Kamu yayıncılığı dışındaki tüm medya organlarının çalışmalarını seyirci ile okuyucularına ulaştırabilmek için sarf ettikleri zihinsel ,bedensel ve manevi emeğin yanında birde bu hizmetleri verebilmek için maddi harcamada yapılır.
 Yani insanları bulundukları mahalden(yerden) tutunda dünyanın tamamından haberdar eden bir meslek olan gazetecilik kamu hizmeti görevi olmasına rağmen gerçekleştirilmesi içinde belli maddi giderleri de olan bir iş koludur.
 TDK’de Gazetecilik” Yazılı basın, radyo, televizyon, haber ajansı, online medya ve basın büroları gibi enformasyon, metin ve hareketli metin üreten ve dağıtan örgütlerde ya da hizmetlerde, kadrolu veya sözleşmeli olarak çalışan bir grup insan tarafından gerçekleştirilen faaliyetleri kapsayan meslek.” olarak belirtiliyor.
Gazeteci ise anonim olarak; Haberleri dürüst, etik(ahlaki) ve tarafsız bir şekilde araştırma, belgeleme, yazma ve sunma ile görevli meslek profesyonellerine verilen unvandır. “ diye belirtiliyor.
Haberin üretilmesi ve hedef kitleye ulaştırılmasının bir meşru maliyeti olduğundan elbette ki gazetecilik faaliyetini yerine getiren kurumlarla, ferdi olarak bu hizmeti sunanların bunun için reklam ,ilan, reklam haber ve etik(mahşeri ahlak) kuralları içinde meşru olan gelirlere ihtiyaçları var.
  Yani gazetecinin meşru çerçevede gelir elde etmesi doğru olmasına rağmen yaptığının aynı zamanda bir kamu  görevi olması nedeniyle mesleğini sırf ticaret için kullanamayacağı gibi hizmetinde her zaman ve şartta kamu çıkarlarını gözeten ve aksini yapmayandır/yapamaz.
“BEN YAZAYIMDA AÇIKLAMA VEYA TEKZİP GELİRSE ONUDA YAZARIM” KESİNLİKLE AHLAKSIZLIKTIR!!!
Gazeteci ile ilgili bilgide de belirtildiği gibi haberlerinde dürüst, etik kurallarına(ahlak)  uyarak ve yazacağı haberi veya köşe yazısını tarafsız bir şekilde araştırmak, leh ve aleyhte  yapacağı haberini belgelemek mecburiyetindedir.
 Hiçbir meslek sorumsuz ve istediğini yapamayacağı gibi gazetecide istediği gibi haber yazamaz, köşe yazılarını kaleme alamaz.
 Gazetecinin görevi ulaştığı kanıtlara göre haber yazmak veya elde ettiklerini köşesine taşımaktır.
 Gazeteci haberlerinde ve köşe yazılarında peşin hükümlü ve peşin tarafgirlik yapamaz!!!,.
  Asla ve asla tetikçilik, kişi veya resmi ile genel ve mahalli kurumların ,siyasi teşekküllerin fedai’ si ve hele, hele de yargılayanı, ceza vereni ve bu cezayı infaz eden cellat ‘da olamaz.!!!
GAZETECİ HER SAĞDUYU SAHİBİ GİBİ ANTİ PATİ DEĞİL EMPATİ,SUİZAN DEĞİL HÜSNÜZAN YAPANDIR!
 Gazeteci bir insan  olarak her zaman sağ duyulu olmalı ve bu duyuyla antipati yerine empatiyi ve suizan yerine  hüsnü zanı tercih ederse hiçbir negatifliğe sebep olmaz.!!!
KAMUNUN İSTİKBALİ ÇİN İYİLİKLERİ VE BAŞARILAR DESTEKLENMELİ,YANLIŞLAR ELEŞTİRİLMELİ!!!
   Birine” Bu meslek ve uzantılarından gelir elde eden olarak bunun karşılığında sen memleketin mutlu istikbali için ne yaptın?” diye sorduğumda hiç düşünmeden önce” Hiçbir şey yapmadım!!!” dedi.
  Ardından ise bana bön bön bakarak akla ziyan şekilde “ Bir şey mi yapmam gerekir/gerekiyor?!!!” diye sormasıyla bu işi sırf ibancılık için yaptığını ortay koydu.
  Yine sosyal medyada gündeme getirilen memleketin bir sıkıntısının giderilmesi için destek olması gereken bir meslektaşımız” Sizi ne kardeşim bu sıkıntılar ve çaresinden” demesi ise vurdum duymazlık ise ibancılık’ın bir başka örneği.
GAZETECİ ASLA VE ASLA” ÇAMUR AT’TA YAPIŞMAZ İSE İZİ KALSIN” DİYE HABER YAPAMAZ!!!
 Elbette ki basında diğer tüm mesleklerde olduğu gibi yaptıklarından yasa ve yönetmelikler çerçevesin de sorumludur.
  Yasaların sorumluğu yanında vicdani sorumluluk ise daha öne geçer.
   Hiçbir gazeteci elinde somut net birçok kaynaktan teyit edilmeyen bilgiyle haber yapamaz.
   Hele hele de yazılı basın için bu çok tehlikelidir.!!!
BİR GÜN ÖNCE SUÇ İSNAT EDİLEN ERTESİ GÜN AKLANSA  BUNU OKUMAYANIN GÖZÜNDE SUÇLUDUR
   Bir gün önce yapılan habere konu olanın burada isnat edilen suçları işlemediğini kendisi veya ilgili mahkeme veya kamu kurumu tarafından kanıtlanıp ertesi gün gazetede bir gün önceki suçun doğru olmadığı.
 Suç isnat edilenin masum olduğunun kanıtlandığı yazılsa bile bir gün önceki haberi okuyanları bu durumu yayınlayan gazeteyi okumaması halinde bu kişi bir önceki günkü haber okuyanların zihinlerinde suçlu olarak kalacaktır.
  Bundan dolayı kamuoyunu bilgilendirme mesleğini yerine getirenler meşru çerçeve ve mahşeri vicdana sığmayacak şekilde haber yazamazlar, köşe yazısı kaleme alamazlar.!!!
GAZETECİ DAİMA KAMU ÇIKARI VE KİŞİSEL HAKLARI KORUYAN HİÇ BİR KİŞİ VE KURUMA KARŞI PEXİN FİKİRLİ OLMAYAN,EKMEĞİNİ YEDİĞİ,SUYUN İÇİP HAVASINI SOLUDUĞU YERİN İSTİKBALİNİ DÜŞÜNÜR!
 Gazetecinin cepleri yerine her zaman ve her şartta kamunun çıkarlarını gözetmeleri.
 Hiçbir kurum veya kişiye karşı peşin hükümlü olmamalar.
 Ekmeğini yiyip suyunu içip havasını soludukları yerin istikbali için meşru olan tüm yollardan gereğini yapmaları.
   Asla ve asla hiçbir kişi ile kurumun tetikçisi, fedaisi, yargıcı ve cellattı da  olmamaları dileğiyle.
  Hak edenlerin “10 Ocak Çalışan Gazeteciler günün” ve bizim günümüzle aynı zaman dilimine denk gelen  “10 Ocak İdareciler Gününü “de tebrik ederim.
  Cuma’mız mübarek olsun.
  Rabbim yar ve yardımcımız olsun.


10.01.2025 07:54:00

Ali Genç

TETİKÇİ, FEDAİ, CELLAT VE İBANCI DEĞİL YEDİĞİ,İÇTİĞİ VE SOLUDUĞUNU HAK EDEN GAZETECİ!!!

TETİKÇİ, FEDAİ, CELLAT VE İBANCI DEĞİL YEDİĞİ,İÇTİĞİ VE SOLUDUĞUNU HAK EDEN GAZETECİ!!!