Vicdan ve merhamet sadece insanlar da olduğundan, dolaysıyla hayvanlardan vicdan ve merhamet beklenemeyeceği için insanlardan beklenir. Ülkemizde ve Aksaray’ımızda, halkımızın yaşadığı mezra, yayla köy, mahalle, kasaba, ilçe, illerde, vicdan ve merhametin ölçüsü hakkında bir araştırma yok. Yapıldıysa da biz bilmiyoruz. Vicdan ve Merhametin anlamı nedir sorusuna sözlüklerimiz şöyle cevap veriyor:
VİCDAN: kişinin kendi niyeti veya davranışları hakkında kendi ahlaki değerlerini temel alarak yaptıklarını veya yapacaklarını ölçüp biçtiği bir kişilik özelliğidir. MERHAMET: Acıma, esirgeme, koruma ve sevgi gösterme gibi anlamları bulunan merhamet, insanı başkalarına iyilik ve yardım etmeye yönlendiren bir duygudur diye açılanıyor. Bu açıklamanın doğruluğunu kabul edersek Ülkemizde ve Aksaray’ımızda Vicdan ve merhametin toplumumuzda ne kadar etkili olduğunu okuyucularımız pek ala tespit edebilirler. Çünkü çekirdek ve geniş ailede ki durumu kesinlikle bilirler. Buradan da çıkacak ölçü rahatlıkla genelleşir.

Ayrıca, insanlarda bulunan güzel ve çirkin vasıfların günlük hayata yansımasından, bütün canlılara, tabiata, karşı davranışlarından, bireysel ve toplumsal vicdan ve merhametin varlığını görebiliriz. Çünkü yaşanan yerin havasına suyuna dağına taşına yansır. Aceba, Aksaray´ın havasında, suyunda, dağında, taşında, pazarında, ticaretinde, siyasetinde, yaşadığı günlük hayatta, vicdan ve merhametin izlerini görüyor muyuz?    
 

Bu soruların cevaplarını, kıymetli okuyucularımız verebilir. Ancak vicdan ve merhametlerine göre değerlendirme yapabilirler. Ferdi vicdan ve merhamet, Kamu vicdan ve merhametini tesis edemiyorsa ciddi sıkıntı var demektir. Önemli olan da Kamu vicdan ve merhametinin durumudur. Güçlü bir Kamu vicdan ve merhameti yoksa Kamu düzeninin sağlanmasında zorluklar ve sıkıntılar var demektir.
 

Ülkelerde kamu düzeni, devletin korumasına bırakılmışsa, HALK, vicdan ve merhametin gerektirdiği görevi yapmaktan imtina ederek, her şeyi devlete yükleme peşindedir. HALK sadece işine gelene sahip çıkıyor, kötü ve çirkine suçlu arıyor. Bu da gerçekten toplumu sarsmakta güvensizliğe ve mutsuzluğa itmektedir. Örnek, İnsanlara, işkence yapıldığında, hakkı gasp edildiğinde vicdan ve merhamet sahiplerinin sesi çıkmıyorsa, ortaya bir eylem koyamıyorsa o toplum çürümeye başlamış demektir. Çürümeye başlayan toplumu hiçbir güç ayakta tutamaz.  
Eylemi, yaşayan ve canlı olan toplumlar ortaya koyar, aksi halde o toplum cansız ve sürüden farksızıdır. Ne yapılırsa yapılsın sürü olmaktan kurtulamaz. Düşünemeyen, akledemeyen, bilime başvuramayan toplum aynı zamanda cansız sayılır. Cansız toplumlarda, vicdan ve merhametten bahsedilemez. ‘’ Acı duyabiliyorsan, CANLISIN, başkalarının acısını duyuyorsan insansın.’’ Diyor TOLSTOY.

Netice olarak, Ülkemizi ve Aksaray halkının yaşantısında vicdan ve merhamet eksikliği varsa ki, bize göre var. O zaman şöyle sual edelim. Şehrin, münevverleri, düşünenleri, büyük ruhları, devlet, millet, din sevdalıları neredeler? Oyunda oynaşta mı, makam ve para kazanma peşinde mi, sırf kendini tanıtma ve fırsat kollama için herhangi bir partinin militanlığında mı? Görüldüğü kadarıyla onlar şimdi, bölündüler, vicdan ve merhametide, böldüler. Bu durumda, Milli vicdanı ararsak bulur muyuz, kesinlikle bulamayız.
 

Aksaray’da vicdan ve Merhameti canlandırmak, hayata uygulamak, milletvekilimiz Cengiz Aydoğdu liderliğinde, diğer vekillerle belediye başkanımız Dr. Evren Dinçer ve STK başkanlarımıza düşer. Vicdanımızı, merhametimizi, particilik, tarikatçılık, cemaatçilik veya şuculuk-buculuk taslayarak,  parçalara ayırmanın doğru olmadığını görmemiz gerekir. Millet olarak bize intikal eden, büyük bir kültür ve inancı devraldık. Bunun hakkını verelim. Atalarımıza layık olalım, onlar korkmadı, usanmadı, zulme, haksızlığa, adaletsizliğe, karşı durdular. Zulüm gördüler, çile çektiler, ama dönmediler, yollarına devam ettiler. Bizlerde bu yola devam etmeliyiz.
Şehrin, yaşantısından, gençliğin halinden bire bir konuşulduğunda memnun olanı biz görmedik ve dinlemedik. Münevverler, düşünenler, bilgi birikimi sahipleri, şehri ve insanlarını sevenler, inançlı olduklarını söyleyenler siz neden susuyorsunuz? Çok akıllı olduğunuzdan mı, korkak olduğunuzdan mı, malınıza mülkünüze, makamınıza zarar geleceğinden mi korkuyorsunuz? Yoksa particilik peşinde koştuğunuzdan mı?
Valiyle, milletvekiliyle, belediye başkanıyla devleti ve hükumeti temsil edenle konuşanlara sesleniyorum. Hak-hakikat karşısında susmadan, Aksaray’da vicdan ve merhametin, hayata yansımasını sağlamada birlik yapma zamanı çoktan geldi. Gereğini yaparak insanlarımızın daha mutlu yaşamasını ve geleceğine güvenmesini sağlamayı görev bilelim. Millete ve devlete borcumuzu ödeyelim. Devletten ve halktan alacağım var deme alacağın yok borcun var, sen tefeci misin ki faiz istiyorsun, sakın unutma.  

Kurban Bayramının, ailelerimize, milletimize ve tüm inananlara, iyiliklere neden olmasını Tanrı’dan niyaz ederim.
HAYROLA MUVAFFAK OLA, MUZAFFER, OLA.
 

   
 


 


28.06.2023 14:27:00

Rasim Gül

ÜLKE’DE, VİCDAN ve MERHAMET!

ÜLKE’DE, VİCDAN ve MERHAMET!