Bu gün teröristler açık ve kapalı bazı devletlerin verdiği veya sattığı silahlarla eylem yapıyorlar. Kendi silahlarını yaptıkları gün, kendilerine silah veren devletlere de kullanacaklardır. Bunun en açık delili Amerika’da İkiz kulelere uçaklar girdi ve 5 bin kişiyi öldürdü. Ama başta Amerika ve dünya ders almadı. 

Daha da vahimi, teröristlerin eline kitle imha silahları geçerse, devletlerin, ülkelerin stratejileri ne ifade eder? Küresel siyasetin rengi ve durumu tamamen teröristlerin eline geçer. Dünya yeniden yapılanır. 

Küçük gibi görünen terörist gruplar, ellerinde ki nükleer silahla şehirleri ve ülkeleri yok edip milyonları öldürebilirler. Bu durumda terör şiddetinden zarar görmeyecek hiçbir ülke kalmaz. Teröristler belki de dünya hâkimiyetini elde etmek için, 2 milyar insanı gözlerini kırpmadan öldürebilirler. 

Bu gidişle nükleer ve siber yâda biyolojik silahları ele geçiren teröristler, insanlığın başına bela olacaktır. Yıllardan beri istedikleri ülkelerin başına, terörü bela eden, Amerika, Rusya ve diğerleri mutlaka yaptıklarının bedelini ödeyecektir. Çünkü sıra onlara da gelecektir. Bu devletlerin yöneticilerinin, çocuklarını ve torunlarını bekleyen terörizm tehlikesini bilmemeleri mümkün değil. Bildikleri halde aptalca tehlikeli oyunlarına devam ediyorlar.

Terörizmi neden destekledikleri konusuna, mantıklı cevap bulmaları mümkün değil. Ancak bu yöneticileri, aklını kaybetmiş insanlık düşmanı yaratıklar olarak tanımlayabiliriz. Örnekleri; Almanya’da Hitler, İtalya’ da Mussoloni, Rusya’da Lenin, Stalin ve Çin de Mao’dur. 

Bugün terör olduğu ispatlanamadı ama insanlığın başına bela olmuş açık örneği KORONA dır. İkinci yılına girmiş olmasına rağmen henüz dünya düştüğü çaresizlikten çıkamamıştır. Gözle görülemeyen bir virüs insanlığı esir almıştır. 2021 yılının bilim ve teknolojisi, şaşkın ve çaresizdir. 

Başta Amerika, Rusya, Çin olmak üzere bütün devletler ve insanlık terörist gruplara asla yardım değil en küçük müsamaha dahi göstermemelidir. Kitle imha silahlarına ve biyolojik silahlara sahip olmalarını engellemelidir.

Hangi konuda olursa olsun TERÖRİST gruplara asla destek verilmemelidir. Bugün PKK, PYD, YPG, DAEŞ, İŞİD ve benzerleri terörist grupların eline kitle imha silahları geçtiğinde başta Türkiye, Irak, İran, Suriye, Ürdün, Lübnan ve diğerleri büyük tehlike karşısında kalacaklardır.

Bu gerçekleri gören Türkiye, Kuzey Kıbrıs, İran, Irak, Suriye, Ürdün ve Lübnan hiç vakit geçirmeden, teröre karşı işbirliği teşkilatı kurmalı ve aralarında ki çekişmeli bütün konuları dondurmalıdır. Özellikle bugün Türkiye’nin izlediği, Ortadoğu politikası yanlış ve tehlikelidir. Gerekli ve çok başarılı, ‘’ Fırat Kalkanı’’ ve ‘’Barış Pınarı Harekâtı’’  büyük tehlikeleri önlemiş, Amerika ve Rusya’ya da ciddi ders vermiştir.

Türkiye, Barış Pınarı Harekâtı ile Dünya’ya kafa tutacağını ispat etti. Dolaysıyla görmemezlikten gelinecek bir Ortadoğu ülkesi olmadığını gösterdi. Ordumuza çeşitli iftiralar atarak geçmişin intikamını almak isteyen yüzsüzlerde artık susmalı, milletimizde ordusuna, subayına sahip çıkmalıdır. 

Türkiye, Irak, İran, Pakistan ve Birleşik Krallık arasında, 1955 yılında kurulmuş ve 1979 yılında kapatılmış, CENTO’ yu da, İngiltere’yi çıkarıp, Hindistan ve Afganistan’ı üye yaparak teröre karşı güçlü cephe oluşturmalıdırlar. Türkiye, Ortadoğu, Balkan ve Afrika ülkelerinin hiçbiriyle dostluk ve işbirliğinden vazgeçmemelidir.

Şu an açıl yapılması gerekenlerden biride, devlet ve millet olmayı becermiş ve sürdüren, Türkiye, Mısır ve İran’ın üç başkentten birinde toplanarak Ortadoğu’da ki terörü tartışıp bir mutabakat imzalamaları şarttır.

‘’Bir milletin âlimleri onun zekâsı, şairler kalbi, filozoflar iradesidir. Bunların birleşmesinden, o milletin kültürü yani iç hayatı meydana gelir.’’ Diyor, Namık Kemal. Halimizi siz yorumlayın.
                                                                                          Hayrola, Muvaffak Ola, Muzaffer Ola.


20.04.2021 00:10:00

Rasim Gül

TERÖR, NÜKLEER TERÖR, TÜRKİYE ve KOMŞULARIMIZ

TERÖR, NÜKLEER TERÖR, TÜRKİYE ve KOMŞULARIMIZ