Yazıma başlığımın anlamını yazıp devam etmek istiyorum. Köyün birisinde bir bela adam varmış, adamdan herkes çekinir korkarmış. Vatandaş bu adamdan nasıl kurtuluruz diye düşünürken, köyün bir yaşlısı varmış o adama bulaşmış.
Adam başından uzaklaştıramayınca bir emanet silah bulup bu baş belası adamı vurmuş. Tabi adam mahkemeye çıkmış, hakim normalde biraz düşük ceza verecek ama, yaşlı adam vurduğu adam baş belası olduğu için adama; “ sen yapmamışındır” diye adama yön göstermiş.
Ama adam çok inatmış, yaptığından vazgeçip inkar ederek cezasını biraz düşürülmesine razı olmadan; “ya bizim nam” demiş. Hakim bir kaç sefer daha dese de adam; “ ya bizim nam” deyip duruyormuş. Tabi hakim verilecek cezayı bu sefer adama vermiş.
Adam yüksek ceza alınca bu sefer; “ bizim adamlığında namın da şanın da içerisine edeyim” demiş. Yani adam nam yapacağım derken ceza evinde ömür boyu yatarak namı dört duvar arasına sığıştırarak hayatını orada noktalamış.
Dolayısı ile ben bazen sıradışı işleri yazarak bazı insanların rahatını bozduğumu biliyorum. Adamın namı ölünce sürmesi için cami çeşme yaptırarak üzerine adını yazdırıyor ya, bunun ahirette kime ne kadar sevabı var cennete mi götürecek?
İki gün önce yeni yapılmış bir camimize ikindi namazı kılmak için girdim. Caminin içerisine baktım binin üzerinde cemaat alır, ama biz vardık imamla beraber beş kişi. Tabi caminin çıkışında falanın hayratı diye yazdırılmış, yani falan kişi unutulmasın diye.
Bir Müslüman olarak bu kadar cami yapılmasına ve yaptırılmasına karşıyım. İhtiyaç varsa elbetde yaptırılsın, ama bana maşallah desinler unutulmayayım diye gereksiz yerlere cami yaptırılmamalı. Buraya harcayacağınız parayı Müslümanların umumunun istifade edeceği yerlere harcamak daha hayırlı ve sevaptır.
Adam para biriktirmiş yaşı da belli yaşa gelince bir cami yaptırayım belki bu cami beni kurtarır cennete falan ancak gidebilirim diye düşünüyorsa yanılıyor. Aynı mahalle ve semtte bulunan üç beş caminin yanına üç kişinin kılacağı namaz için cami yaptırma kardeşim.
Ha birde yaptırdığın caminin kapısına ya bizim nam ne olacak diye adını yazdırıp kendine güldürme. İbadet de gizli kabahat da gizli, sen bu hayrı nam için değil sevap için yaptırıyorsan kimse bilmemeli. Bu tür camilere hadi Cuma günü elli kişi daha gelse ne olur?
Memuriyetimde bir ara Mezarlıklar müdürü idim, o kadar insan geliyordu ki, ben mezarlık içerisine bir çeşme yaptırayım sevabı çok olur derlerdi, yani yaparken üzerine bir yazı ile falan kişinin hayratı diye yazdırırlardı. Zaten mezarlıkta çok çeşme var, orada vefat edip yatanlar su mu içecek?
Bu çeşme bana gör olmayan yerler ve dağda hayvanların su içebileceği yerlere yapılarak dağda, dere ve arazide susuz kalan hayvanlar buradan su içebilmeli. Yani ihtiyaç varsa buralara para harcanmalı, yoksa rahmetlinin hayrı için ihtiyaç sahiplerine verilmeli.
Ya bizim nam diyerek ihtiyaç olmayan yerlere cami çeşme yaptırmak bizi inanın cennete koymaz. Çeşme de aynı şekilde bizleri gerek yoksa sevap kazandırmaz. Onun için paranız helal kazanç ise bunu gerekli olduğu şekilde harcayın, hatta ve hatta bir garibanın düğünün yaparak evlendirin, bu daha sevap kazandırır bize. Cami yaptırdım diye cennete giremeyiz, amel ve yaşamımız bizi cennete götürür.