Aksaray İl Belediye Başkanlığına, gerçekten iddialı üç adayın olması çok güzeldi. Üç adaydan Dr. Evren Dinçer yarışı kazandı. Diğer iki adayda belediye meclisine üye soktu. Dolaysıyla belediye meclisi üç sağ parti üyelerinden Oluştu. Çekişmeli bir meclis olması için sol partiden de üye girse Aksaray için daha iyi olurdu.
İl Belediye Başkanlık seçimindeki başarıyı, ilin tamamına yaymak Millet Vekilleri Cengiz Aydoğdu, Hüseyin Altınsoy, Belediye Başkanı Dr. Evren Dinçer ve il başkanı Hamza Aktürk’ün, plan-program çerçevesinde takım ruhuyla çalışmalarına bağlı. Takımın, kaptanı, ağabeyi, Cengiz Aydoğdu’nun sorumluğu büyük. Aksaray’ın beklentisi de büyük. Cengiz Vekilin, sorumluluğu bildiğinden eminim. Ama önemli olan eksiksiz uygulamadır.
Özellikle Aksaray Halkı, Cengiz Aydoğdu’nun, takımın kaptanı olarak her derde derman olmasını ve sesinin yüksek çıkmasını bekliyor. Halkın verdiği notun yükselmesi, hizmetin halka adıl dağılmasıyla doğru orantılı olacağından hiç kimsenin şüphesi yok.
İl halkının beklentisi; Cengiz Aydoğdu, Hüseyin Altınsoy, Evren Dinçer ve Hamza Aktürk’ün 5 yıl içinde yapacaklarını açıklamalarıdır. Başta Aksaray Belediyesi olmak üzere, Vali Beyin ve tüm resmi kuruluşların 5 yıllık program çerçevesinde, yapılacak ve yapılamayacak hizmetleri halkın inanmasının önemi büyüktür.
Örnek olarak; Aksaray’ın hangi mahallelerinin ‘’Kentsel Dönüşüme alınacağını, yılan hikâyesine dönen Yük ve Hızlı Tren’le Hava Alanının akıbetlerinin ne olacağının sonuçlanması şart. Bu hizmetlerden haklı olarak Milletvekili C. Aydoğdu ve Dr. Evren Dinçer sorumlu tutuluyor. İldeki yarı kamu kuruluşu Sivil Toplum Örgütlerinin ve tüm derneklerin inancı ve beklentisi de bu yönde.
Başka bir beklentide, iktidar mensuplarının halka, basın mensuplarına ve Sivil Toplum Örgütlerine, tepeden bakmayı bırakmalarıdır. Bütün kuruluşların, görüşlerine önem veren, hatta hoşlarına gitmeyen görüşe kulp takılarak cezalandırmaya kalkmaktan vaz geçmeleri, aykırı görüşü, zenginlik saymaları beklenmektedir. Daha önemlisi, halka tepeden bakmalar değişmedikçe sonuçlar da değişmeyecek, hatta gerileyecektir.
Bize mahkumsunuz, seçim bitti, seçmenlede işimiz bitti havaları artık geçersizdir. Milleti hiçbir konuda, hiç kimse mahkûm edemez. Etmeye kalkarsa boyunun ölçüsünü kesinlikle alır. Osmanlının son 300-400 yılı ve Cumhuriyetin 100 yılı bunun şahididir.
Siyaset yapanların başka bir hastalığıda genel başkanları taklittir. Halbuki her bölge halkının beklentisi ve anlayışı farklıdır. Leylek, kekliğin yürüyüşüne özenmiş, bende yaparım diye tutturmuş. Ama aradan geçen zaman içinde beceremeyerek kendi yürüyüşüne dönmek istemiş ama unuttuğu için dönememiş. Siyasetçi neden olduğu gibi görünmeyi tercih etmez anlamak mümkün değil.
Aksaray’da iyi bir siyasetçi partilerin kemikleşmiş oyunu kesinlikle bilir. Anketler de bunu onaylar. Bugün yüzer gezer seçmen yüzde 25-30’za dayanmıştır. Yapılacak ilk genel seçimde bu oranın büyük kısmını hangi siyasi örgüt kendine çekerse kazanacaktır. Aksaray’da bu durumu en iyi bilmesi gereken siyasetçilerden biri C. Aydoğdu’dur. Aydoğdu’nun, örgütü nasıl toparlayacağını ve hizmetleri nasıl yapacağı merak ediliyor. Tasarruf tedbirleri ve benzerleri asla mazeret olarak kabul edilemez. Buda böyle biline.
İl bürokratlarının gruplaşması bir noktaya kadar faydalı olabilir. Daha fazlası hizmeti ciddi şekilde aksatır. Vali dahil her bürokrat devletin hizmetindedir. Siyasi olarak Aksaray’da bürokratların kimlere bağlı olduğu ayan beyan ortada. Bu durum hem parti hemde hizmet açısından zararlıdır. Akıllı her bürokrat, partiye bağlılıktan evvel en yüksek seviyede hizmet üretmeyi düşünse iyi olur.
HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.