HAFIZA, tekrara tabidir, en erken öğrenilenin engeç unutulduğunu bilim kabul etmektedir. Türkiye’de milyonlarca tekrarlanarak zihinlere kazanılan İrtica- Gerici- militan- bölücü- Yobaz-Faşist- Solcu- Komünist vs. gibi suçlama ve iftiralar, nice canlara kıyılmasına, nice ehliyet ve liyakat sahiplerinin ve bilim adamlarının işkence görmesine, hapislere atılmasına, hatta öldürülmesine veya anasından emdiğinin burnundan getirilmesine, bütün aile fertlerinin hakaretlere ve işkencelere maruz kalmasına yol açmıştır.

İrtica- Gerici- militan- bölücü- Yobaz- Faşist- Solcu- Komünist vs. bütün kötülüklerin, mağlubiyetlerin, geri kalmışlığın, fakirliğin sebebidir. Çalan, Hırsızlık yapan, yalan söyleyen, devleti ve halkı soyan, adaleti satan, inancı ve kültürü ayak altına alanlar, halkı bölenler sadece kabahatlıdır.

Çocuklara tecavüz edenler, padişahı atın kuyruğuna bağlayıp sürükleyerek öldürenler, başbakan asanlar, askeri ve polisi şehit edenlerde belki kabahat işlemişler ama ülkeye irtica, gerici, yobaz, faşist, solcu, komünistler kadar zarar vermemişlerdir. İşin tuhafı bu deyimlerin somut ve bilimsel bir tarifi yok.

Bizim siyasetçilerimiz, halkımız bu değerler üzerinden şartlandırılmış, dolaysıyla bilimi ve aklı kullanmaya gerek görmemektedir. Bütün çalışmalar bu hareketlere göre ayarlanmış. Aslında kimin faşist, kimin komünist, kimin vatanperver olduğu 150-200 yıldır bir türlü ne anlatılabilmiş ne de anlaşılmıştır. Bir kör döğüşü ülkenin ufkunu ve geleceğini daima ipotek altına almıştır.

Kahrolsun gericiler, kahrolsun komünistler- faşistler kahrolsun bölücüler slogan ve haykırışları beyinleri yıkamış ve yıkamaya devam etmektedir. Siyasetçiler, halkın büyük çoğunluğu hem savcı hem hâkim olmuş insanları yargılamaya, cezalandırmaya ve bölmeye devam etmektedir.

İktidar olanlar hem sağa hem sola, hemde bölücülere karşı olduklarını belirterek idareyi maslahata devam etmektedirler. Hitlerin sağ kolu Dr. Paul Joseph Goebbels, Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığında ‘’ Bir yalanı ne kadar çok tekrar ederseniz, insanlar ona o kadar inanır.’’ Diyerek kendisi uygulamıştır. Kara propaganda yani hile, çarpıtma, iftira ve kaynağı belli olmayan, yaşanmamış olayların yaşanmış gibi anlatıldığı, düşmanlığın körüklendiği, tek amacı hedefe ulaşmak olan propaganda türüdür.

Türkiye’nin günlük konuşmalarda şartlı ve militan davranışlardan, insanların birbirini suçlamasından kurtulması, siyaset yapanlarında tahrik etmekten vaz geçmesi lazım.

   HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.

  

 

 


25.09.2024 06:22:00

Rasim Gül

TÜRKİYE’DE, ŞARTLANMA VEYA MİLİTANLAŞMA

TÜRKİYE’DE, ŞARTLANMA VEYA MİLİTANLAŞMA