Değerli okurlarım,

Son iki yazımda altını çizerek eğitim ve öğretimin öneminden, yok sayılması imkânsız kurallardan ve liyakatten bahsetmeye çalışmıştım. Ne yazık ki ilgililerin dikkatini çekmemiş ya da önemsiz bulmuşlar. Ama gelinen sonuç ortada…

Amacımız, birimizin göremediği çirkin ya da güzel, iyi ya da kötü olan bir şeyi başka birimizin görebilmesi. Bu konuda olabilecekleri ihtimal dahilinde hatırlatsın, çirkinlikler minimum seviyeye indirilsin, güzellikler maksimum seviyeye yükseltilsin diye yazıyoruz.

Aynı derecede eğitim ve öğrenim hakkına sahip olan her bireyin, sosyoekonomik durumu yeterli olsun olmasın, fiziksel engeli bulunsun bulunmasın ister şehirde ister taşrada ikamet etsin, illaki eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalıdır. Her bireyin kaynaklara ulaşma imkanının aynı olması gerekir. Eğitim sürecinde, fırsatların dağılımında ve sonuçlarında herhangi bir adaletsizlik veya ayrımcılık yaşanmamalıdır. Bu bağlamda, eğitimde fırsat eşitliği çocuklar için adil bir dağılımla mümkün olacaktır.

Toplumların oluşumu, devletlerin teşekkülü hep adalet ilkesi üzerine olmuştur. Aksi zaten düşünülemez. Dinler adaleti ana ilke olarak ele almışlardır. “Allah, size emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz ki Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir” (Nisâ, 4/58).

Fırsat eşitliğinin sağlanması eğitim sistemi için önemlidir. Çünkü sağlıklı ve nitelikli bir eğitim, ancak fırsat eşitliği çerçevesinde gerçekleşir.

Toplum kendi içerisinde zengin ve fakir olarak sınıf ayrışımına maruz kalırken, zenginlere hitap eden özel okullar varken, yerleşim bölgesinin eğitim ve ekonomik koşullarına göre farklı fırsatlar sunan devlet okulları yoktur umarım. Tüm öğrencilerimize eşit imkanlar sunulmadığı sürece fırsat eşitliği sağlanamayacaktır. Eğitimde fırsat eşitliğinin son ayağı öğretmenlerdir. Eğitim ve öğretimin kutsal alanı sınıftır. Sınıfta öğretmen hakimdir, etkindir, örnektir. Yönlendirir, merak ettirir, model olur. Ayrımcılık asla yapamaz menfaat kaynağı olarak göremez. Şiddet eyleminde bulunamaz. Öğretmenin söylediği her söz ve yaptığı her davranış çocuğun zihninde bir mesaja dönüşür.

 Adalet ve liyakat her zaman güven inşa eder, toplumsal yaşamın olmazsa olmazıdır. Çocuklarımızı emin ellere mi emanet ettik acaba endişesi yaşamamalıyız diyorum.


25.09.2024 19:40:00

İshak Pekgöz

ÖNEMSİZ BULDULAR

ÖNEMSİZ BULDULAR