Ülkemizde, ‘’Türk Devletler Birliği’’ kurulması telaffuzuna Amerika, Rusya ve Çin’den evvel ayağa
Kalkıp hayır diyecek haylı cahil, aptal veya şer odakları var. Aynı zamanda fitne ve fesatta haylıda güçlüler. Ayrı yerlere bağlı çalışmalarına rağmen Türklüğün aleyhine olacak her şey için anında birleşebiliyorlar. Bunlar içerdeki Haçlı kalıntılarıdır.
Moskova’ya, Pekin ’ne, Washington’a ve benzeri yerlere bağlı olarak çalışanlar, kendilerine halkın hoşuna gidecek sıfatlar veren dışa bağlı ve paralı askerler. Ve bunların kandırdıkları masum vatandaşlardan bazıları, elbette Türk Devletler Birliği Yoluna açık veya kapalı karşı çıkacaklardır.

Anlaşılması güç olan diğer gruplar sözde İslamcılar ve şeriatçılardır. Bunlar da Türk tarihini bilmeyenlerle, Fars ve Arap tesiri altında kalanlardır. Tarih şahittir ki kurulan hiçbir Türk devletinde İslam’a karşı olma söz konusu olmamıştır. Bunlarda söyledikleri samimi, İslamcı ve şeriatçı olmamıştır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, İmparatorluğun yetiştirdiği seçkinler tarafından kurulmuştur. Bu aydınlar Osmanlı İmparatorluğunun başına gelenleri çok iyi biliyorlardı. Çünkü cepheden cepheye koşarak gerçekleri yerinde görerek yaşamışlardı. Dolaysıyla kurdukları devletin resmi dilini, 1876 Kanun-i Esasi’nde olduğu gibi TÜRKÇE yaptılar ki Türk Dünyasıyla alaka kesilmesin diye.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, hiç vakit geçirmeden ‘’Türk Devletler Topluluğu Bakanlığı’nı kurarak, kardeş devletlere özel önem verdiğini tüm dünyaya ilan etmesinin tam zamanıdır. Bu bakanlığın kurulmasına ve yapacağı görevlere, Türkiye’de hiç kimse itiraz etmeyecektir.

Kurulacak Bakanlık, dil birliğini sağlayıp, kültürel, bilimsel ve ekonomik alanda devam etmelidir. Türk Birliği kurulduğunda da gümrük sınırları kaldırılmalıdır. Dolaşım serbest bırakılmalı, bilim, sanayi ve teknoloji birliği kurulmalıdır.
Türk Dünyasının önemini, Türkiye’deki aydınların yüzde kaçı biliyor derseniz maalesef %10 nu geçeceği inancında değilim. Bu %10’da, devlet tekelindeki eğitim çarkının öğütemediği aydınlardır. Bunlar geçmişini ve nereden gelip nereye gideceğini bilenlerdir. Aslında bunlar yeterlidir.

Yıllardır, Türk, Türkçü, milliyet, milliyetçi kelimeleri daima tehlikeli veya bir partinin tekelinde şeklinde topluma yansıtıldı, ciddi anlamda da başarılı olundu. Bu politikalar, Amerika’yı, Rusya’yı, Çin’i ve Batı devletlerini çok da memnun etti ama Türk Birliğinin kurulmasını önledi. 2021 yılında yöneticilerimiz bu tuzaktan kurtulmayı başarmalıdırlar.
Yıldırım Niyazi Gençosmanoğlu’nun (1929-1992) şiirinin iki mısrası ‘’ Öz menem… Öz menem!/ Onlar kabuk öz menem!’’ dediği gibi, Avrupa Birliği, Nato, Birleşmiş Milletler, İslam Birliği, Çankay Beşlisi bunların hepsi kabuk, hepsinin patronu var. Özümüz, ‘’Türk Devletler Topluluğu’’dur. Bu topluluğun lideri, ağabeyide Türkiye’dir Türkiye’yi yönetenler 83 yıldır pasif ve pısırık davrandılar.

Mehmet Emin Yurdakul, (1869-1944) ‘’…Ben bir Türküm/ Dinim cinsim uludur…’’ şirininde yer aldığı, Türkçe şiirler adıyla yayımlanan kitabının bir nüshasını, Gaspıralı İsmail Bey’e gönderiyor. Gaspıralı İsmail Beyden (1851-1914) şöyle bir cevap alıyor: 
‘’Sevimli karındaş, Kânunuevvel üç tarihli mektubunuzu yedisinde alıp hediye buyurduğunuz ‘’Türkçe Şiirler’e sevindim… Şiirlerinizi Edirne, Bursa, Ankara, Konya, Erzurum Türkleri anlayıp lezzetlenip okuyacakları gibi Tiflis, Tebriz, Şirvan, Horasan, Türkistan, Kaşgar, Deşt-i Kıpçak, Sibirya, Kazan

Ve Kırım Türkleri de okuyacaktır ki bu şerefe Fuzuli ve Nabi nail olamadılar. Kırk elli milyonluk ve otuz asırlık bu âleme iptida bir kaşık oğul balını yediren siz oldunuz ki size şereftir, bize saadettir!’’ şeklinde cevap veriyor. Gaspıralı İsmail Bey, ‘’Dilde, Fikirde, İşte Birlik’’i vurgulayıp öneriyor.

Türkiye, Türk Devletler Birliğinin doğal merkez ülkesidir. Kendi reddetmezse elinden merkez ülkeliği kimse alamaz. Çünkü bu hakkı tarih vermiştir, ancak ahmaklık alır. Asırlardır, özde birlik ihmal edilerek sözde birlikle zaman harcanmıştır. Gerçekler dururken çeşitli akımların peşinde gidildi ve 2021 yılında hepsinin kabuk olduğu net ortaya çıktı. Çünkü hepsi ülkeyi yönetti ve dar boğaza soktu.

Zaten haylı oluşmuş olan, Türk Dünyasında ortak bir iletişim dilin meydana getirilmesi, ortak yayınların artırılması ve bunun korkmadan, küçük hesaplar yapmadan dünyaya ilan edilmesi bir zarurettir.
Avrupa Birliğine girme çalışmaları, Natoda ve birleşmiş Milletlerde yer alma, İslam Birliği ve Çankay Beşlisiyle birlikte çalışma elbette devam etmelidir. Türkiye olarak yerimiz, geleceğimiz, bekamız Türk Devletler Topluluğunu kurmamızdır. Bu Türkiye’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kurtuluşu vede tarihe geçmesinin yoludur.  
Türk Devletler Birliği üyeleri: 1- Türkiye, 2- Türkmenistan, 3- Kazakistan, 4- Kırgızistan, 5- Tacikistan, 6- Azerbaycan, 7- Kuzey Kıbrıs olmak üzere, ‘’Biz birlikte, Türk Milletiyiz.’’ DİYORUZ.
                                                                                          Hayrola, Muvaffak Ola, Muzaffer Ola.
 


11.05.2021 03:52:00

Rasim Gül

TÜRKİYE İÇİN EN DOĞRU YOL, TÜRK DEVLETLER BİRLİĞİ YOLUDUR

TÜRKİYE İÇİN EN DOĞRU YOL, TÜRK DEVLETLER BİRLİĞİ YOLUDUR