Sevgili okuyucularımız yurt dışında çalışan vatandaşlarımızın
izine gelmeye başladıkları bu günlerde yurt dışı borçlanmasından biraz
bahsetmek istiyorum.

Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın yurtdışı çalışmalarını borçlanabilmeleri.

Yurtdışında bulunan Türk vatandaşlarının –vatandaşlıktan çıksalar
bile- Anayasayla korunan hakları vardır. Bu haklar arasında sosyal
güvenlik hakkı da bulunur.

Sosyal güvenlik haklarının kazanılması ve kullanılmasında

sosyal güvenlik sözleşmelerimiz de bulunur.

Bu sözleşmeler Türkiye ile akit ülkelerin vatandaşlarına sağlanacak
sosyal güvenlik hakları ile yükümlülüklerin usul ve esaslarını
belirler. Bu sözleşmelere göre kısmi aylıklar bağlanır veya toptan
ödemeler yapılır.

Sözleşmelerde hizmetler esas alınır ve buna göre işlem yapılır.
Sözleşmelerin dışında bir de 3201 sayılı “Yurtdışında Geçen Sürelerin
Borçlanması Kanunu” vardır. Bu Kanun yurtdışında bulunan Türklerin;

yurt dışında geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri,
bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan
işsizlik süreleri,
yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri,

primlerini ödeyerek borçlanma imkanı tanıyor. Yani bu sürelere
karşılık gelen prim ödemesi yapılınca Türkiye’de o dönemler sigortalı
hizmet olarak kabul ediliyor.

2019 yılının Temmuz ayına kadar 3201 sayılı Kanunla birçok kişi
borçlanarak SSK hizmeti kazandı veya emekli oldu. O döneme kadar
yurtdışı borçlanmaları asgari ücretin %32’si ile bu tutarın 7,5 katı
arasındaydı.Dolayısıyla eğer  2019 daki değişiklik olmasaydı bir
günlük 53.-TL bir ay içinde 1.601.-TL ödemek yeterli olacaktı.Ancak bu
gün  bu tutar  bir  günlük 75.06-TL ve bir aylık tutar da2.251.-TL
olup bu asgari tutarıdır.

Artık tüm yurtdışı borçlanmalar Bağ-Kur’a sayılıyor. Bağ-Kur’da
emeklilik şartları biraz daha ağır. Çünkü SSK’dan beş altı bin gün
–hatta 3.600- emeklilik için yeterli iken Bağ-Kur’da kadın için 7.200,
erkek için 9.000 gün aranıyor. Yani hiç hizmeti olmayan bir erkek
borçlanmak istese 9.000 gün için 675.540 TL ödemesi gerekiyor.
 Sevgili okuyucularımız şu ayrıntıyı da hatırlatmak istiyorum
izninizle. Yurt dışı borçlanması yapacak bir vatandaşımız
aşağıdasayacağımız borçlanma hakları var sa öncelikle bunları daha
düşük tutar üzerinden borçlanıp, kalan süreleri yurt dışı borçlanması
ile tamamlamaları çok daha uygun olacaktır. Bu konuda Aksaray daki
emeklilik ofisimizde  bütün bunlar değerlendirilerek en uygun yurt
dışı borçlanması hususunda yardımcı olunmakta olduğunu da hatırlatmak
isterim.

Gelelim bu borçlanmalar 5510 sayılı Kanunun 41 inci maddesinde de sayılmış olan:

Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri,

Er veya erbaş olarak silah altında veya yedek subay, yedek astsubay
okulunda geçen süreleri,

personel mevzuatına göre aylıksız izin süreleri,

Doktora öğrenimi veya tıpta uzmanlık için yurt içinde veya yurt
dışında geçirdikleri öğrenim süreleri,avukatlık stajını yapanların normal staj süreleri,

Sigortalı iken … tutuklulukta veya gözaltında geçen süreleri,

Grev ve lokavtta geçen süreleri ,

Hekimlerin fahri asistanlıkta geçen süreleri,

Seçim kanunları gereğince görevlerinden istifa edenlerin, istifa
ettikleri tarih ile seçimin yapıldığı tarihi takip eden ay başına
kadar açıkta geçirdikleri süreleri,

kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan sigortalıların, eksik süreleri,

1416 sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanuna
göre yurt dışına gönderilenlerin öğrenim süreleri,

için borçlanma imkanı bulunuyor.

Yai;Yurtdışı borçlanması yapacak kişilerin öncelikle 5510 sayılı
Kanunun 41 inci maddesinde kendilerine uygun olan süreleri
borçlanmaları,  daha az  bir ödeme ile  SSK hizmeti kazanmalarını
sağlamış olacaklardır.
 Sevgili okuyucularımız bu hafta aşağıdaki soruyu da cevaplamak istiyoruz.
SÜREKLİ HACİZ YAZISI GELEN İŞÇİNİN HİZMET AKDİ FESHEDİLEBİLİR Mİ?

İş Kanunu’nda borçlarından dolayı maaşına haciz yazısı gelen işçinin
iş akdinin feshedilebileceğine dair bir düzenleme bulunmamakla
birlikte, maaşına sürekli olarak haciz yazısı gelen işçi için
Yargıtay’ın bazı şartlar çerçevesinde iş akdinin geçerli sebeple
feshedilebileceğine dair kararları bulunmaktadır.

Bu hususta bir Yargıtay kararında, “İşçinin borcu nedeniyle ücretinin
haczedilmesi, kural olarak işverene geçerli nedenle fesih hakkı
vermemelidir. İşçinin ücretine sık sık haciz gelmesi nedeni ile iş
sözleşmesinin geçerli nedene dayalı olarak feshedilebilmesi için
işçiye önceden ihtar çekilmesi ve bu durumun işyerinde olumsuzluklara
yol açtığı somut bir biçimde ortaya konulması” yönünde, başka bir
Yargıtay kararında ise “Maaşına değişik alacaklılar tarafından çok
sayıda ve farklı zamanlarda haciz konulmasına bağlı olarak icra
müdürlüğünden işyerine gönderilen yazıların sayıca çok olması, bu
durumun işyerinde oldukça önemli işgücü ve zaman kaybına sebep olması
nedeniyle 6 ay içinde icra dosyalarının kapatılması, işyerine yeni
maaş haczi yazılarının gelmemesi konusunda işverence uyarılmış olduğu
halde verilen süreye rağmen haciz yazılarının gelmeye devam etmesi
üzerine iş akdi feshedilmiş olan işçiyle ilgili olarak; işçi aleyhine
yapılan icra takiplerinin çokluğu, işverenin/muhasebe
servisinin/görevlisinin buna ilişkin işlemler yapmak zorunda kalması,
işverenin de sorumluluğunu doğurabilecek hallerin oluşması riski
nedeniyle işverence yapılan feshin geçerli nedene dayandığı” yönünde
kararlar verilmiştir.

Bu çerçevede maaşına sürekli haciz yazısı gelen işçinin iş akdinin
feshedilebilmesi için;

1-Öncelikle gelen haciz bildirimleri sıralanarak, haciz yazılarının
muhasebe servisinin veya insan kaynakları biriminin iş yükünü
artmasına ve mevcut işleyişinin bozulmasına, haliyle işlerin
aksamasına neden olduğu belirtilerek çalışanın savunması istenmelidir.

2-Savunma sonrası, bundan böyle haciz işlemlerine konu olabilecek
nitelikte borçlanma yapmaması ve mevcut haciz yazılarına konu olanhususunda
çalışan uyarılmalıdır.

3- Bu süre içinde borçlarını ödememesi halinde feshin son çare olması
ilkesi de dikkate alınarak ilave bir süre (1-2 ay gibi) daha verilmesi
tavsiye edilmektedir.

4-Tüm bunlara rağmen işçinin borçlarını ödememesi veya haciz
yazılarının gelmeye devam etmesi durumunda çalışanın iş akdi geçerli
nedenle feshedilebilir. Bu durumda da işçiye ihbar tazminatı ve kıdemi
bir yıldan fazla ise kıdem tazminatı da dahil tüm hakları ödenmelidir.
  Sevgili okuyucularımız gelecek hafta yeni konularda buluşmak üzere
hoşca kalın efendim. bu yazılarımızı gönderdiğimiz Dikili deki Reyhan
bağımızdan hepinize sağlıklı ve huzurlu günler diliyoruz.. Aksaray
daki emeklilik ofisimiz de yurt dışı borçlanma aylık bağlama ve diğer
konularda size yardımcı olunmaktadır.İrtibat tlf. 0 532 541 02 70

 

 

 


24.06.2022 16:41:00

Saffet Çalışkan

YURT DIŞI BORÇLANMALARI ve MAAŞINA ÇOK SIK İCRA TALİMATI GELEN İŞÇİNİN İŞ AKTİ FESHİ?

YURT DIŞI BORÇLANMALARI ve MAAŞINA ÇOK SIK İCRA TALİMATI GELEN İŞÇİNİN İŞ AKTİ FESHİ?