Rasim Gül

Tarih: 29.01.2024 06:37

NASIL BİR AKSARAY İSTİYORUM

Facebook Twitter Linked-in

   Başta dini bayramlarımız olan, Ramazan ve kurban bayramları olmak üzer bütün, Milli Bayramlarda, karnı aç, sırtı açık, ayakkabısı delik, çocukların ve özellikle, akşamları soğuktan titreyen hane halkının olmadığı bir Aksaray İstiyorum

Dünyayı, Aksaray’ı, her kuruluşu idare etmeden evvel, sadece oturduğu apartman ve mahallede, sorun çıkarmadan uyum sağlayan, aynı zamanda apartman ve mahallesinde ki yaşayanların ihtiyacını, yaşlısını, hasta olanını, yetim ve öksüzünü bilen ve ilgilenen, apartman ile mahalle adabına uyan sorun çıkarmayan insanların yaşadığı bir Aksaray istiyorum.

Büyüğü- küçüğü belli, birbirine selam veren, günaydın ve merhaba diyen, hâl hatır soran, kadını ve erkeği belli, insanların birbirinden korkmadığı, kadınların aşağılanmadığı, bütün kızlarının okula gittiği ve birbirinden sevgi ve saygıyı esirgemeyen, insanların yaşadığı bir Aksaray istiyorum.

Trafikte, birbirine saygılı olup gerektiğinde yol veren, sağdan araba sollamayan, yeşil yandığında hızla ve düzgün bir şekilde trafik akışını sağlamak için gayret gösteren, sabahın erken akşamın geç saatlerinde yolcu indirdiğinde hadi eyvallah anlamına gelen ve gereksiz korna çalmayan, trafik güvenliği ve denetimlerinin sağlandığı bir Aksaraylı istiyorum

Zengin olanla, geçimini zor sağlayanın, birbirine üstünlüğünün olmadığı, yaşamın her alanında eşit olduklarının samimiyet kabul[RG1]  edildiği, hiçbir zaman üstünlük taslanılmayan, halkının vali ve belediye başkanının yanında eşit haklara sahip bir Aksaraylı istiyorum.

Eğitim ve kültür alanında, hizmetlerin kalitesinin artırıldığı, kütüphaneleri, kültür merkezleri, sanat galerileri, turizm sokağı, tiyatro ve sinema salonlarının olduğu, her yıl en az dört defa Devlet Tiyatrosu sanatçılarının oynadığı tiyatro eseri getiren, hatta şehir tiyatrosunu kuran bir Aksaray istiyorum.

Sosyal adaleti sağlayan, toplumsal dayanışmayı güçlendiren, çeşitli sosyal politikalar uygulayan, yaşlı ve engellileri destekleyen ve eşitsizliği azaltan, bu konular için ildeki büyük firmaların elinden geleni yapan, hatta birbirleriyle yarış eden bir Aksaray istiyorum.

Beton yığınları arasında kaybolmayan, doğal ve kurumsal alanları peşkeş çekilmeyen, tam tersi kamusal alanlara daha çok yer verilen, parkları, bahçeleri, yeşil alanları olan ve ağaçları şehrin her köşesinde gözümüze çarpan bir Aksaray istiyorum.

Alt yapı sorunları çözülmüş, toplu taşıma ağı geliştirilmiş ve modernleştirilmiş, bisiklet yolları yaygınlaştırılmış, yürüyüş alanları artırılmış, kişi başına düşen yeşil alanın en az 10 metrekareye ulaşmış bir Aksaray istiyorum.

Aksaray dışından Aksaray Üniversitesinde tahsil yapmaya gelen yaklaşık 16 bin öğrenciyi misafir kabul eden, Aksaraylının bu gençleri kendi çocuklarından ayırmadığı, gençlere ekonomik veri gözüyle değil yarının Türkiye’sini yönetecek ve yaşadıkları sürece, Aksaray’ı anlatacak bir hikayesinin olmasına zemin hazırlayan bir Aksaray istiyorum.

Yüz yılı geçmiş bir zaman içerisinde hiçbir zaman siyasi barışı sağlayamamış olmaktan kurtulup halkın yararına olan konularda bir hareket etmesini bilen, seçilene saygı duyan, seçim kaybedeni hakir görmeyen, halkı bölmeyen, daima hak ve hukuktan yana olan, zayıfı ve güçsüzü koruyan, güçlünün haksızlık ve hırsızlık yaptığında karşı çıkan bir Aksaray istiyorum.

Gelene ağam, gidene paşam diyerek hakkı çiğnemeyen, kendi yetiştirdiği değerlere sahip çıkan, onları koruyan, kollayan, haksızlığa uğradıklarında yanlarında olmayı insanlık ve hemşerilik vazifesi sayan, haksızlığı güçlüler bile yapsa, yaratan adına güçlüye karşı çıkan, Tanrı ve kanunlar dışında kimseye eyvallah etmeyen, hür, inanmış halkı olan bir Aksaray istiyorum.

Türk Devletini temsil eden valisine, demokratik bir şekilde seçilmiş halkın temsilcisi olan belediye başkanına ve tüm seçilmişlere sevmese bile, Devlet ve halkı temsil ettikleri için saygı gösteren, bunların çalışmasını asla engellemeyi düşünmeyen, hatta ‘’Marifet iltifata tabidir’’ Ata sözünü unutmayan Bir Aksaray istiyorum.

Şehrimizin gelişmesinde, ilerlemesinde ve kalkınmasında elini taşın altına koyacak, yaşam kalitesini artırmak için önemli sorumlulukları üstlenen, yaşam kalitesini artıran, hizmet edenleri asla unutmayarak vefasızlık yapmayan, bir Aksaray istiyorum. 

1933 yılında; vilyetliğinin neden alındığını hiç unutmayan, bu hikâyenin doğrusunu ve vilayet olmanın değerini çocuklarına, torunlarına ve bütün çevresine bıkmadan anlatan, devletinin ve hükümetinin tanıdığı bütün hakların tamamını almayı becere bir Aksaray istiyorum.

 HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —