Ülkede bazı televizyon kanallarını izlediğinizde ve bazı siyasetçileri dinlediğinizde, iddia edildiği gibi ya UÇUYOR ya da BATIYOR. Deveye sormuşlar, ‘’İnişte mi iyisin, yokuşta mı?’’  Devede, ‘’ Bu yolun düzü yok mu?’’ Demiş. Karşılaştığımız ekonomik darboğazı ve kudurmuş enflasyonu halk diliyle abartmadan anlatma imkânı yok mu? Neden ŞOV tercih ediliyor?

Türk Milleti, 18 bin yıllık tarih içinde çeşitli krizler yaşamış ama asla yok olmamıştır. Yaşantısında yükseliş, durgunluk, gerileme ve hatta Fetret Devirleri olmuştur. Gerileme ve Fetret Devirlerini atlatmasını bilmiştir. Günümüzde ekonomi ve rejim açısından sıkıntılar yaşandığı elbette doğrudur. Kim ne derse desin asla aşılmayacak sorunlar değildir.

Krizi aşmanın da elbette şartları vardır. Örnek vermek gerekirse, bir evde yangın çıktığında, insanların mahallenin ortasına koşup yangın var diye bağırması mı doğru ve iyidir, yoksa eline geçirdiği bir kova ile yangına su dökmeye koşması mı doğru ve iyidir? Yine bazı insanların yangın yok diye halkı ikna etmesi mi doğrudur? Yangın var diye bağıran mı, yok diye mahalleliyi ikna etmeye çalışan mı doğru hareket ediyor? Takdir okuyucunun.

Yöneticiler tarafından hiçbir şey ne gösterildiği kadar iyi, muhalefet tarafından da söylendiği kadar kötüdür. Her şeyi bembeyaz veya kapkara göstermek asla iyi niyetle bağdaştırılamaz. Yalanı devlet, siyaset ve ticaret hayatından çıkarmadıkça hiçbir şey düzelmez. Durumun net olarak anlaşılması için iktidar-muhalefet birlikte durumu ele alarak ortak bir bildiri ile çözmeye çalışmasının dışında bir çözüm yoktur. İddia ve laf ebeliği ile bir yere varılamaz.  

Başta devlet ve hükümeti idare edenler olmak üzere, ülkedeki bütün örgütlerin ve iş insanlarının öncelikle birbirini anlaması ardından da Milli Birlik içerisinde hareket etmesiyle her şeyin mükemmele gideceğini bilmek ve görmek kahinlik değildir. Akıl ve basiret içinde milletin moralini yükseltmek ve güveni sağlayarak kırız aşmaktır.

Köşe başlarını, şahsi çıkarları, kafalarındaki Cumhuriyet ve Demokrasiye aykırı fikirleri uygulamak için tutanlar tarihte hiçbir zaman başarılı olamamışlardır. Halktan saklanan her düşünce ve inanç, ülkeyi aydınlığa değil karanlığa götürmüştür. Yakın tarihimizde yaşadığımız; 1960- 1980 -2016 darbe ve kalkışmaları açık delilidir.

Devlete rağmen, özel eğitimle, beyinleri yıkanarak yetiştirilen öğretmenler, imamlar, polisler, adalet mensupları, askerler ve benzerleri kamu görevlileri, milletin birliğini bozmak, halkın kafasını karıştırmaktan başka hiçbir işe yaramıyor. Diyemiyoruz, çünkü her vatandaşın beynine bir şüphe sokmayı ve mutsuz etmeyi başarıyor.

Demokrasinin vaz geçilmez unsuru olan siyasal parti mensupları, emir komutaya uygun hareket ettikleri sürece bilim, akıl, hür fikir ve vicdan ortadan kalktığı için despotluk ortaya çıkıyor. Zayıf akıl dahi, despotluğun halkı aydınlığa çıkaramayacağını görür

Uçtuk- battık lafına kafa yormadan, karamsarlığa düşmeden, amasız, fakatsız, bilim, akıl ve hür iradeyle birlikte hareket ederek, iki yılda her zorluk yenilenecektir.

 HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.


28.05.2024 08:18:00

Rasim Gül

UÇTUK LAFI'DA, BATTIK LAFI'DA DAYANAKSIZ

UÇTUK LAFI'DA, BATTIK LAFI'DA DAYANAKSIZ