Ülkemizde en çok görülen, ‘’ Parti kurma ciddiyetsizliği’ ’dir. Türkiye, kalkınmış ülkeler arasında olmasına rağmen, parti kurmada az gelişmiş ülke sınıfına giriyor. Parti kurmayı, okumuş insanlar çadır kurma sanıyor. ‘’Parti kurma ciddiyetsizliğinde, Ortadoğu, Güney Amerika, Orta Asya ve Güney Afrika ülkeleriyle yarışılmaktadır. Bu ne cehalet, bu ne ciddiyetsizlik bu ne halkı hafife almaktır? Parti, toplum ve siyaseten ihtiyaç olduğu, araştırma ve anketler sonucu görüldüğünde elbette kurulur. 3-5 kişinin canı isteyince kurulan toplumsal bir ihtiyaç değildir. Parti ile çadır kurma karıştırılıyor.

Çok partili sistem, egosunu tatmin etmek, birilerinden öç almak, birilerine haddini bildirmek değildir. Kendine ve yakınlarına çıkar ve siyasi gelecek sağlama değildir. Bu duygularla parti kurmak bilim, akıl ve mantık işi olmadığı gibi davranış biçimi olan entelektüelliğe de uymaz. O halde insanlar neden parti kurmaya hücum ediyor. Çünkü ‘’…Bitli baklanında kör alıcısı olur’’ , ‘’ Ya tutarsa’’ , tutunmuş partilerden birine kapağı atma düşüncesiyle kuruluyor. DEĞER Mİ?

2024 yılı itibariyle Türkiye’de 138 parti etkin durumdadır. 31 Mart’ta yapılan Mahalli seçimlerine 36 siyasi parti katıldı. 102 siyasi parti katılmadı. 2023 Genel Seçimlerine ise 24 Siyasi Parti katıldı 114’ü katılmadı. İki seçime girmeyen 102 ve 114 siyasi parti pusuya yatmış alıcı bekliyor dersem haksızlık mı etmiş olurum? yoksa gerçeğimi yazmış olurum?

Hülasa seçime girmeyen ve girdiği halde yasayla belirlenmiş (örnek %, 5) oy alamayan partileri doğal olarak kapatacak kanun çıkarılmalıdır.  Ailesini toparlamayanlar parti başkanı olma yarışındalar, olsan ne yazar. Sadece birliğe ve demokrasiye zarar verir, aileni ihmal edersin, siyasi alanı bulandırırsın.

Partiler birleşerek yola devam etmektedirler. Dolaysıyla kimlikleri erimektedir. Tabanda, birleşen partilerin taraftarlarıda şaşkın gözlerle olayı izlemektedir. Önemli olan kimliklerin erimesi değil, halkın umutlarının yok sayılması ve kurucuların çıkarlarının korunmasıdır. Taraftarlarıda cami önüne konmuş çocuğu benziyor. Kim sahip çıkarsa alıp götürüyor.

Türkiye’nin siyasal anlamda kurtuluşu, bazı ülkelerde olduğu gibi iki bloktan oluşan bir yapıya gitmekten ibaret. Adının ne olması hiç önemli değil, merkezi temsil eden ve bütün halkı kapsayan örnek Cumhuriyetçiler ve Demokratlar gibi isim alarak, ülke yönetimini ele almaktan geçer. Güçlü iki blok Türkiye’de çok şeyi değiştirir. Dengeleri yerine oturtabilir. Türkiye’de ‘’ Milli Birliği’’ sağlar, demokrasinin icaplarını yerine getirerek, ülkeyi aydınlığa çıkarır.

   HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.