Halk ozanının ‘’ üç derdim var, birbirinden seçilmez; biri yokluk, biri ayırımcılık, biri ölüm’’ sözlerinin yüzlerce yıl halen canlı olması ve bir türlü ortadan kaldırılamaması ne acı. Yüzlerce yıldan beri, özellikle yokluk ve ayırımcılığın halledilememesi ne hazin.

Üç dertten, BİRİ YOKLUK kimler için söylenebilir, elbette HALK ’ın büyük bir bölümü için söylenebilir. 2020 yılı itibariyle milli gelirin, % 80 nini halkın % 20 si; kalan % 20 sini de % 80 ni alıyorsa yokluk derdinin yok edilmesi mümkün mü?  Dolaysıyla sosyal adalet var denebilir mi?

Bizim milletimizin inancına göre ÖLÜM Allah’ın emridir elbette ölünecek ancak adam gibi ölmek önemli. Yüce dağların başına yılan sürünerek, insan ve diğer hayvanlar yürüyerek, kartallarda uçarak çıkabiliyor. Mutlu ve geleceğinden umutlu olarak yaşayıp ölmek yerine insanların sürünmesi hakkı mi?

 Particiliği, ayırımcılığı bırakır ve halkın tamamını severseniz yokluk anında giderilir. Milli geliri adalet ve hakkaniyet ölçüleri içerisinde bölüştürülmesini sağlayıp, üretimi artırarak hırsızlığı, yolsuzluğu ve savurganlığı da önlediğinizde YOKLUK kendiliğinden ortadan kalkar.

Muhammet İkbal ve Nurettin Topçu,’’ Müslümanda şahsiyet yani kişilik olmasını öngörüyorlar.’’ Aceba, iktisaden hür olmayan bir insan nasıl şahsiyetli olup kişilik kazanacak? 2334 lira asgari ücretle çalışan bir işçi, nasıl HÜR ve ŞAHSİYETLİ olacak? Yokluk varsa şahsiyet ve kişilik zor kazanılır, kazansanızda zor muhafaza edilir.

Demek oluyor ki zenginlerde, idarecilerde ölecek, hesap günü geldiğinde halk zaten yokluk içinde olduğu için, ne kadar hak yedin sorusuna vereceği cevap yesem bir yerimden belli olur şeklinde olacağı için sorgudan geçer. Gelelim zenginlerimize ve idarecilerimize sizce sözlüden geçebilirler mi?

Sözlerim lütfen sadece Ak Partinin faturasına eklenmesin, Cumhuriyet tarihinden bu yana halk ne zaman iktisadi hürriyete kavuştu ki Ak Parti döneminde sonuç alınsın. Demek istediğimiz bizler hep birlikte ne zaman, hırsızlığa, yolsuzluğa, savurganlığa, kayırmalara, haksızlığa karşı aslanlar gibi karşı çıkarsak işte o zaman bu millet için güneş ufuktan doğar.

Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında,

Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.

Yolumun karanlığa saplanan noktasında,

Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. ( Naip Fazıl Kısakürek)

Adaleti, hakkı, sadece ve sadece egemen güçlerden beklersek, güneş ufuktan hiçbir zaman doğmaz. Huzursuzluk içerisinde birbirimizi yer dururuz. 

       Hayrola, Muvaffak Ola, Muzaffer Ola.


Cemalettin Öztürk
29.05.2020 09:33:28
Sayın Rasim Gül abim,Hakederek alınmayan nimetin değeri yoktur. Bu ülkede olanlar herkesin gözü önünde ama,bir Allah’ın kuluda müdahil olamıyor.Olduğunda da 7 ceddinden hesap soruluyor. İnşallah iyi oluruz? Olurmuyuz?Ben bilmiyorum,.Umudumda yoktu.Gerisini Allah bilir. Dediğiniz gibi Hayrola.

29.05.2020 09:16:00

Rasim Gül

Üç Dert; Biri Yokluk, Biri Ayırımcılık, Biri Ölüm