Rasim Gül

Tarih: 16.08.2023 04:52

SİYAH PLAKALI, SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ ve İKTİDAR

Facebook Twitter Linked-in

İlimizde birçok oda, dernek ve vakıf bulunmaktadır. Hepsi, tüzük ve yönetmeliklerine uygun çalışarak yaptıkları üyeleri yararına hizmetleri vardır. Gerçi birçoğu levhadan ibaret bir kısmıda asıl konusuyla değil siyasetle uğraşıyor. Hangisinin ne yaptığı konumuz değil. Konumuz, siyah plakanın anlamı, veriliş nedeni, kimin verdiği ve üyelerine hizmetin dışındaki halk yararına yapacaklarıdır.

Sivil Toplum Örgütlerine, siyah plaka veren Devletimiz, ‘’Sizi yarı resmi kuruluş olarak kabul ediyorum, çalışmalarınızı buna göre yapın’ ’şeklinde izah edilmektedir. Kanun da; vali, belediye başkanı, halkla, siyasi iktidar ve muhalefetle, müzakere ve istişareyi emretmektedir. Çünkü bu odalar, tüzel kişiliğe sahip, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlardır.

Bildiğim, yaşadığım kadarıyla, Aksaray’da, Devlet temsilcisi, siyasi iktidar, belediye, siyah plakalı sivil toplum örgütlerinin ‘’Tüzel Kişiliğe Sahip Yarı Kamu Kuruluşu’’ niteliğinde olduğunu, kabul etmekte zorlanıyor. Dolaysıyla ilde oluşacak birlik ve gücün daha yüksek olmasını önlüyorlar. Bu örgütler olmadan, hiçbir ilin asıl gücü ortaya çıkamaz. Ortaya çıkmayan güç te, güç değildir.

Evvela şunu iyi bilmek ve inanmak şart, Devlet, siyasi iktidar ve STK’lar tüzel kişilikleri olan birer kurumdur. Kurumun başında bulunanların keyfine, tercihine göre hareket ve şov yapmalarından ziyade, kurum aklı ve birikimi ile kamunun ve halkın yararına olanları birlikte uygulamaları asli görevleridir. Bunun dışında hareket edenler, önce kurum aklına uymamakla hata ediyorlar.

Tüzel kişiliği kurumların asla siyasallaşmaması gerekir. Zaten siyaset yapan tüzel kişiliğe sahip sayısız siyasi parti mevcuttur. Aksaray’ın normalleşmesi için birinci şart her kurumun kendi işini yapmasıdır. Ancak il ve ülke menfaatleri söz konusu olunca kayıtsız şartsız birlikte olunması icap eder. Devlet geleneğimizin, inancımızın, kültürümüzün ve anayasamızın emride böyledir.

Komşu illerimiz, Konya ve Kayseri bu birliği sağlayarak, birçok sorunu rahat aşabiliyor. Aksaray bunu gereği gibi yapamıyor? Bu durumun nedenini öncelikle milletvekili Cengiz Aydoğdu, Hüseyin Altınsoy, Ramazan Kaşlı belediye başkanı Dr. Evren Dinçer, Odalar Birliği Başkanı Doğan Ceylan’dan,

Ziraat Odası Başkanı Emin Koçak’tan, Ticaret ve Sanayi Odası başkanı Ahmet Koçaş ’tan, Borsa Başkanı Hamit Özkök’ten, Esnaf Kefalet kooperatifi Başkanı Yaşar Altın’dan, Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Ayhan Tüzün’den beklemek ve sormak her Aksaraylının doğal hakkıdır.

Teklifimiz, bir gündem oluşturarak, Aksaray için altı kuruluşun düzenleyeceği ‘’Her Şey Aksaray İçin’’ yapılacak toplantıya yeni valimiz başta olmak üzere siyasi iktidar temsilcilerinin ve belediye başkanının katılmasıyla alınan kararların samimiyetle uygulamaya konmasıyla sağlanacak BİRLİKTİR. Bu birliğin sesi başta başkent Ankara’da ve komşu illerde yankılanmalıdır. Bütün seçilen ve atananlar bilmelidirler ki kurumlar devam edecek, kendileri değişecektir. Mesele, HOŞ SEDA bırakmaktır.

     HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —