Toplum utanma duygusunu, çok önemsemiyor utanmaz ve arsızlara en azından sırtını dönmüyor, namusa dil uzatanlara eliyle veya diliyle cevap vermekten kaçınıyor hiç olmazsa kalben buğz dahi etmiyorsa, o toplumda durum çok ama çok VAHİMDİR.
Toplumda SEVİYE yoksa veya düşükse vay o toplumun haline. Seviye, toplum kalitesinin tespitidir. Seviye, Her şeyden evvel UTANMA ve AR duygusunu mecbur kılar. ?´ALLAH´TAN KORKMUYORSAN, KULDAN BARİ UTAN´´ sözünü kendini ve yaratanı bilenlerimiz çok kullanır.
Utanma duygusu yoksa veya gelişmemişse, o insandan her şey beklenir. Şayet devlet, hükumet, büyükleri, siyasette belli makamlarda olanlar ve şehirde hatırı sayılır ileri gelenler UTANMAZLARA sırtını dönmeyerek tam tersine pirim veriyor, hatta daha ileri giderek yalakalık yapıyorsa o şehirde ne huzurlu yaşanır ne mutluluk olur ne de BEREKET olur.
Özel meselelerin çözümü fikir ayrılıklarına yol açıyor. İktidara yakın olan inananlarla, karşı olan inananlar arasında uzlaşmazlıklara ayrılıklara sebep oluyor. Türk-İslam felsefesine bu durum çok ciddi darbeler vurmuş derin yaralar açmıştır. Utanmaz, arsız ve hırsızlarda bu durumdan yararlanarak yolarına devam etmişlerdir.
İktidar partilerinde çıkan hizip ve ayrılıkların yüzde doksanı özel meselelerden, yüzde onu da hizmet alternatiflerinden kaynaklanmaktadır. Bu gün veya yarın iktidarda söz sahibi olanlar buna çok dikkat etmelidirler. BOR´un pazarı geçtikten sonra söylenen her söz DEDİKODU, yapılan her hareket ayrıştırıcı ve zararlı olur. Aksaray bundan çok çekmiş, halende çekmektedir. En önemli kayıplarımızın birincisi 1933 de vilayetliğin, sonra hava alanının ve iktidar hizmetlerinden yeteri kadar faydalanamamızdır.
AKSARAY ?daki yöneticilerimiz, halkın içinde yaşayan, utanmazları, arsızları, hırsızları, devlet düşmanlarını, namuslu ve çalışkan insanların şeref ve haysiyetleri ile oynayanları bilip gerekli tavrı koymuyorlarsa vay onları haline vay.
İlimizde, başta valimiz, belediye başkanımız, vekillerimiz, siyah plakalı STK başkanlarımızın UTANMA duygusu olduğuna kesinlikle inanıyoruz. Ancak bu yetmiyor, yeteri çevrelerinde utanmazların, arsızların olmamasını, Allahtan korkan kuldan utananların olmasını istiyoruz.
Bir gün gelir, o makamlar, o zenginlikler sizden giderse emin olun size çevrenizdeki utanmaz, arsızlar asla üzülmez hemen başka bir makam sahibi ve ağa bulur. Olanlar size olur, yaratana hesabı zor verirsiniz. Malumya en önemli hak KUL hakkıdır.
Elinde kalem ve mikrofon olan veya radyo ve televizyon kanalına sahip olanlar aklına geleni gelmeyeni karşısında aynı imkânlara sahip olmayan insanlara karşı kullanıyorsa bu en basit deyimle utanmazlık ve arsızlıktır. Bu zalimlik işleniyor, kimler susuyorsa mutlaka bir gün zalimler onlara da saldırır.
Bu iletişim araçlarını, birileri, herhangi bir vatandaşa veya kamu görevlisine hakaret olarak kullanıyor, devlet, hükumet yetkilileri ve halk susuyorsa toplumun çivisi çıkmış demektir. Susma, sustukça sıra sana da gelir veya hani hak ve adalet karşısında susan dilsiz şeytandı?
Bizim inancımız ve meselemiz YÖNETİCİLERİMİZLE ben adamım diyenlerin, utanmaz ve arsızlarla, utanan ve Allahtan korkanları, eşit tutmamasıdır. İşte o zaman huzurlu yaşanan, seviyesi yüksek, medeniyeti yakalamış Aksaray´ı inşa ederiz.
Düşman ayağı basmamış, evliyalar diyarı Aksarayın birinci derecede uhulet ve suhulete, sevgi ve saygı dolu bir seviyeye ihtiyacı var. Bu seviye yi yakaladığımızda Devlet ve Millet adına görev yapanların hizmet üretimi inanın üç-beş kat artacaktır.
Dilek ve temennim, başkan adaylarımızın bu konularda da proje üretmeleri, göreve geldiklerinde, ilk bu konulardan başlamalarıdır. Hayırlı cumalar.
HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.