Tarih yazarak halkın kalbinde yer etmiş bazı başkanlarımız, Osman Kavuncu Kayseri Demokrat Parti, Ahmet Hilmi Nalçacı Konya Adalet Partisi, Mehmet Altınsoy Ankara Anavatan Partisi, Celal Doğan Gaziantep Cumhuriyet Halk Partisi, Fakı Baba Urfa Ak Parti. 70 yıl geçse de unutulmayan, şehirleri yaşadıkça yaşayacak başkanlar. 

Osman Kavuncu, 1950-1954 ve 1954-1957 yılları arasında 32 yaşında başkan seçilerek 8 yıl başkanlık yapmış, 1957’de milletvekili olmuş 1960 İhtilali ile sözde Yassı Ada mahkemesi,7 yıl ceza vermiş ve Kayseri Cezaevine gönderilmiştir. Hastalığı arttığı için 1963 yılında tahliye edilmiş ve 1966 yılında 48 yaşında vefat etmiştir. 

Efsane Başkan Osman Kavuncu, 1943 yılında şehircilik uzmanı Alman Profesör tarafından çizilen şehir imar planını harfiyen, dürüstçe ve adaletle uygulamış, hiçbir vatandaşı da mahrum etmemiş. 40 kilo ağırlığında, 1.5 metre boyunda ve günlük uykuları 2 saati civarında hastalıklı bir bünyeye sahip, cüssesi küçük aklı büyük bir adam. 

Bir hikâyesi, karasinek istilasına uğrayan Kayseri’yi kurtarmak için, 30 bin lira ayırmış ve halktan karasineğin kilosunu 30 liradan satın almış. Kayseri’yi şehircilikte, ticarette ve sanayide gelişmiş modern bir şehir haline getirmesinden dolayı, Başbakan Adnan Menderes tarafından örnek başkan olarak gösterilmiştir. 

Diğer bir efsane de, Konya belediye başkanı Ahmet Hilmi Nalçacı. 1963’de başkan olan Nalçacı, Aksaray Merkezinde olduğu gibi, kilitlenen Konya Merkezin yıkıp, yeni bulvarlar açıyor. Her meslek grubuna siteler, uçak mı inecek denilen yollar yapıyor. Daha da önemlisi, adaletten ve tarafsızlıktan ayrılmıyor.

Çalışma arkadaşlarının anlattığı birkaç özelliği; 1-‘’Bir kere kimseyi dinlemezdi. Falancanın, filancanın yerinin değeri artacak, eksilecek demezdi yıkar geçerdi.’’ 2- Yeni yaptırdığı İmar Planı için, İmar müdürü bu iş senin siyasi hayatını bitirir, demesi üzerine, ‘’Yapacağımız iş çocuklarımıza, yarınlara modern bir şehir bırakma gayretidir.’’ Diyerek, hiç kimseyi dinlemeden uygulaması. 

Açılan bulvarlardan, arsa almamaları için bütün meclis üyelerine yemin ettirmesi ve meclis üyelerininde yeminlerine sadık kalarak arsa almamalarıdır. Nalçacı ve ekibi Konya’yı, ticari merkez yaparak, ekonomide ve siyasette Türkiye’de söz sahibi olmasını sağlamışlardır.  

Başkan Evren Dinçer’den ne bekliyoruz?  Özel eserleri olmalıdır. Örnek, Ulu ırmak üzerine iki köprüyü Memiş Akın yaptı. Aksaray merkezinde bütün binalara BİR KAT artırımını Ahmet Er verdi. Atatürk ve Cumhuriyet Bulvarlarını Emin Gürün ve Memiş Akın açtı.

 Kılıçaslan Parkını, Osman Ertuğrul başlattı Nevzat Palta ve Haluk Şahin Yazgı tamamladı. Külliye’yi ve Seyir Terasını Nevzat Palta yaptı. Toki’deki Yunus Emre ve Tacin’deki Recep T. Erdoğan parklarını Haluk Şahin Yazgı yaptı. Bu hizmetleri yapanları halk unutmaz.

Evren Dinçer’de yıllar sonra hatırlanmak istiyorsa, bu güne kadar hiçbir başkandan görmediğimiz, Aksaray Halkına eşit ve adaletli davranarak, haklının hakkını vermesidir. Aksaray Belediyesini, üreten belediye yapması, Aksaray’ın bütün sokak ve caddelerine disiplin getirerek, işgalden kurtarmasıdır.

Aksaray merkezinde alışverişin rahatça yapılmasını sağlamasıdır. Kadının yürüyemediği yerde ticaretin olmadığını görmesi ve gereken tedbirleri almasıdır. Şehir merkezi olan Kaleiçi’ni işgalden ve rezillikten kurtararak Beyaz Sarayı ortaya çıkarmasıdır.

Aksaray Belediye binasını, Belediye İşhanı’nı (Tedaş Binasını), Eras İş Merkezini yıkarak, bu alana sadece orijinaline sadık eski Kasaplar Çarşısını yapıp diğer yerleri MEYDAN olarak bırakmasıdır. Belki de bazı kişiler bunlar nasıl ve neyle olacak diyeceklerdir. Elbette doğrudur ancak durup dururken de Kavuncu ve Nalçacı olunur mu? 
                                                                                                                                                   
Merkez nüfusu 250 bine varan şehir merkezinde, her 50 bin kişiye bir Millet Bahçesi programlayarak, bütçesine göre yapmaya devam etmesidir. Bu yapılaşmanın devamında 15-20 yıl sonra ortada halk için yapacak bir karış yer bulmak inanın mümkün olamayacaktır.

Dinçer’in, gelen bir diye başlamak isterse Cezaevi ve DSİ nin 73 bin metre kare yerini birleştirerek tarihi binayı muhafaza etmek şartıyla ‘’Millet Bahçesi’’ yapması. Burada kadınların rahat edebilecekleri, toplantılar yapabilecekleri, çocuklarının güvenli biçimde vakit geçirecekleri, ailelerin ve erkeklerin rahat edebilecekleri mekânların olması unutulmaz hizmetlerden olacaktır. Zaten ağacı, yeşili, çiçeği var.

İdareci ve siyasetçi bir insanı memnun ettiğinde, memnun olan en fazla 3-5 kişiye anlatır. Üzdüğünde ise en az 40-50’kişiye anlatır. Bunları gören ve bilen İdareci ve siyasetçi yıllarca ayakta kalabilir. İdareci ve siyasetçi makamdan indiğinde ve seçilemediğinde, tartışmasız sonuç halkın davranışında görülebilir.

Eski idareci ve siyasetçi, halkın kendisine karşı davranışıyla gerçeği görür ama yapacağı hiçbir şey yoktur. Tavşan yamaca geçmiştir, çünkü halkın adamı olmamış, olamamıştır. Bizim meramımız, yukarıda adı geçen başkanlar gibi Aksaray Belediye başkanlarımızın olmasıdır.

Kalabalık yerleşim yerlerini, şehir yapma, sosyal ve kültürel alanda gelişme sağlayarak medeniyeti yakalama ve yaşanabilir yer yapma tamamen belediye başkanının meselesidir. Ne vali nede milletvekillerinden bu görevler beklenemez. Vali ve milletvekilleri ancak belediye başkanına destek olabilirler.
                                                                                               Hayrola, Muvaffak Ola, Muzaffer Ola.