Güzel ülkemin güzel insanları Salihler şehri Aksaray’dan Selam olsun
Bugün yazımı merhum Nasrettin Hocanın güzel bir fıkrasıyla süslemek ve o fıkra ışığında duygularımı yazmak istedim
Nasrettin Hoca bir gün, “Eşeğim de biraz hava alsın” diyerek hayvanı zor zahmet dama çıkarmış. Bir süre sonra, “Tamam artık, inme vakti” diye yukarı seslenmiş ama eşek bir türlü inmeye yanaşmamış. Hoca kan ter içinde kalmış, çekmiş, itmiş, uğraşmış ama sonuç yok.
Sonunda pes ederek, “Ne hâlin varsa gör!” deyip aşağı inmiş.
Oyun alanı bulan eşek, damda zıplayıp durdukça damı çökertmiş ve aşağı düşerek can vermiş.
İşte o an Nasrettin Hoca, ibret dolu dersini dile getirmiş:
“Demek ki eşeğin mertebesini yükseltirsen; hem bulunduğu yere zarar verir, hem de kendine!”
Bu söz, aslında sadece bir fıkra değil; çağları aşan bir hakikattir. Zira toplumların en büyük imtihanı, “Makamı kime teslim edeceği”dir. Her makam, taşıyacak omuz arar.
O omuzlar zayıfsa, koltuğun yükü önce oturana, sonra da oturduğu yere zarar verir.
Tıpkı dama çıkarılan eşeğin hem çatıyı çökertmesi hem de kendi sonunu hazırlaması gibi…
Bugün etrafımıza baktığımızda benzer manzaraları görmek zor değil.
Liyakatten yoksun olanların makam sahibi olması, hizmeti oyun sanması, yetkiyi gösterişe dönüştürmesi, düzeni her gün biraz daha sarsıyor.
Nitekim:
“Ehilsiz elde yetki, ateşe verilmiş pamuk gibidir.”
“Koltuk adamı büyütmez; adam koltuğa değer katar.”
“Layık olmayana verilen makam, hem kişiyi hem düzeni tüketir.”
Yetkiyi üretmek, geliştirmek, hizmet etmek için değil; sıçrayıp görünmek için kullananlar, her zıplayışta sistemin bir tuğlasını daha yerinden söküyor.
Oysa makam ehline teslim edildiğinde bereket olur; Yanlış ele geçtiğinde ise felaket…
Çünkü yükseldiğini sanan, aslında çökmektedir. Ağır gelen sorumluluk onu ezer, sahip olduğu makamı da yıpratır.:
Bugün aynı hakikati bir kez daha hatırlamak gerekir:
“Makam ehline verilmediğinde, düzen bozulur.”
Ve son söz yine Nasrettin Hoca’dan gelsin;
dünya değişse de hikmet değişmiyor:
“Demek ki eşeğin mertebesini yükseltirsen; hem bulunduğu yere zarar verir, hem de kendine…”
