Doç.Dr.İbrahim Baykan

Tarih: 29.09.2025 10:31

MEZARCI HİKMET’İN YÜREK BURKAN HAYAT HİKAYESİ

Facebook Twitter Linked-in

Eşimle bu yaz yaptığımız sıla ziyaretimizde Aksaray’ımızın şirin bir köyü olan Sınasa köyünde yemek molası vermek istedik. Köy girişinde bahçe içerisinde doğal bir restoran levhası dikkatimizi çekti. Doğa ile içi içe olan kısa bir mesafeden sonra mekana ulaştı

Gerek peyzajı gerekse doğallığı özlemini çektiğimiz gerçek bir köydü.  Sahibi olduğunu sonradan öğrendiğimiz Hikmet Bey bizi güler yüzü ile samimi bir şekilde karşıladı. Kısa bir sohbet sonucunda Hikmet Bey’in gurbetçi bir girişimcimiz olduğunu öğrenince mutlaka bir hayat hikayesinin olduğunu anladım ve anlattırdım. 

Bakın kendine has hitabı ile neler anlattı

Ben Hikmet Canlıer; Aksaray’ın Sınasa köyünde1954 yılında dünyaya gelmişim  fakir bir Ailenin 3 numaralı çocuğuyum bu köyde büyüdüm İlk Okulu bu köyde okudum ve başarılı bir şekilde 1967 yılında bitirdim. Okumayı çok istedim ama fakirliğin, imkansızlığın ve çaresizliğin yüzünden tahsil yapmak kısmet olmadı. Köyüm Sınasa’da askerlik zamanına kadar  yaşam mücadelesi verdim ve 1974 Kasımında askerlik pusulam geldi  

Acemi birliğim Denizli merkezine çıktı  3 Ay sonra dağıtımım Diyarbakır merkez bağlar başına çıktı piyade olarak Diyarbakır’da Askerlik görevimizi yaparken 1975 Eylül ayı ortasında bir deprem meydana geldi Diyarbakır Lice kazasında tabi Askerin görevi vatana hizmet değil mi tabur olarak Lice kazasına göreve gittik.

O kazada deprem dolayısıyla içme suyu problemi meydana gelmesi münasebetiyle Bölüğümüzün içme suyunu temin etmek için Lice dışına askeri araçla vazifelendirildik ve suya giderken bulunduğumuz aracı kullanan asker kardeşimizin herhalde dikkatsizliği nedeniyle ve yolun kötü durumundan dolayı büyük bir kaza geçirdik. Askeri aracımız dereye yuvarlandı şoför arkadaşımız takdiri ilahi vefat etti ben ve öbür arkadaşlarımda yaralandık ben başımdan yaralanmışım bizi helikopterle Diyarbakır devlet hastanesine getirmişler.

Takdiri ilahi göreceğim gün varmış o kazadan sağ kurtulmuşum. Allah’ın almadığı canı bu günlerde hamdolsun taşıyorum  1976 Haziran ayında Allah nasip etti terhis oldum köyüne geldim. Gene köyümde reçberlik yaparken zaman su gibi akıp gidiyor bir gün rahmetlik babama şu sözü söyledim baba eğer mümkünü varsa beni Turist olarak Avrupa’ya gönder dedim ve 1977 mayıs Ayında Babam oğlum yol paranı denkleştirebilirsem olur dedi.

Mayıs Ayının On Beşine kadar pasaport çıkarttırdım ve İstanbul’da bir otobüs şirketinden bilet alıp  Avrupa yolculuğum başladı 17 Mayıs Almanya’nın Münih şehrine indim Münih’te turist olarak inşaatlarda çalıştım ve nasip etti nasip kısmet varmış evlenerek işçi oldum. İşçi olduktan sonra Münih Belediyesinde mezarlığa iş isteğinde bulundum ve mezarcı olarak 1982 Mart ayında mezar kazmaya başladım.  

Tam Tamına 33 sene mezar kazdım Allah nasip etti emekliliğim gelince memleketime döndüm  iyi ki gelmişim. Vatan hasreti bam başka gurbette olan çocuklarıma da bütün gurbetçi kardeşlerime de vatanımıza dönün ve kendi vatanımızda ömrümüzü tamamlamayın tavsiyesinde bulunuyorum. Gurbet çok acı Ancak gurbette yaşayan bilir gurbetin acısını Mezarcı Hikmet. Diye sözlerini tamamladı.

Hikmet beyde bence daha nice, nice sürpriz anılarının olduğuna kanaat getirdim. İnşallah gelecek yaz yine o güzel mekanına gidip yine konuşturacağım ve siz okurlarımla paylaşacağım.

Sevgi ve Saygılarımla
 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —