Türkiyelilik kavramı tam bir tuzaktır, Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan da olmanın dik alasıdaır. Büyük Selçuklu, Anadolu Selçuklusu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti dönemlerinde, 750 yılını yani Abbasi dönemini esas alırsak tam 1270 yıldır, devleti yönetenler Türk kavramını silmeye teşebbüs etmediler.

Edenler olduysa da çok cılız kaldı, başlaması ile bitti. 1270 yıldır yönetilen ileriyi gören ve birliğin bozulmasını istemeyen halk, devletinin zaafa uğramasını asla istemedi.

Türkiyelilik kavramı nereden çıktı, kim ortaya attı? Türkiyelilik kavramını ortaya atan Abdullah Öcalan, nedeni de Türk kelimesi silinirse PKK silahı bırakacak barış olacak.

Hâlbuki Türk kelimesini silmek devlet düşmanlarının asıl hedefidir. Elbette bunların başında PKK, PKK dan sonra sözde siyasi İslamcılar, Marksistler, bazı bölücüler geliyor.

Sözde siyasi İslamcılar, sadece Türk kelimesine karşı değiller, Türk Devleti ne de karşılar. Onlara göre güya İslam Devleti olmalı şu andaki İslam devleti adını taşıyanlar bu çatı altında yer almalıdırlar.

Bu görüş tamamen, Türkiye Cumhuriyeti Devletine bir tuzaktır. Samimi Müslümanlar kandırılmak istenmektedir. Çünkü şer güçlerinin ve İslam düşmanlarının önünde dağlar gibi duran, Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti Devletidir. Kıyamete kadar da böyle olacaktır.

Dert anayasayı değiştirerek Türk kelimesi yerine, Türkiyelilik kavramını yerleştirmek. Güya Türkiyelilik kavramına göre herkes kendi etnik kökenini ifade edecek.

‘’Türkiyelilik kavramı getirildiğinde, demokratikleşme başlayacak dolaysıyla Kürt meselesinin çözümüde hallolacak.’’ Bu sözler 2009 yılında bugün Cumhurbaşkanlığı baş danışmanı olan Ayşenur Bahçekapılı ’ya aittir.

Sonuç olarak şunu samimiyetle ifade edelim ki Kürt kardeşlerimize vatandaşlık hakları olarak ne gerekiyorsa verilsin. Türk vatandaşlardan zerrei miktar vatandaşlık hakları eksik olmasın. 1270 yıldır bir arada yaşadığımız gibi vatandaşlık haklarımızı alarak birlikte kıyamete kadar özgür, mutlu ve geleceğinden emin olarak yaşayalım.

Önemli olan; İmtiyazlı sınıfı, kasaba ve şehirlerde oturup ticaret ve sanayi ile uğraşanları, toprakta çalışanları barıştırmak ve aynı devletin vatandaşı olduklarını, mutluluklarının ve milli birliğin sağlanmasına inandırmak gerekiyor 

Sonuç olarak, Türk, Kürt ve başka etnik aidiyeti olanlar asla Milli Birliğimizi ve Devletimizi zaafa uğratacak; başta bölücü örgütlerin, Amerika’nın, Rusya’nın, Batı’nın ve özellikle İsrail’in ve İran’ın oyununa gelmesin, tuzağına düşmesin.

      Hayrola, Muvaffak Ola, Muzaffer Ola.