Konuya geçmişte dinlediğim bir gerçek kıssa ile girmek istiyorum. İstanbul Zeytinburnu eskiden bir gece kondu bölgesi idi. Eski evlerde tek tekçiler ve şişeciler çok fazla imiş. Burada o dönem belediye yol genişletmesi yaparken bölgede bulunan caminin de duvarını yıkıyormuş. Bunu gören bir vatandaş burada keyif yapan sarhoşlara, “ ya ne duruyorsunuz belediye kepçeyle camiyi yıkıyor” diyor. Şişenin kulpundan tutan dozerin şoförüne saldırıyor.

     Bu neyi gösteriyor bize, her ne olursan ol vatandaşımızın güçlü bir inancı vardı. Merkez caminin olduğu İşhanı gazino, pavyon ve birahane idi, buraya giremezdiniz. Rahmetli Ali Zeki hoca bir şekilde burasını sarhoşlara rağmen temizleyip cami yaptı.

      Cami inşaatı esnasında yerlere döşenecek suntalar akşam üzeri çıkarılırken bir kenarda içen sarhoşların,  “dünyamızı batırdık ahiretimizi kurtaralım” diye suntaları sırtlarında camiye taşıdıkları bizzat görmüşümdü.

      Ülkemizin dini İslam, bizde Müslümanız ve Müslümanlığı hiç kimseye vermeyiz. Hatta ülkemize gelen yabancı uyruklu Müslümanlarla denk geldiklerinde görüşüyorum onlar ülkemizi görmeden şeri bir devlet olduğunu düşünürlermiş, ama şimdi hayal kırıklığı olmuş.

      İktidar partisi muhafazakâr ve Tayyip başkanın belediye başkanlığı dönemlerinde konferanslarını dinlediğim konuşmalarını arar durmadayız. Bu dönem kadar dinin yozlaştığını ve dinden uzaklaşmanın en çok yaşandığı bir döneme girdik.

      En azından eskiden sarhoşlarda din deyince canlarını ortaya atarlardı. Peki, şimdi kaç kişi bu gün kendi canını dini için verir? Hanı muhafazakârız ya daha çok dindar yetiştireceğiz ve dini bütün insanlarımızın sayısını artıracağız ya.

      Kız İmam hatip liselerine geçen hafta gittim inanın nerede ise kızlarımızın tamamının başı açık. Bu iktidar döneminde hem de dini eğitim veren bir okulda kızların başının açık olmasına çok şaşırdım hem de hayretimi gizleyemedim.

      Şu yirmi sene içerisinde maşallah hem de iktidarı destekleyen televizyonlarda yayınlanan kadın programlarına bir bakın. Efendim niye yalan şöyleyim ister istemez bizde bakıyoruz bu programlar tamamen yasaklanmalı ve dine toplum ahlakına zarar vermektedir.

      Kadın beş çocukla beş çocuklu bir adama kaçıyor, sonra gelip kaçtığı adamla kocası ile nerede ise kavga ediyor. Hatta ve hatta çocukların kimden olduğu tartışması yaşanıp DNA testi ile babalık araştırması yapılıyor ve hatta evli iken başkasından hamile bile kaldığını söylüyor.

      Bu programlar neden yasaklanmaz, neden bu kişiler RTÜK tarafından yasaklanmaz? Nasıl bir İslam ülkesiyiz anlamış değilim. Okullara kuran ve din dersleri kondu bu derslerin çocuklarımıza hiç mi faydası olmuyor?

      Bunu derken herkes dinden uzaklaşmış değil, ama her geçen gün dinden uzaklaşılıyor. Şu teknoloji denen illet çocuklarımızı tamamen zıvanadan çıkardı. Onun için maneviyatı yüksek olan iktidarın bazı tedbirler alarak aslımıza uygun yaşar hale tekrar gelmeliyiz.

      Olumsuz ve çocukları baştan çıkaran gelişmelere devlet çare bulmalı ve tedbirler almalı. Biz bu iktidardan tedbir almasını bekleyeceğiz, yoksa başkalarının yapması mümkün değil. Bu iktidar döneminde bozulma devam ederse diğer iktidarları siz düşünün