“Her yıl ülkemde yüzlerce kadın cinayeti işlenirken; ben cennet anaların ayağı altınadır sözünün geçerliliğini nasıl anlatacağım?”
Gün geçmiyor ki; ülkemde kadınlar katledilmesin. Bu konuda herkes aynı şeyleri yazıp çiziyor. Ben konuya herkesin bildiği ancak dile getirmek istemedikleri bir yönüne değineceğim.
Bu tür cinayetlerde tabi ki; erkekler baş suçlu ama bazı kadınların hiç mi suçu ve sorumluluğu yok? “Senin ne işin var gecenin 03’ünde adamın plazasının 25. katına yaptığı davetinde?”
Alın size bildiklerim ve gördüğüm bir kısım kadınlar:
*Dizilerdeki ışıltılı hayata özenen kadınların özentileri,
*Sosyal medyada yalan, yanlış sanal alem tekliflerine kanan kadınlar,
*Kendi şehrinde istediği bölüm tercihi olmasına rağmen başka şehirdeki bir üniversiteyi tercih edip aileden uzak bağımsız bir yaşam tercih eden kızlar,
*Meşru yoldan para kazanmak yerine; gayri meşru yoldan rahat para kazanılacak ayıplı işler tercih eden kadınlar,
*Fallara ve burçlara inanıp kendinin aşık olunduğuna inanan kadınlar,
*Tadını ve etkisini merak edip; yasaklı madde tattıranların kucağına düşen kadınlar,
* Kendisinden; babası yaşındaki evli adamlarla sözde gönül ilişkisi kurup yuva yıkan kadınlar.
*Yasal evliliği düşünmeyen ve nikahsız beraberlik tercihi olan kızlarına; “Haklısın kızım öyleler daha itibarlı” diyen anneler.
Özetlersem:
*Çocuk yaşta aileler çocuklarına; örf, adet, görgü, görenek ve edep konusunda temel bilgileri vermez ise,
*İlkokul çağına kadar inmiş olan yasaklı madde kullanımı konusunda ciddi önlemler ve eğitim verilmez ise,
*30 suç kaydı olan bir adam; elini koluna sallaya, sallaya toplumda gezebiliyor ise,
*Dizilerin ışıltılı hayatı özendirmesi sürdüğü müddetçe,
* Katillere ağır caydırıcı cezalar getirilmedikçe; biz daha bu konuyu çok konuşuruz.
Benim korkum bu cinayetlerin sıradan hale gelmesi ve toplumun kanıksamasıdır.
Sevgi ve Saygılarımla