Bu yazı günlük bir yazı değildir.. Bu yazıda Türk tarihindeki iktidar muhalefet mantığının verdiği dinamizm tahlil edilmiştir. Yazının ve terimlerin bu günkü iktidar ve muhalefet kavramları ile alakası yoktur. Yazının temel amacı:

Türk Devletinin ve Milletinin bekasına işaret etmektir. Bunun da yolu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Türk Devlet Geleneği birikimiyle yönetilmesidir. Bu yazı orijinal bir tahlil olup, herhangi bir düşünceden alınmış veya geliştirilmiş değildir. Yazı uzunluğu 900 kelime hacminde olup; dikkatli 10 dakika ayırmadan okumamak lazımdır..

    TÜRK DEVLET YÖNETİMİNDE İKTİDAR MUHALEFET İLİŞKİLERİ TAHLİLİ

Bir memleketin en önemli meselesi , ülkenin yönetimi meselesidir.. Bir memleketin en önemli meselesi ülkenin yönetimi meselesidir. Şoför bile aracını, o aracın özelliklerini esas olarak yönetmek zorundadır. Demokratik yönetimlerde iki ana faktör vardır. Bunlar İKTİDAR ve MUHALEFETTİR.

İKTİDAR NEDİR: Basit bir anlatımla o gün için ülkeyi yönetme hakkını elinde tutan, ifa eden güce iktidar denilir.

MUHALEFET NEDİR: Ülkeyi yönetmek için zaman, sıra ve fırsat bekleyen demokratik yapılardır..

DEMOKRASİ VE GELİŞMİŞİK ÖLÇÜSÜ: İktidar muhalefet ilişkileri o ülkenin gelişmişliğini gösterirken; yönetim zekâsının da temelini belirler.

    TÜRK TARİHİNDE, İKTİDAR MUHALEFET ANALİZİ

Türk tarihi içinde devletlerin yönetiminde İktidar ve Muhalefet kurumları, kavramları vardır, çok sağlam da bir birliktelikleri mevcuttur. Konu tarihte, biraz derine inelim. Tarihimiz temel hatlarıyla iki ana kol devletten oluşur. Birincisi: Ana Yurt Türk devletidir. İkincisi: Batı Türk devletidir.. (Bunun diğer adı, Türkiye Devleti’dir). Bizim ismini bildiğimiz 16 İmparatorluk ve onlarca devlet ise, tamamen bu iki devletin öncülleri, ya da devamı olan yönetim aileleri veya yönetim rejimlerinden ibarettir..

 BEN TAHLİLİMİ BATI TÜRK DEVLETİNİ ESAS ALARAK YAPACAĞIM..

BATI TÜRK DEVLETİ: Selçuklu Devleti ile başlar, diğer Selçuklu Devletleri, Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti ile devam eder.. Selçuklu Devleti, İktidar ve muhalefet Uyumunun Şahikasıdır.. Bu Devlet 11. Yüzyılda Selçuk Bey tarafından kurulmuştur.. Selçuk Beyin Mikail, Arslan Yabgu, Musa Yabgu ve Yusuf isimli dört oğlu vardı.. Selçuk Bey ölünce oğlu Arslan Bey başa geçti.. YANİ İKTİDAR OLDU… Kardeşleri ve yeğenleri de iktidar sıralarını beklemeye başladı.. YANİ MUHALEFET OLDULAR...

   İKTİDAR MUHALEFET İŞLEYİŞLERİ NASILDI ACEBA?

Ne Arslan Bey onları yok etti veya hareketsiz bıraktı, ne de muhalefetteki kardeş ve yeğenler Arslan Yabgu ’yu yani iktidar köstekledi… Arslan Bey hepsine bir görev verdi.. Yani bir yönetim bölgesi ve yetkisi verdi... Fetihlerde görevlendirdi, fethedecekleri yerleri de kendilerine bıraktı..  BU OĞUZHAN’DAN BERİ VAROLAN TÜRK DEVLET YÖNETİMİ TARZIYDI.. Arslan Bey ölüyor, iktidar değişiyor.

1026 yılında, Gazneli Mahmut bir ziyafet hilesiyle Arslan Bey’i tutsak etti ve ölümüne kadar da bırakmadı. Selçuklu ailesi ve Boylar TUĞRUL BEY’İ hükümdar ilan ettiler.. Mikail Bey oğlu Tuğrul iktidar oldu.. Amcaları Musa Yabgu, kardeşi Çağrı Bey, Çağrı Bey’in çocukları, amcaları Yusuf’un oğlu  İbrahim Yınal ve Arslan Bey’in oğulları Kutalmış ile Sebük Tekin MUHALEFET oldular.. Tuğrul Bey hiç birini öldürmedi, sindirmedi, hareketsiz bırakmadı.. Hepsine Yönetim ve fütuhat Bölgeleri verdi..

   İKTİDAR VE MUHALEFET GENE DEĞİŞİYOR..

163 Yılında Tuğrul Bey öldü.. Yeğeni Çağrı Bey ALPARSLAN sultan seçildi.. Yani İKTİDAR OLDU.. ALPARSLAN, Kardeşlerine ve aile mensuplarına, yani iktidar sırası bekleyenlere YANİ MUHALEFETE el uzattı, yönetim bölgeleri ve FÜTÜHAT  yetkisi verdi..

   ARADA İKTİDAR MUHALEFET MÜCADELELERİ, YOKMUYDU?

Vardı elbette.. Bazen kıyasıya, bazen ölümüne.. Ama sonuç belli olunca herkes kendi sınırlarına çekiliyor, herkes diğerinin hukukuna hürmetkâr oluyordu. Kutalmış Bey babası Arslan Beyi’n varisi olarak iki defa hükümdar olmak istedi.. ALPARSLAN ile savaştı ve öldü. Alparslan Kutalmış Bey’in çocuklarına zarar vermedi.. Kutalmışın Oğulları Süleyman, Mansur ve Devlet’i Anadolu’nun fetih ve yönetimine görevlendirdi.. YANİ MUHALEFETİ KORUDU..

Kutalmışoğlu Süleyman Anadolu Selçuklu Devletini kurdu.. Bu günkü Türkiye’nin temellerini attı. Güçlendi.. Babasının ve dedesi Arslan Beyi’n iktidar hakkı için savaştı.. Halep önünde öldürüldü.. İKTİDAR OLAMADI. Evlatları Kılıçarslan ve Kulanarslan çocuktu.. İKTİDARDAKİ SULTAN MELİKŞAH onları İsfahan’a götürdü.. Büyüttü, eğitti .. Yaşları 18-19 olunca, yani KENDİ MUHALEFETİNİ gene Anadolu’ya gönderdi, görevlendirdi, yol açtı, imkan verdi..

En çetin Haçlı Savaşlarını Kılıçaslan, yani SELÇUKLU MUHALEFETİ göğüslemiştir.. Güçlenen Kılıçarslan İKTİDAR yani Büyük Sultan olmak istemiştir.. Giriştiği mücadeleyi kaybedip, Habur Irmağında boğularak hayatını kaybetmiştir..

İKTİDARDAKİ BÜYÜK SRLÇUKLU SULTANI Kılıçarslan çocuklarına, yani kendi muhalefetine dokunmamıştır.. Ve bu uygulama; tarihi anlamda SULTAN OLANLAR VE OLACAK OLANLARIN; demokrasi anlamında İKTİDAR VE MUHALEFET ilişkileri Türk Devlet Geleneği ilkelerine uygun olarak devam etmiştir..

Bu uyum sebebiyle İran, Afganistan, Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan, Suriye, Filistin, ANADOLU fethedilmiş.. Bu günkü Batı Türk Coğrafyasının temelleri atılmıştır..

Tarihin en kanlı mücadelesi sayılan Birinci Dünya Savaşından önceki dünya savaşı olan Haçlı saldırıları, Türk zaferlerine dönüştürülmüştür. Türklüğün kalpgahı Anadolu ebedi Türk Yurdu haline getirilmiştir.. YANİ ANADOLUYU TÜRK MUHALEFETİ FETHETMİŞ VE EBEDİ VATANIMIZ ŞEREFİNE YÜKSELTMİŞİTR.                   OSMANLI DEVLETİNDE İKTİDAR, MUHALEFET İLİŞKİLERİ

Osmanlı Devleti de diğer Türk Devletleri gibi kurulmuş ve başlangıç dönemlerinde Türk Devlet Geleneği ile yönetilmiştir..  Osmanlı Devletinde İKTİDARI PADİŞAH ve KADROSU temsil ediyordu. Ülkeyi onlar yönetiyordu..

 OSMANLI DEVLETİNDE MUHALEFETİN DURUMU NEYDİ?

Osmanlı Devletinde iki muhalefet vardı.. Birincisi: İktidar olabilecek muhalefet.. Bunlar Osmanlı ailesinin çocukları yani şehzadelerdi.. Ve şehzade sancağı denilen (Konya, Manisa, Trabzon, Amasya, Sivas gibi) Şehirlerde yönetim görevinde bulunur, savaşlara da katılarak iktidar günlerine hazırlanırlardı.. Bu durum 3. Murat zamanına kadar devam etmiş, ondan sonra sancak şehzadeliği kaldırılmıştır. Bundan sonraki şehzadeler ya sarayın dört duvarı arasında ya da kafeslerde yaşamaya mahkum edilmişlerdir.. Birçokları da boğdurularak yok edilmişlerdir.. YANİ BİRİNCİ MUHALEFET YOK EDİLMİŞTİR..

Osmanlı İmparatorluğundaki İKİNCİ MUHALEFET ise; iktidar ya da Padişah olma imkânı olmayan; ancak padişah belirlenmesinde rol oynayan sadrazamlık makamı ile hükümet kadrolarını temsil eden muhalefettir. Bu ikinci muhalefet önceleri Türk vezirler ve devşirme vezirler arasında olurdu.. Zaman içinde atama ve tespit kuralları ile ahlaki değerleri değişen; üstünlüğü devşirme vezirlerin ele geçirdiği bu muhalefetin sonradan çok farklı şekillere dönüşmüştür.. BU TERCİH VE DÖNÜŞÜM DE AYRI BİR TAHLİL KONUSUDUR Kİ, BURADA O BÖLÜMÜ İZAH ETMEYECEĞİM..

 BİZ BİRİNCİ İKTİDARI TAMAMLAYALIM.. Kanuni Sultan Süleyman oğlu Mustafa’nın katli Osmanlı Yönetim Sisteminde bir miladdır.. İyi olmayan, ama yeni bir başlangıçtır.. ÜÇÜNCÜ SELİM’İN KATLİNE kadar da müteselsil olarak devam eden, MUHALEFETSİZ BİR YÖNETİM DÖNEMİDİR. Artık Osmanlı, Türk Devlet Geleneği ile yönetilmemiştir.

Osmanlı Padişahları, Devlet-i Ebed Müddet düşüncesini yanlış yorumlayarak, akılsızca, hunharca, acımasızca kendi MUHALEFETİ olan şehzadeleri yok etme yolunu takip etmişlerdir. Bazen bir gecede 30 şehzadenin boğulduğu olmuştur. İçlerinde hala süt emmekte olan bulunmaktadır.. Oysa Devlet-i Ebet Müddet, ‘’Padişahlar fanidir, Devlet Baki’’ diye yorumlanmalı ve uygulanmalıydı.

PEKİ, DEVLETİN DURUMU NE ÂLEMDEDİR?  Maalesef ki Kanuni devri kadrolarından hemen sonra Devlet, duraklama devrine girmiştir.. Duraklama devrini ise gerileme ve dağılma dönemleri takip etmiştir.. YANLIŞ YÖNETİMİN BİLANÇOSU Yazının başında:  bir memleketin en önemli meselesi yönetim kadrosudur demiştik. Gene oraya geldik.

İKTİDAR MUHALEFET formülünü yok eden devlet, kendini de yok etmiştir..  DOĞRU YÖNETİMLER sayesinde şanla, şöhretle kurulan, kurulan yükselen Osmanlı Devleti, YANLIŞ YÖNETİMLER SEBEBİYLE acılar içinde, büyük bozgunlar yaşayarak, milyonların sürgün ve göçlerine sahne olarak, ülke-ülke topraklar kaybederek, kurucusu olan TÜRK MİLLETİNİN VARLIĞINI DA TEHLİKEYE ATARAK tarih sahnesinden çekilmiştir.

Osmanlı soyu, padişahlarını kuruluş döneminde olduğu gibi, şehzade sancaklarında yetişmiş şehzadelerden seçmeye devam edebilseydi; YANİ MUHALEFETİNE TAHAMMÜL GÖSTEREBİLSEYDİ belki hala yaşıyor olacaktı..  

   GELELİM TÜRKİYE CUMHURİYETİNDE İKTİDAR VE MUHALEFET İLİŞKİLERİNE.

Tarih geçmiş insan topluluklarını inceler. Cumhuriyet tarihi hem yenidir, ham yakın zamana aittir, hemde de güncel konulara girmek; okuyucuların düşüncelerine saygısızlık teşkil edebilir.. Ben sadece şunu yazmayı gerekli görmekteyim: Türkiye Cumhuriyeti, TÜRK DEVLETİ geleneği ile yönetilmelidir.. İktidar ve Muhalefet kültürü bizim gelişmişliğimizin de ölçüsüdür.. Yazımı, okuma bahtiyarlığına erişebilirlerse;

YÖNETİM ERKİ yani İKTİDAR olanlar ile YÖNETİME ADAY OLANLARA yani MUHALEFETE iyi düşünmelerini tavsiyeyi Türklük Vazifesi addederim.. Bu dönemin tahlilini muhterem okuyucularımıza bırakıyorum.. Ayakta kalmanın yolu Emr-i bil maruftan geçer.. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. A. Topaç Konya.

HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.

 

                                                                 


25.10.2022 06:35:00

Rasim Gül

TÜRKLERDE, İKTİDAR ve MUHALEFET (ALINTI)

TÜRKLERDE, İKTİDAR ve MUHALEFET (ALINTI)