Rasim Gül

Tarih: 27.06.2022 07:59

AKSARAY MÜFTÜSÜ, PLATFORMUN SAVUNMASINA KALDI

Facebook Twitter Linked-in

Aksaray’da son zamanlarda müthiş yatırım ve hizmetlerin yapılmasının yanında bazı garip olaylarda oluyor. Vali Bey, şehrin imajını bozacak toplantılar ve haberlerin olmaması için çırpınıp dururken birde bakıyorsunuz Aksaray Eğitim Destek Platformu, Aksaray İl Müftüsü Hasan Hüseyin Güller’i savunma çabasına düşüyor. Kol kırılıp yen içinde kalması gereken konuyu ULUSALA taşıyarak, müftü-imam kavgası tüm Türkiye’ye duyuruluyor.

Müftünün savunulması, Diyanet Sendikası başkanı imam Osman Canlıer’in suçlanması ve durumun kamuoyuyla paylaşılması hiçbir zaman Platforma düşmez. Bu konuda görev yapan müfettişler var, 24 Mayıs 2022’de Osman Canlıer’in müftü hakkında savcılığa suç duyurusu var. Ayrıca her ikisinin amiri konumundaki ilin valisi varken, Eğitim Platformu Müftüyü savunma ihtiyacı duyuyor. Platformun adı; ‘’Eğitim ve Destek Platformu’’ ama ortada eğitimi ilgilendiren bir mesele yok. Keşke bu platform, eğitim ve benzeri konularda da aynı duyarlılığı gösterseydi.

Olayın mağduru müftü mü, hastanede yatarken sürgün ettirilen imam Osman Canlıer mi? Bu imam sadece imam değil, ‘’Manevi, İlkeli, Liyakatli, Diyanet ve Vakıf Çalışanları Sendika İl başkanı. Bu sendikanın Aksaray’da 100 kadar üyesi varmış. Sendikanın hedefi ve iddiası; ‘’Fenerbahçe Kulübü konuşacak, eşcinseller konuşacak ama imam susacak?

Biz susmayacağız o devir bitti. Anayasal görevimizi yapmaya ve islamı anlatmaya devam edeceğiz.’’ Diyen Osman Canlıer bu yetkiyi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzaladığı kanundan aldığını söyleyerek, ‘’Müftülük ve platform beni susturmaya çalışıyor, ben susmayacağım’’ diyor. İmam susmuyor, şimdi ne yapacaksınız? Memurluktan mı attıracaksınız?

Diyanet İşleri Başkanlığı, ulusala düşmüş, müftü sendika başkanı arasında geçen konuları açıklamak zorunda. Osman Canlıer açıklıyor, müftü susuyor. Müftü adına Platform başkanı konuşuyor. Amir- memur arasındaki çıkan sorunu Teftiş Kurulları veya mahkeme halletmekle görevli değil mi de platform devreye giriyor? Sanki kale fethedilip müftü esir alınacakmış gibi müftü savunuluyor? Müftünün ağzı dili yok mu?

Gazeteci şunu-bunu yazarak, müftünün şeref ve itibariyle oynamış, oynanan şeref ve itibarı siz mi kurtaracaksınız? Gazeteci elbette yazar ve yazacakta, yazıda bir hakaret varsa bunu savcılar ve mahkemeler belirler ve gereken yaptırım uygulanır, gazetecide katlanır. Eksiklikler olsada şükür ülke kanunlarla yönetiliyor. Kimsenin savcı ve hâkim yerine geçme hakkı yok.

İmam Osman Canlıer’in arka arkaya aldığı 77 günü bulan rapor kınanıyor, siyasi ve platform gücünüz var ama doktor yerine geçme hakkınız yok. Raporda bir sahtekârlık varsa veren doktor belli, doktor için gerekli işlem yaptırsanız iyi bir iş yapmış olursunuz. Sayenizde kimsede sahte rapor verme cesaretini gösteremez.  Toplanan yardımların usulüne uygun olarak kayıt altına alınması ve harcanmasının savunulması platforma mı düştü?

   HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —