Rasim Gül

Tarih: 04.02.2025 07:42

TANRI ADININ KULLANILMASI VE SONUÇ

Facebook Twitter Linked-in

      Tanrı, siyasi çıkar, ekonomik hırs, şahsi düşmanlık ve insanlara zulmetmek için kullanılmamalıdır. Hangi dinden, hangi mezhepten olursanız olun, Tanrı ve insanlık adına böyle bir hakkınız yoktur. İnsanlar birinden nefret edip  ‘’Allah’ın belası’’ diyor. Birilerinin hakkını gasp ederken ‘’Tanrı emri’’ diyor. Tanrı’nın görevini üstlenerek, kendini ‘’Tanrı yerine’’(Haşa) koyarak çıkar sağlıyor. İnsanları öldürmek ve öldürülmesine zemin hazırlamak, zulmetmek hiçbir inançla alakalı değildir. 21. Yüzyılın çeyreğinde birçok insan bunu anlamış değil. Tanrı’nın adını çok kullanarak kimse ahlaklı ve dindar olamaz. Hatta tam tersi ahlaksızın önde gideni ve dini kullanan olur.

      Ahlak: Tanrı buyruğuna uymakla birlikte, esas olarak çekilen acıları azaltmak ve vicdanında hissetmek anlamına geliyor. Çekilen acıları derinlemesine hissetmeyene, ahlaklı demek hiçte doğru değildir. Ahlaka bu tarafından baktığımız zaman, Ülkemizde kâmil ahlak ve Tanrı inancı söylendiği gibi çokta güçlü olmadığı apaçık ortadadır.

     İnsanlar cinayet işlemeyi, tecavüz etmeyi, hırsızlık yapmayı, başkalarının hakkını gasp etmeyi sürdürebiliyorsa, yaptıklarının açtığı acıyı hissetmekten çok uzak olduklarının açık ispatıdır. Toplumda yapılanlara tepki vermiyorsa vicdan ve ahlak kesinlikle dumura uğramıştır. Tanrı’nın emirleri, sözde kalmaktadır. Böyle bir toplum zor iflak olur. Olaylara baktığımız zaman aç gözlülerin, hırs ve kinin arttığını görüyoruz. Bunlar başkalarına ne kadar zarar verdiklerini ve acı çektirdiklerini önemsemiyorlar. Dolaysıyla toplumun saygınlığı hızla azalıyor.

     Mutluluklarını başkalarıyla paylaşmayan toplum bireyleri nasıl mutlu olamazsa, acıları paylaşmayan toplum bireyleri de olamaz. Bunlar insanlıktan çıkma noktasına gelmiş sayılır. Toplumda düzenin sağlanması için elbette Tanrı inancı önemlidir. Genellikle bu inanç toplumda olumlu sonuç verebilir. Aynı inanç bazı insanlarda sevgi ve şefkat duygularını, bazı insanlarda ise nefret ve bağnazlık duygularını uyandırır. Ancak bütün bunlar yetmez. 

     Bireyin haklarını koruyan, hak ve hukuku sağlayan, hukukun üstünlüğü denilen sistemin, kurumsal hale getirilmesi lazım. Bu kurumlar toplumun huzuru ve geleceği için fevkalade önemlidir. Başkalarına kendine davranılmasını istediğin gibi davranma, kuralını uygulayabilen insan hem ahlaklı hemde Tanrı’yı kullanmayan gerçek inanç ve merhamet sahibidir. Öfke ve nefretlerini yenmesini becerirler. Öfke ve nefretini yenen insan da başkalarına asla kötülük ve işkence yaparak acı veremez.  

 HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —