Saffet Çalışkan

Tarih: 16.08.2025 20:57

İŞ KAZALARININ SGK. YA BİLDİRİMLERİ

Facebook Twitter Linked-in

  Sevgili okuyucularımız, bu hafta izninizle farklı bir konuyu ele
almak, yani işverenlerimizi ve işçilerimizi yakından ilgilendiren  bu
konu da bazı değişikliklerin yapılmasının daha iyi olacağı kanaatimizi
sizlerle paylaşmak istiyoruz.
İş kazası bildirimlerinde değişikliğe ihtiyaç olduğu kanaatindeyiz.
Şöyle ki:
Sosyal güvenlik mevzuatında işverenler iş kazalarını kolluk
kuvvetlerine derhal, SGK’ya da kazadan sonraki üç iş günü bildirmekle
yükümlü tutulmuşlardır.

İş kazasının üç iş günü içinde bildirilmemesi halinde ise işyerinin
tehlike sınıfı ve çalışan sayılarına bakılarak 2025 yılı itibariyle
35.416 TL ila 106.248 TL arasında değişen tutarlarda idari para cezası
uygulanmakta, ayrıca bildirim tarihine kadar ödenen geçici iş
göremezlik ödenekleri de işverenlerine rücu edilmektedir.

İşyerinde meydana gelen çarpma sonrası basit bir zedelenme, sıyrılma
ya da işyerinde sigortalının kısa süreli ağrı yaşaması gibi olaylar
dahi sigortalının sağlık hizmet sunucusuna başvurup başvurmadığı
üzerinde durulmaksızın iş kazası sayılmaktadır.

Ne var ki bu vakalar nedeniyle sigortalının kazanın meydana geldiği
tarihten sonra sağlık hizmet sunucusuna başvurması ve olayın işyerinde
meydana geldiğini belirtmesi halinde, olayın yaşandığı tarih, kaza
tarihi olarak; provizyon tipi ise iş kazası olarak sisteme girilmekte
ve iş kazası bildirimi için kaza tarihinden sonra üç iş günü süre de
geçmiş ise iş kazası bildirimini yapmadığınız için bu cezalara muhatap
olabiliyorsunuz.

Hatta sağlık hizmet sunucusunun sigortalıya istirahat raporu vermemiş
olması dahi cezanın uygulanmasına engel teşkil etmiyor. Bilakis sağlık
hizmet sunucusu provizyon tipini iş kazası olarak sisteme girip,
üstüne bir de istirahat raporu vermiş ise karşılaşacağınız yaptırım
sadece idari para cezasıyla kalmamakta, ayrıca sigortalıya ödenen
geçici iş göremezlik ödenekleri de işverenlerine rücu edilmektedir.

Hal böyle olunca derler ya “sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer”
diye, İK birimindeki personel tabiri caiz ise çalışanın “eline iğne
batsa” SGK’ya iş kazası bildirimi yapar hale geldiler. Bu arkadaşlar
işyerinde yaşanan her olayı iş kazası olarak bildirecekler
bildirmesine de ufak çaplı bu kazalar kimi zaman fark edilemiyor ve
sigortalı tarafından da işverenine veya İK birimlerine ya da çalıştığı
birim amirine de bildirilmiyor. Çalışana “çip” takıp takip edilmesi de
mümkün olmadığı için sigortalı sonradan sağlık hizmet sunucusuna
başvurduğu vakit, alınan tüm önlemlere rağmen maalesef ki cezaya
muhatap olmaktan kurtulamıyorsunuz.
 SOSYAL G
Mevzuatta iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana
gelmesi ve işverenin kazadan sonradan haberdar olması halinde iş
kazası bildiriminin kazanın olduğu tarih yerine öğrenildiği tarihten
itibaren üç iş günü içinde yapılmasına imkân sağlanmış olmasına rağmen
işyerinde meydana kazaların, işverenin kontrolü altında bulunan bir
yerde meydana geldiği kabul edilmektedir. Bu bakımdan ufak çaplı da
olsa işyeri sınırları içinde meydana gelen iş kazalarını, işverenin
kazanın meydana gelen tarihi izleyen üç iş günü içinde bildirmemesi
halinde, işverenin öğrenme tarihine bakılmayarak idari para cezası
uygulanmakta ve bildirimin yapıldığı tarihe kadar sigortalıya ödenen
geçici iş göremezlik ödenekleri işverene rücu edilmektedir.

Yaşanan tüm bu olayların ardından gelen ceza tebligatından dolayı
SGK’ya itiraz edilmesi elbette mümkün. Yapılan itirazlar İş Kazası
Tespit Komisyonu tarafından araştırılmakta, olmadı denetim
elemanlarınca incelenmekte. Ancak olayın işyeri mahalinde meydana
geldiği ve sağlık hizmet sunucusunun da provizyon tipini iş kazası
olarak sisteme girdiği durumlarda, hatalı bildirimler dışında itirazın
kabulü pek de mümkün olamıyor ne yazık ki.

Bir diğer sorun iş kazalarının kolluk kuvvetlerine bildirilmesinde yaşanıyor.

Şöyle ki,

Yasaya göre iş kazalarının kolluk kuvvetlerine de derhal bildirilmesi
gerekiyor. Ancak hangi kazaların kolluk kuvvetlerine bildirilmesi
gerektiği yönünde ikincil mevzuatta bir düzenleme bulunmadığından, bu
husustaki boşluğun da doldurulması gerekir. Esasen iş kazası tanımına
giren adli vaka veya trafik kazası gibi hallerde yahut uzun süreli iş
göremezlikle veya sürekli iş göremezlikle ya da ölümle sonuçlanan
kazalarda, başka bir ifadeyle üçüncü kişilerin kusur oranının tespit
edilmesinin gerektiği ve kolluk kuvvetlerinin düzenleyeceği
tutanaklara ihtiyaç duyulacak hallerde kolluk kuvvetlerine bildirim
yapılması şartı aranılmalıdır.

Yoksa basit yaralanma, sıyrık, çizik gibi durumlarda kolluk
kuvvetlerine yapılacak bildirimin kimseye bir faydasının olmadığı
ortadadır.

Değerli okuyucularımız,,

İşverenlerin, birim amirlerinin ve İK birimlerindeki personelin
bilgisi dışında gerçekleşen iş kazaları sonrasında, sigortalının
sağlık hizmet sunucusuna da kazanın olduğu tarihten sonraki üç iş günü
geçirildikten sonra başvurması halinde dört asgari ücretli çalışanın
bir aylık maliyetine varan idari para cezalarıyla karşılaşılması her
zaman mümkün. Kimi zaman İK birimlerindeki personelin işverenlerine
anlatmakta güçlük çektikleri bu cezaların yasanın amacına hizmet
etmediği de aşikardır.

Bu bakımdan sigortalının sağlık hizmet sunucusuna kazanın olduğu
tarihten sonraki üç işgünü süre geçirildikten sonra başvurması
halinde, iş kazası bildiriminde aranılan üç iş günü sürenin kazanın
olduğu tarihten değil, çalışılmadığına dair bildirim giriş
işlemlerinde olduğu gibi iş kazası provizyonun işveren ekranına
düştüğü tarihten sonra başlatılması yönünde yapılacak bir düzenleme
çalışma hayatında yaşanan sorunların önüne geçecektir.
    Bu hafta son olarak geneli ilgilendiren bir soruyu cevaplamak istiyoruz.
Soru şöyle, ''Sigortalı anne veya babasından sağlık yardımından
yararlanamayan kız çocukları Genel Sağlık Sigortasından nasıl
faydalanacaklar.''
  Öncelikle bu kişinin gelir testine başvurmasını öneririz.Geliri
belirli bir rakamın altında ise hiç sağlık primi ödemeden
yararlanacaktır. Veya 780.17 TL GSS primi ödeyerek Genel <
Sigortasına dahil olur.
Eğer maddi durumu müsait ise bizim önerimiz isteğe bağlı sigortalı
olması yönünde olacaktır. Zira ileri de emekli de gündeme gelecektir.
    Sevgili okuyucular Aksaray da ki emeklilik ofisimiz de yaklaşık üç
hafta kadar daha sizlerle olacağız. SGK ile ilgili sorunlarınıza  ve
yurt dışında çalışan vatandaşlarımızın borçlanma ve emeklilik
konularında, durumları teferruatlı olarak  incelenerek en uygun süre
borçlanması ve emeklilik konularında yardımcı oluyoruz.İrtibat 0 532
541 02 70
  Gelecek hafta yeni konularda buluşmak üzere hoşça kalın efendim.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —