Mustafa Avcı

Tarih: 05.03.2025 23:53

Saygı ve Sevgi: İnsanlık Duygularının Temel Taşı

Facebook Twitter Linked-in

Yaşantımızın hemen her alanında saygı ve sevgi ararız. İster iş hayatımızda, ister ilişkilerimizde, isterse çocuklarımızla olan ilişkilerimizde bu duyguların karşılıklı bir şekilde var olmasını bekleriz.

Hepimizin hayatında sıkça duyduğumuz bir cümle vardır: "Bana saygı göstermiyorsun." Bu ifade, insanların kendilerine duyulan saygıyı beklediklerini ve bazen bu saygının eksik kaldığını düşündüklerini gösterir. Saygı, toplumsal ilişkilerdeki temel bir unsurdur ve sıkça konuştuğumuz bir değer olan saygının ne kadar önemli olduğunu anlamak için iki temel soruyu sorarak ilerleyebiliriz.

1. Nasıl Saygılı Olmalıyım?

Saygılı olmak, yalnızca başkalarına iyi davranmak değil, aynı zamanda manevi sorumluluğun temel taşıdır. Saygılı olmak, her bireyin değerini kabul etmek ve onu olduğu gibi kabul edebilme yeteneğine sahip olmak demektir. Saygı, başkalarını küçümsemek yerine, onları anlamaya ve dinlemeye, onların haklarına ve özgürlüklerine saygı göstermeye dayanır.

İslam dinine göre, saygı ve merhamet insanlığın en yüksek erdemlerinden biridir. "Şüphesiz Allah, yeryüzünde yaşayan bütün insanları birbirlerine sevgi ve saygıyla bağlamıştır" (Fussilet Suresi, 34. Ayet). Sevgi, saygı ve merhamet, Yüce Allah’ın insanlara sunduğu en değerli duygulardır. İnsan, bu duyguları içselleştirdiğinde hem kendisiyle hem de çevresiyle barış içinde olabilir. Aksi takdirde, saygı eksikliği insanın manevi dünyasında huzursuzluk verebilir ve dış dünyada da çatışmalara yol açabilir.

2. Bana Saygı Gösterilir Mi?

Saygı beklemek, aslında insanın doğal bir ihtiyacıdır. Ancak saygıyı başkalarından görmek için önce bizlerin saygıyı başkalarına gösterebilmemiz gerekir. "Senin için ne dilersem, başkası için de onu dile." Hadisi, başkalarına saygı göstermenin, aynı zamanda karşılıklı saygıyı da getireceğinin bir ifadesidir.Saygı, başkalarının haklarını ihlal etmeden, onların değerlerini ve varlıklarını kabul ederek gösterilir.

Yaşlılara Saygı: Bir İnsani Görev

Yaşlılık, her insanın kaçınılmaz olarak yaşayacağı bir dönemdir. Yaşlılık, yalnızca bir fiziksel değişim değil, aynı zamanda insanın hayat boyunca kazandığı tecrübelerin birikimidir. Yaşlılar, bu birikimlerinin yanı sıra bedenen ve ruhen yorulmuş olabilirler, bu yüzden saygıyı hak ederler. Saygı, yalnızca onları dinlemek ve anlamakla değil, aynı zamanda onların ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak yaşamalarını kolaylaştırmakla da gösterilir.

Bu konuda Öğretmenlerimize de çok iş düşmektedir.Mesela bazen ben Halk Otobüsü ile Aksaray merkeze gidiyorum.Çok nadir bir öğrencinin yaşlı bir vatandaşa oturduğu koltuktan kalkıp yer vermesi.Saygı da yok,bunlar okulda ders olarak verilmesi gerekmiyor mu? 

"Ve onlara ‘of’ bile deme, onlara güzel söz söyle." (İsra Suresi, 23. Ayet). Bu ayet, insanın yaşlılara nasıl davranması gerektiğine dair çok önemli bir öğüdü içerir. Yaşlılar, her yönüyle saygıyı hak eden bireylerdir. Onlara yönelik daha dikkatli davranmak, onları onurlandırmak sadece bir İslami görev değil, aynı zamanda insani bir sorumluluktur.

Bugünün gençleri yarının büyükleri olacak ve bir gün herkes yaşlanacaktır. Yaşlılarımıza saygı gösterdiğimizde, bizler de yarının yaşlıları olduğumuzda saygı görmeyi hak ederiz. Yüce Allah, saygının önemini sıkça vurgulamış ve Peygamber Efendimiz (sav) de yaşlılara saygıyı ve ilgi göstermeyi öğütlemiştir.

Saygı ve Sevgi Ekersek, Günü Geldiğinde Saygı ve Sevgi Biçeriz

Hayat, geçici bir yolculuktur. Bugünün gençleri bir gün yaşlanacak ve o zaman, kendilerine gösterilen saygıyı bekleyeceklerdir. Eğer bugün, başkalarına saygı ve sevgi gösterirsek, bu değerler bir gün bize de geri dönecektir. "Ne ekersen onu biçersin" atasözü, aslında saygı ve sevginin de bir yansımasıdır. Saygı gösterdiğimiz her yaşlı, bizi bir gün daha anlayışlı ve saygılı kılacak bir birey olacaktır.

Sonuç: Saygı ve Sevgi Birbirini Besler

İnsan, kendisine gösterilen saygıyı başkalarına da gösterebilmelidir. Saygı, bir insanın kimliğini ve değerini kabul etmekle başlar. Başkalarına saygı gösterdiğimizde, biz de saygı ve sevgiyle karşılık alırız. İnsanlık, bu karşılıklı değerlerin üzerine kurulur. Saygıyı başkalarına gösterdiğimizde, daha huzurlu ve barışçıl bir toplum inşa edebiliriz. Hem İslam’ın hem de evrensel insanlık değerlerinin emrettiği gibi, saygı ve sevgi, hayatın en temel ihtiyaçlarıdır ve bu değerler, birbiriyle iç içe geçmiş şekilde toplumu oluşturan temel taşlardır.

"İyi insanlar, iyi toplumlar yaratmak için önce birbirlerine saygı göstermelidir."


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —