Zaman zaman deriz vefanın artık V kalmadı diye. Hürmet, saygı, muhabbet ve dostluk artık menfaate dönüştü. Paran var ise, makama geldi isen ve şöhretin varsa dostun da çok, çevrende var. Eğer bunlar yok ise belli bir sayıda dostun ve hatırını soran vardır. Yani dünya artık menfaat dünyası olmuş. Yani muhabbetim M kalmamış. Bizim eski Tarım müdürü Bülent Saklav üstü kapalı tayini çıkınca unutulduğunu ve arayıp soranın olmadığını sanal alemde üstü kapalı paylaşmıştı.
Kardeşim dün burada müdür idin, hadi sana işim düşer de yapmazsan diye düşünülür. Şimdi adamların ne işine yarayacaksın, artık Kayseri’nin müdürüsün. Olaya artk vatandaş hep öyle bakar ve yaklaşım gösteririz.
Bir adam sıradan bir yerde memur veya başka işle meşgul, çokda çevresi olmayan insan. Bir bakmışınız birileri tarafından bir makama getirilmiş, hiç tahmin etmediğiniz insanlardan çiçek ve ziyaretler alırsınız. Aslında o ilgi ve alaka sana değil makamadır, makamdan gidince kimse yüzüne bakmaz, necisin diye halını hatırını sormazlar.
Geçen sanal alemde ismini zikretmeyim, bir yeni medya dünyası patronlarından birisini dinledim, “ paran varsa istersen konuşmasını dahi bilmesen kimseye de bir kuruşunu vermesen senden büyük kimse yok, her şey para dolayısı ile hürmet ve saygıda görürsün” diyor. Halimiz ve ahvalimiz bu değil mi?
Bir adam bir yere seçilse, önceden kimse yüzüne bakmaz iken, makama oturunca o kadar dostu ve çevresi çoğalıyor. Bu yalan değil ve sahte saygı gösterilmiyor mu? Makamdan gidince acaba kaç kişi onu ziyaret ederek hal ve hatırını souyır ki?
Mezarlıklara uğramanız yeterli, ne hürmet, saygı ve makam sahipleri vardı. Etrafında insanlar fır fır dönerdi. İnanın ben bazen mezarlıklarda bakıyorum etrafını otlar bürümüş ne soran var ne dua eden var. Ne olursak olalım sonumuz bu değil mi?
Bir yerlerde oturup yer içerken kendimize ticareten veye makam olarak yakın olanların dışında kaç kişiyi götürüp yiyip içiyoruz? Yada hiç bir garibanı bir lokanta ve sosyal alana götürüp onlarla sohbet ediyormuyuz?
Bir ara yazmıştım tekrar yazayım, bir ara ekonomik durumu iyi olan bir arkadaş bana çok samimi bir şekilde yaklaşarak dostluk kurmaya çalışmıştı. Mesele çok yakınının bir partiden aday olması idi. Seçim sonuna kadar aramızdan dostluğumuz çok güzel gitti.
Seçim bitti arkadaş seçilemedi, bu bizimle çok iyi dost olan arkadaş denk geldikçe tokalaşırken elinin ucu ile bizimle tokalaşarak suratli bir şekilde bizden uzaklaştı. Menfaat dostluğu bu olsa gerek, nereden bulayım kadim dostları.
Eskiden bayram olur seyran olur, köye dışarıdan Cuma namazına misafir gelirdi, babam mutlaka soframıza bir kaç misafir getirir, misafir hiç eksik olmazdı. Şimdi kaç kişinin evine bir gariban gelip sofrasına oturuyor, kültür ve dostluğumuz bu hale gelmiştir.
Maneviyatımız sekteye uğradığı için ikili ilişkilerimizde maneviyata dönerek hep birlikte menfaatçi ve çıkarcı olduk. Çıkarımız olmadığı insanlarla ne yakınlık ve ne dostluk kurmamaya çalışır hale geldik. Herkes birbirine ters bakar ve birbirimizden uzaklaşır olduk.
Yüce Rabbım bizlere iman ve kalbimize birbirimizi sevmeyi nasip etsin. Dört günlük dünyada birbirimizi çıkar ve menfaat için sevmeyi bıraktırsın. Dünyada gelişmemiz kardeşlik üzerine olsun ilişkilerimiz menfaate dönüşmesin, Allah birbirimizi Allah için sevdirmeyi nasip etsin. İnanın hepimiz iki gün sonra buradan bir şey götürmeyeceğiz, zenginide fakiride dört metre bezle gideceğiz. Yunusun dediği gibi “sevelim sevilelim dünya kimseye kalmaz”.
 


 


8.06.2024 09:21:00

Erdogan Kaya

Saygı ve muhabbetin M kalmadı

Saygı ve muhabbetin M kalmadı