severdi
Kışlık hazırlamak tüm köyün derdi
Kavutlar katardık, ay ışığında
Gündüz çelik-çomak, gece ay gördüm
Saklambaç, haralha, birbirdir derdim
Çüş bindi, körebe, çok şey öğrendim
Sütlü kemik vardı ay ışığında
Yazmakla tükenmez bizim oyunlar
Ağılda melerdi kuzu, koyunlar
Mazilerde kaldı işte tüm bunlar
Çoban görür kurdu, ay ışığında
Salih, o yılları ararım şimdi
Bazen de hayaller kurarım şimdi
Hasret yaraları sararım şimdi
Göklere bakarım ay ışığında
08/03/2022 Salih DEMİRCİER