Nesiller, kendi soyuna, dinine ve devletine kötülük ve iyilik yapanları bilmeli, bilmezse ve öğretilmeden büyütülürse, kötülük edenlere tedbir alamaz, iyilik edenlere de sevgi ve saygı duyamaz.

Ülkemizdeki nesillerin, kafaları devamlı karıştırılmaktan dolayı ruh karmaşasına uğratılmaktadır. Bir gurup, İslam ve ümmet, diğer gurup Cumhuriyet ve Demokrasi şuuru ile yetiştirmek için elinden geleni yapmaktadır.

Hâlbuki en az 1839 dan bu yana bu ayrıştırıcı faaliyetler devam etmiş, 1960 ve 1980 de de tavan yapmıştır. 1960 ve 1980 lerde ikiye bölünmüş gençlik, zulüm, işkence görmüş ve binlerce öldürülme neticesinde hayatları karartılmıştır. Her iki olayın üzerinden 40 ve 60 yıl geçmesine rağmen yaralar kapanmamıştır.

2020 yılında ülke insanın ve gençliğinin getirildiği ve götürülmeye çalışıldığı durum, bu gidişle 1960 ve 1980’ni bile aratacak noktaya gitmektedir. 

Yıllardan beri Türkiye’de nesiller gerçeklere başta tarih ve kültürüne göre değil güçlünün veya iktidarların uygun gördüğü şekilde yetiştirilmeye çalışıldığından bir türlü milli birliktelik kurulamamıştır.

Her milletin gençliği kendi tarihini, edebiyatını ve coğrafi konumunun önemini ve kültürünü öğrenmeden bu ruhu almadan yetiştirilmemeli. Şuursuz nesiller, devletin kilit noktalarına geldiğinde, kilit noktanın önemini kavrayamaz.

Ayrıca, Millet ve Devletine hizmet etmiş insanları bir çırpıda gafil, cahil, hain ilan ederek linç etmek, hiçbir şekilde fayda sağlamaz. İlme irfana da sığmaz dolaysıyla millet ve Devlete zarar verir.

Özellikle 623 yıl süren, dünyanın en uzun ömürlü imparatorluğunu kuran ve yaşatan Osmanlı Hanedanından hain çıkacak çıkmaz. Türkiye Cumhuriyetini kuranlardan ve hizmet etmiş devlet büyüklerinden de asla hain çıkmaz. Onlara kötü söyleyenler en basit deyimle ancak gafil olabilir.

Ülkemizde ki en kötü ve hain hareket, kendi kahramanlarımızı küçültmektir. Bu davranış milli birliğe, devletin bekasına ve vatanseverliğe indirilmiş en büyük darbedir. Dolaysıyla üç-beş oy için geçmişi kimse karalamamalı.

Birinci Dünya ve Kurtuluş savaşlarının bütün komutanları, Sultan Abdülhamit döneminde yetişmiştir. Devletimizi yönetenleri topyekûn kusurlu ve küçük görmek vede göstermeye çalışmak, kendi tarihimize ve geçmişimize karşı en azından nankörlük ilerisi ise hıyanettir.

Ülkemizde MİLLİ TERBİYEYİ önemsemeyerek zayıflatanlar gün gelecek vicdan azabından kahrolacaklardır. 
      Hayrola, Muvaffak Ola, Muzaffer Ola.