Budin Beylerbeyi vezir Uzun İbrahim Paşa, kurulan harp divanında, Viyana seferine itiraz ediyor evvela Viyana etrafındaki Yanık Kalesi gibi etraf kaleleri düşürelim daha sonra, gelecek yılda Viyana’yı kuşatalım diyerek fikrini söylüyor.

Viyana Kuşatmasında Osmanlı ordusu yenilince, Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, Uzun İbrahim Paşa’nın idamına karar veriyor. Tabiki paşanın bazı hataları da sebep oluyor. Paşa idam edilmeden önce padişaha bir mektup yazıyor.

Günahsız olarak gittiğini Sadrazamın kendisine haksızlık ettiğini bildiriyor, fakat padişahım ona kıymayınız. Devleti bu felaketten kurtaracak yine odur. Yeri doldurulamaz bir vezirdir diyor.

Bu ne büyüklüktür, Devletine nasıl bir bağlılıktır, ehliyete ve liyakata ne müthiş bir saygıdır, haksız yere öldürüldüğünü söylüyor, Sadrazam Kara Mustafa Paşaya düşman olması lazım belki de düşman, fakat canından önce Devleti düşünerek öldürülmesini istemiyor, intikam peşinde değil.

Devleti kurtaracak adamın, şahsına düşmanı olduğu halde, önce Devleti düşündüğü için ölmesini istemiyor. Son zamanlar hariç, Osmanlıyı idare edenlerin kafasında alabildiğine büyük bir devlet var. Ona en ufak bir gölge düşürmekten korkuyorlar. Çünkü devlet canlarından öte. Aceba Türkiye Cumhuriyeti Devletinin herhangi bir görevlisinin kafasında nasıl bir devlet var?

Günümüze geldiğimizde devlet katında, vezir Uzun İbrahim Paşa olayına kaç tane örnek verebiliriz? Mecrasından sapmış çaylar, ırmaklar misali; Türk Milleti öz kültürüne ve tarihi yatağına girerek engin denizlere ulaşmalı ve kendine gelerek devletine sahip çıkmalı çünkü başka yol yok.

Milli Birliğini, ağaçkakan kuşu gibi her gün oyan, idareciler kendine gelmelidirler. Siz, devletin ne olduğunu ve önemini öğretmeden evvel, makam ve para kazanma hırsını ve önüne geleni ezmeyi öğretmeye devam ederseniz geleceğimizin aydınlık olmasını daha çok bekleriz.

En kısa ve doğru yol, particilik ve sen-ben bağnazlığına kendini kaptırmamış, aklını kiraya vermemiş siyasi görüşünü birinci sıraya koymamış, Büyük Türk Devleti ve Milletinden yana olanların gönül ve ruh birliği içerisinde bir yolda buluşmalarıdır. 

Başka bir deyişle Ülke için yüreği çarpan serdengeçtiler bilmeliler ki bu şuur ve idealin başı, lideri, emir vereni ve emir alanı asla olmaz. Bizatihi kendisi bir devlet, bir vatan, bir bayrak, bir lider gibi hareket edecek kabiliyette olması yeterlidir. Kutlu yolu bulurlar, liderlerini de çıkarırlar. 

Yaklaşık son iki yüz senedir, başlı, liderli, emir verenli, bol nutuklu bütün sistemler denendi, sonuç ortada. Herhangi bir şekilde bir yere gelen asla gitmek istemiyor ve gitmemek içinde çevirmediği dolap kalmıyor. 200 senedir benden bu kadar bana müsaade diyeni görmedik.

Dünya’yı dehşete düşüren Corona virüs afeti ne ağa ne paşa ne zengin ne fakir nede devlet büyüğü tanımadı ancak MİLLİ BİRLİĞİN önemini tokat gibi herkesin suratına çarptı. İnşallah anlayan çıkar.

       Hayrola, Muvaffak Ola, Muzaffer Ola.
 


A.DERİN
9.04.2020 11:31:00
MİLLİ BİRLİK ÇOK ÖNEMLİ DE, PKK İLE FETO İLE DHKP C İLE VE DAHA NİCE TÜRKİYE DÜŞMANLARI İLE İŞBİRLİĞİ YAPAN PARTİLER VE ELEBAŞI KONUMUNDAKİ KILIÇDAROĞLU-AKŞENER-KARAMOLLA-DAVUTOĞLU-BABACAN GİBİ ZINDIKLARLA DEVLETİN MİLLİ BİRLİK SAĞLAMASINI BEKLEYEMEZSİNİZ HERHALDE. BU HAİNLERİN VE TARAFTARLARI OLACAK AVENE GRUBUNUN TEK AMACI TAYYİP GİTSİN, İSTERSE TÜRKİYE BATSIN, YETER Kİ TAYYİP GİTSİN. BUNLARLA MİLLİ BİRLİK OLUR MU? ALLAH BU HAİNLERİN ELİNE FIRSAT VERMESİN İNŞALLAH..

8.04.2020 10:43:00

Rasim Gül

Viyana Kuşatması ve İki İdam