Saffet Çalışkan

Tarih: 23.08.2025 09:13

ENGELLİ VATANDAŞLARIMIZIN SİGORTALI SAYILABİLMELERİ İÇİN FİİLEN ÇALIŞMALARI GEREKİR.

Facebook Twitter Linked-in

   Sevgili okuyucularımız bazı  soruları satırbaşları ile
cevapladıktan sonra bu haftaki konumuza geçeceğim.
   İlk soru şöyle: ''malüllük aylığı şartları nelerdir.?
   Malüllük aylığı içim öncelikle SGK bölge sağlık kurullarınca malül
kabul edilmeleri gerekiyor.Diğer şartlar da şöyle
1- En az 10  yılsigoetalılık süresi ve toplamda 5 yıl yani 1.800 gün
prim ödenmiş olması gerekir.Engelli de olsa sigortalı sayılmak için
fiilen çalışmak gerekir!
Ancak şu ayrıntı önemli eğer sürekli bir başkasının bakımına muhtaç
ise  sadece 1.800 gün prim ödemiş olması yeterlidir.
 2-İşten ayrılışı gerçekleşmeli.
 3-4/b yani Bağ-Kur kapsamında SGK ya hiç borcu kalmamış olacak,
  Bu haftaki cevaplıyacağımız son soru da şöyle;
'' günübirlik tedavi nedir  SGK hangi hastalıkları bu kapsamda değerlendirir.''
  Günübürlık tedavi  kısaca ,hastaneye yatış olmadan 24 ssat içinde
yapılan işlemlerdir diyebiliriz.
 Bu kapsamda,Kemoterapi,radyoterapi,Hemodiyaliz,Kan ve kan ürünleri
uygulamaları,Anestezi ile yapılan tanı ve cerrahi müdaleler,Tıp
merkezlerinde yapılan cerrahi müdaleler ve anestezi ile yapılan diş
tedavileri
  SGK bu tedavileri SUT kapsamında karşılamaktadır.
   gelelim bu haftaki geneli ilgilendiren sorumuza.

   Bir işverenimizin sorusu şöyle ; ''Engelli kotasını doldurabilmek
için işe aldığımız bir çalışan başka bir ile taşındı. Başka bir ilde
ikamet etmesi sigortalı olmasına engel olur mu? Feride K''
. 4857 sayılı İş Kanunu’nda;

İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer
tarafın da (işveren) ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşme,
Uzaktan çalışma, işçinin, işveren tarafından oluşturulan iş
organizasyonu kapsamında iş görme edimini evinde ya da teknolojik
iletişim araçları ile işyeri dışında yerine getirmesi esasına dayalı
ve yazılı olarak kurulan iş ilişkisi olarak tarif edilmiştir.

Ayrıca işçi ile işveren arasında hizmet akdinin kurulabilmesi için iş
görme, ücret, bağımlılık ve zaman unsurlarının birlikte gerçekleşmesi
gerekiyor.

Engelli işçinin iş görme edimini uzaktan çalışma ilişkisiyle
gerçekleştirmesi mümkün bulunmakla birlikte, uzaktan çalışmanın
yapıldığı yerin aynı il içinde veya farklı ilde olması hizmet akdinin
kurulmasına, dolayısıyla engelli işçinin ikamet ettiği il dışındaki
farklı bir ilden sigortalı olarak bildirilmesine engel teşkil
etmeyecektir.

Bu bakımdan engelli işçinin işyerinin bulunduğu il içinde veya il
dışında ikamet ettiğine bakılmaksızın işyerine fiilen gelmiyorsa, bu
durumda uzaktan çalışma sözleşmesi imzalanması ve uzaktan
çalışabileceği bir görev verilmesi önem taşımaktadır. Ayrıca muhtasar
ve prim hizmet beyannamesiyle yapılacak bildirimlerde uzaktan çalışma
gün sayısının 30 gün olarak sisteme girilmesi, uzaktan çalışma
sözleşmesinde yer alan işin tanımına uygun bir meslek kodunda istihdam
edilmesi gerekmektedir. Aksi halde uzaktan çalışmaya uygun bir meslek
kodunda SGK’ya bildirilmesine rağmen fiilen çalışmadıkları tespit
edilen kişilerin bu işyerinden bildirilen hizmetleri iptal
edilmektedir.

İş Kanunu’na göre 50 veya daha fazla işçi çalıştıran özel sektör
işverenlerinin % 3 oranında engelli istihdam etmekle yükümlü olmaları,
bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde her bir engelli işçi
ve her bir ay için 2025 yılı itibariyle 30.081 TL idari para cezasıyla
karşılaşacak olmaları nedeniyle, uygulamada engelli işçilerin fiilen
istihdam edilmeyip sırf engelli kotasını doldurma maksadıyla sigortalı
olarak bildirdikleri sıklıkla görülebilmektedir.

Sosyal güvenlik mevzuatına göre fiili çalışmaya dayanmayan
sigortalılık “sahte sigortalılık” olarak adlandırılmaktadır. Sigortalı
olarak bildirilen kişilerin fiilen çalışmadıklarının, başka bir
anlatımla sahte sigortalı olduklarının tespiti halinde ise bu süreler
zarfındaki prim günleri iptal edilmekte, ödenen primler iade
edilmeyerek Kuruma irat kaydedilmekte, ilgili işyeri asgari ücret
desteği ve prim teşviklerinden yasaklanmakta, ayrıca ilgililer
hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmaktadır.

Bunlar da bir tarafa sahte sigortalı olduğu işyerlerinden bildirilen
prim günleriyle birlikte emekli aylığı bağlandığı tespit edilen
kişilerin emekli aylıkları iptal edilmekte, ayrıca geriye yönelik 10
yıla kadar ödenen emekli aylıkları ve sağlık masrafları faiziyle
birlikte kendilerinden geri alınmaktadır. Haliyle çalışmadan sigortalı
olarak bildirilen kişilerin, bu durumun tespiti halinde emekli
aylıklarının iptal edilme riski, emekli olduktan sonra da devam
etmektedir.

Öte yandan mevcutta 50 veya üzerinde sigortalı çalıştıran özel sektör
işverenlerinin engelli istihdam yükümlülüğüne riayet etmedikleri
takdirde karşılaşılacak olan yaptırımların ağırlığı nedeniyle, birçok
firmanın gerçekte fiilen çalıştırmadıkları engelli kişileri sigortalı
olarak bildirdikleri de maalesef ki ülkemiz gerçeklerinden biridir.

İŞKUR İl müdürlüklerince engelli istihdam yükümlülüğünü yerine
getirmemiş işverenlere çalıştırılmayan her engelli ve her ay için
30.081 TL idari para cezası uygulandığı dikkate alındığında gerek
mevcutta yaşanan fiili durumun, gerekse sahte sigortalı
bildirimlerinin SGK’ya verdiği zararın da göz önünde bulundurularak
engelli istihdam yükümlülüğünün ve yaptırımlarının yeniden gözden
geçirilmesinde yarar bulunmaktadır.

Kaldı ki çalışma gücünün % 40’ından fazlasını kaybetmiş kişilerin
emekli aylığına hak kazanma koşullarının diğer çalışanlara göre daha
kolay olduğu dikkate alındığında, sahte sigortalı bildiriminde
bulunulan kişinin engelli olması durumunda, SGK’nın yaşamış olduğu
zarar da katlanarak artmaktadır.

Ayrıca Yurtiçinde İşe Yerleştirme Hizmetleri Hakkında Yönetmelik
uyarınca İŞKUR İl Müdürlüklerince engelli yükümlülüğünü yerine
getirmeyen işverenlere idari para cezası uygulanmadan önce
işverenlerin,

Engelli işçi taleplerinin İŞKUR tarafından karşılanıp karşılanmadığının,
Engelli işçi çalıştırma yükümlüklerini kasten yerine getirip getirmediklerinin,
İŞKUR tarafından önerilen engelli işçilerin ağırlaştırıcı koşullar öne
sürülerek kabul edilmeme durumlarının bulunup bulunmadığının,
sorgulanması gerekir.

.Aksi halde, engelli açığı için İŞKUR’dan engelli işçi talebinde
bulunmasına rağmen ,bu talebi karşılanmayan işverene idari para cezası
uygulamasının  ne kadar yerinde olduğunun bir gözden geçirilmesinde
fayda var diye düşünüyorum.
  Sevgili okuyucularımız,Aksaray aki emeklilik ofisimizde SGK ile
ilgili sorunlarınızın yanı sıra. yurt dışında çalışan
vatandaşlarımızın da gerekli belgeleri gönderebilmeleri halinde
durumları titizlilikle değerlendirilerek,en uygun şekilde  borçlanma
ve emeklilik işlemlerine yardımcı olmaktayız.İrtibat tel.0 532 541 02
70
  Gelecek hafta yeni konularda buluşmak üzere hoşça kalın efendim.   Sevgili okuyucularımız bazı  soruları satırbaşları ile cevapladıktan sonra bu haftaki konumuza geçeceğim.   İlk soru şöyle: ''malüllük aylığı şartları nelerdir.?   Malüllük aylığı içim öncelikle SGK bölge sağlık kurullarınca malül kabul edilmeleri gerekiyor.Diğer şartlar da şöyle 1- En az 10  yılsigoetalılık süresi ve toplamda 5 yıl yani 1.800 gün prim ödenmiş olması gerekir.Engelli de olsa sigortalı sayılmak için fiilen çalışmak gerekir! Ancak şu ayrıntı önemli eğer sürekli bir başkasının bakımına muhtaç ise  sadece 1.800 gün prim ödemiş olması yeterlidir. 2-İşten ayrılışı gerçekleşmeli. 3-4/b yani Bağ-Kur kapsamında SGK ya hiç borcu kalmamış olacak,  Bu haftaki cevaplıyacağımız son soru da şöyle; '' günübirlik tedavi nedir  SGK hangi hastalıkları bu kapsamda değerlendirir.''  Günübürlık tedavi  kısaca ,hastaneye yatış olmadan 24 ssat içinde yapılan işlemlerdir diyebiliriz. Bu kapsamda,Kemoterapi,radyoterapi,Hemodiyaliz,Kan ve kan ürünleri uygulamaları,Anestezi ile yapılan tanı ve cerrahi müdaleler,Tıp merkezlerinde yapılan cerrahi müdaleler ve anestezi ile yapılan diş tedavileri  SGK bu tedavileri SUT kapsamında karşılamaktadır.   gelelim bu haftaki geneli ilgilendiren sorumuza.   Bir işverenimizin sorusu şöyle ; ''Engelli kotasını doldurabilmek için işe aldığımız bir çalışan başka bir ile taşındı. Başka bir ilde ikamet etmesi sigortalı olmasına engel olur mu? Feride K'' . 4857 sayılı İş Kanunu’nda; İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın da (işveren) ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşme, Uzaktan çalışma, işçinin, işveren tarafından oluşturulan iş organizasyonu kapsamında iş görme edimini evinde ya da teknolojik iletişim araçları ile işyeri dışında yerine getirmesi esasına dayalı ve yazılı olarak kurulan iş ilişkisi olarak tarif edilmiştir. Ayrıca işçi ile işveren arasında hizmet akdinin kurulabilmesi için iş görme, ücret, bağımlılık ve zaman unsurlarının birlikte gerçekleşmesi gerekiyor. Engelli işçinin iş görme edimini uzaktan çalışma ilişkisiyle gerçekleştirmesi mümkün bulunmakla birlikte, uzaktan çalışmanın yapıldığı yerin aynı il içinde veya farklı ilde olması hizmet akdinin kurulmasına, dolayısıyla engelli işçinin ikamet ettiği il dışındaki farklı bir ilden sigortalı olarak bildirilmesine engel teşkil etmeyecektir. Bu bakımdan engelli işçinin işyerinin bulunduğu il içinde veya il dışında ikamet ettiğine bakılmaksızın işyerine fiilen gelmiyorsa, bu durumda uzaktan çalışma sözleşmesi imzalanması ve uzaktan çalışabileceği bir görev verilmesi önem taşımaktadır. Ayrıca muhtasar ve prim hizmet beyannamesiyle yapılacak bildirimlerde uzaktan çalışma gün sayısının 30 gün olarak sisteme girilmesi, uzaktan çalışma sözleşmesinde yer alan işin tanımına uygun bir meslek kodunda istihdam edilmesi gerekmektedir. Aksi halde uzaktan çalışmaya uygun bir meslek kodunda SGK’ya bildirilmesine rağmen fiilen çalışmadıkları tespit edilen kişilerin bu işyerinden bildirilen hizmetleri iptal edilmektedir. İş Kanunu’na göre 50 veya daha fazla işçi çalıştıran özel sektör işverenlerinin % 3 oranında engelli istihdam etmekle yükümlü olmaları, bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde her bir engelli işçi ve her bir ay için 2025 yılı itibariyle 30.081 TL idari para cezasıyla karşılaşacak olmaları nedeniyle, uygulamada engelli işçilerin fiilen istihdam edilmeyip sırf engelli kotasını doldurma maksadıyla sigortalı olarak bildirdikleri sıklıkla görülebilmektedir. Sosyal güvenlik mevzuatına göre fiili çalışmaya dayanmayan sigortalılık “sahte sigortalılık” olarak adlandırılmaktadır. Sigortalı olarak bildirilen kişilerin fiilen çalışmadıklarının, başka bir anlatımla sahte sigortalı olduklarının tespiti halinde ise bu süreler zarfındaki prim günleri iptal edilmekte, ödenen primler iade edilmeyerek Kuruma irat kaydedilmekte, ilgili işyeri asgari ücret desteği ve prim teşviklerinden yasaklanmakta, ayrıca ilgililer hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmaktadır. Bunlar da bir tarafa sahte sigortalı olduğu işyerlerinden bildirilen prim günleriyle birlikte emekli aylığı bağlandığı tespit edilen kişilerin emekli aylıkları iptal edilmekte, ayrıca geriye yönelik 10 yıla kadar ödenen emekli aylıkları ve sağlık masrafları faiziyle birlikte kendilerinden geri alınmaktadır. Haliyle çalışmadan sigortalı olarak bildirilen kişilerin, bu durumun tespiti halinde emekli aylıklarının iptal edilme riski, emekli olduktan sonra da devam etmektedir. Öte yandan mevcutta 50 veya üzerinde sigortalı çalıştıran özel sektör işverenlerinin engelli istihdam yükümlülüğüne riayet etmedikleri takdirde karşılaşılacak olan yaptırımların ağırlığı nedeniyle, birçok firmanın gerçekte fiilen çalıştırmadıkları engelli kişileri sigortalı olarak bildirdikleri de maalesef ki ülkemiz gerçeklerinden biridir. İŞKUR İl müdürlüklerince engelli istihdam yükümlülüğünü yerine getirmemiş işverenlere çalıştırılmayan her engelli ve her ay için 30.081 TL idari para cezası uygulandığı dikkate alındığında gerek mevcutta yaşanan fiili durumun, gerekse sahte sigortalı bildirimlerinin SGK’ya verdiği zararın da göz önünde bulundurularak engelli istihdam yükümlülüğünün ve yaptırımlarının yeniden gözden geçirilmesinde yarar bulunmaktadır. Kaldı ki çalışma gücünün % 40’ından fazlasını kaybetmiş kişilerin emekli aylığına hak kazanma koşullarının diğer çalışanlara göre daha kolay olduğu dikkate alındığında, sahte sigortalı bildiriminde bulunulan kişinin engelli olması durumunda, SGK’nın yaşamış olduğu zarar da katlanarak artmaktadır. Ayrıca Yurtiçinde İşe Yerleştirme Hizmetleri Hakkında Yönetmelik uyarınca İŞKUR İl Müdürlüklerince engelli yükümlülüğünü yerine getirmeyen işverenlere idari para cezası uygulanmadan önce işverenlerin, Engelli işçi taleplerinin İŞKUR tarafından karşılanıp karşılanmadığının, Engelli işçi çalıştırma yükümlüklerini kasten yerine getirip getirmediklerinin, İŞKUR tarafından önerilen engelli işçilerin ağırlaştırıcı koşullar öne sürülerek kabul edilmeme durumlarının bulunup bulunmadığının, sorgulanması gerekir. .Aksi halde, engelli açığı için İŞKUR’dan engelli işçi talebinde bulunmasına rağmen ,bu talebi karşılanmayan işverene idari para cezası uygulamasının  ne kadar yerinde olduğunun bir gözden geçirilmesinde fayda var diye düşünüyorum.  Sevgili okuyucularımız,Aksaray aki emeklilik ofisimizde SGK ile ilgili sorunlarınızın yanı sıra. yurt dışında çalışan vatandaşlarımızın da gerekli belgeleri gönderebilmeleri halinde durumları titizlilikle değerlendirilerek,en uygun şekilde  borçlanma ve emeklilik işlemlerine yardımcı olmaktayız.İrtibat tel.0 532 541 02 70  Gelecek hafta yeni konularda buluşmak üzere hoşça kalın efendim.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —