Rasim Gül

Tarih: 06.05.2025 09:57

TÜRK GENÇLİĞİ ZİHNEN VE RUHEN İSTİSMAR EDİLİYOR

Facebook Twitter Linked-in

Özellikle 1950’den günümüze kadar geçen 75 yılda görev yapan bütün hükümetler kendi siyasi çizgisine göre eğitime yön vermeye çalıştı vede kısmenverdi. Sonuç ne oldu, gençlik milli ve gayri milli atmosfer içinde yolunu, yöntemini şaşırdı. Çok az bir kısmı iktidarda olan partilerin militanı olma yolunu tuttu. İdealsiz ve tarafsız olan büyük bir kısmı da, gözü bağlı körebe oynayanların sese koştuğu gibi, sesi çok çıkan, demagoji yapan tarafa koştu, bazısı becerdi, bazısı arada kaldı.

Türk gençliğinin yüzde seksen- doksanı da 75 yılda, tarihimizin başarılı taraflarının yanında başarısız, acı tarafları öğretilmediği için ders almasını öğrenemedi. Tarihine İkisi de objektif bakamadı. Bilim ve gerçek tarih, öğretilmediğinden hayaller ve umutsuzluklarla yetiştiler. Gençliğin, devlet ve milletine nasıl hizmet edeceği öğretilmediği için kendi çıkarı veya birilerinin çıkarını düşünmeye başladı.

Günümüz itibariyle, ülkemizde eğitim sistemi çocuk ve gençliğe önem vermediği gibi maalesef ailelerde gereken önemi vermiyor. Bazı aileler istese bile nasıl önem vereceğini bilmiyor. Bütün nesil kreşlere, ana okullarına ve özel okullara teslim edilmiş vaziyette. Bunların çocukları yetiştirmesi ve milli ideal aşılaması mümkün değil. Çünkü bunların işi eğitim ve ideal öğretmek değil para kazanmak olduğundan, kazançlarını hesap ediyorlar. Bu ahvalde, Millî Eğitim Bakanlığı’nın ne iş yaptığı sorusuna 75 yıldır cevap alınamadı. Başarılı 3-5 bakan oldu ama onların da sesi kesildiği için sonuç alamadılar.

Türk Gençliğinin, zihnen ve ruhen ne olduğu ve ne olması gerektiğine, 75 yıldır müşterek bir karar alınıp uygulanamadı. Halk tarafından görevlendirilen bütün hükümetler kendi düşünceleri paralelinde eğitimi şekillendirmeye çalıştılar. Hiçbiri Milli açıdan başarılı olamadı. Ama aynı uygulama devam etti ve ediyor. Değişen, sadece gelen hükümetler giden Hükümet’i tenkit etmeye devam etti.

Cumhuriyetin kuruluşunun üzerinden yüz yıldan fazla zaman geçmesine rağmen eğitimde Milli Hedef konup, uygulanamadı. Dünyada hiçbir millet hedefsiz olmadı. Görev alanların tamamı, eğitim konuda nedeni, niçin'i bildiğini iddia ediyor. Ne yazık ki ben-sen çekişmesi uğruna gençlik heder ediliyor. Anne- babalar, gerçekten eğitimi bilen bilim adamları da susuyor veseyrediyor.

Türk Gençliğinin, çıkmazdan kurtulması için önce kendine, devletine ve hükümetine kayıtsız şartsız güvenmesi gerekir. Bunun içinde çeşitli çareler sayılıp dökülmektedir. Ama tatbik bir türlü gerçekleşemiyor. Türk dilinden, Türk kültüründen, Türk Tarihinden ve Türk Tarihinden önce soğutmak sonrada uzaklaştırmak gibi hainane çalışmaların mutlaka durdurulması gerekiyor. Aksi halde genç nesiller elden gidiyor. İlerde bu ülkeyi kim ayakta tutacak?

Ülkede ki mezhep, meşrep ve tarikat- cemaat, devletin Milli- manevi politikasını etkilememeli. Şayet devletin Milli-manevi bir politikası yoksa bütün bu kuruluşların ele aldığı hiçbir şey, Milli- manevi politika olamaz.  Dolaysıyla da Türk Gençliğinin Milli hedefi de olamaz. Öğretmenin, iktidar mensuplarının istediği şekilde düşünme ve eğitimi ona göre yönlendirmesini isteme başka bir felaket ve Milli Birliği bozmadır.

   HAYROLA, MJVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —