Lider mi? Kadro mu? Teşkilat mı? Üçüde önemli. Bütün kuruluşlarda üçüde geçerlidir. Lider genellikle parti ve sendikalarda olur. Lider veya önder: Yönetme sorumluluğu taşıyan, sezgi, zekâ ve bilgiye dayalı karar ve uygulama gücüne sahip kişilere deniyor. Özelliklerine gelince: Vizyona sahip olması, mütevazi olması, gelişim ve değişim odaklı olması, iyi bir dinleyici olması, ADİL olması, iletişim kurabilmesi ve yaratıcı olması ile kendine güveni tam olan ve çevresinde bulunan insanlardan farklı niteliklere sahip kişiler olarak tarif edilmektedir.

Türkiye’de başta partiler olmak üzere bütün kuruluşlar LİDER odaklı çalıştığı için kadro ve teşkilat gelişememektedir. Partiler nasıl liderle doğuyorsa, ölümleri yani bitişleri de liderle oluyor. Demokrat, Adalet, Doğruyol ve Anavatan partileri ibret alınacak çok canlı örnek teşkil eder.

Lider ne kadar güçlü olursa olsun, ülke ve partide geçen bütün olayları ve kişileri bilemediği için denetleyemez dolaysıyla doğru karar veremez. Konuları, olayları ve görevlilerin çalışmalarını izleyecek ve lidere bildirecek teşkilattır. Teşkilat güçsüz bırakıldığında başı bozukluk ve karmaşa başlar. Kimin çalıştığı, çalışmadığı anlaşılmaz. ‘’At izi, it izi birbirine karışır.’’  Ağası, paşası karışır.

Uzun denemelerden sonra, liderle, kadro ve teşkilatın ayrı ayrı eş değere sahip olduğu gerçeği ortaya çıkmıştır. Güçlü teşkilat ve kadro kurulması halinde liderler değişse bile partiler ayakta kalabiliyor. Kadro ve teşkilat hakkıyla oluşturulmamışsa lider ayakta olsa bile parti eriyor. Liderin doğru karar vermesi, teşkilatın güçlü olmasına ve dürüst çalışmasına bağlıdır.,

Türkiye’de demokrasinin oturması, devletle hükümetin karıştırılmaması, milletvekili özgürlüğünün sağlanması için milletvekillerinin, partiye kayıtlı üyeler tarafından seçilmesi getirilmelidir. Partilere üye olacaklarıda, ilçe teşkilatları değil, kanunen kurulmuş resmi kuruluşun kaydetmesi getirilmeli ki demokratik yöntem uygulanmış olsun.

 Kurumlaşmamış, anayasal çizgiye oturmamış, örf adete bağlı olmayan devlet yönetiminde parti liderleri, kadro ve teşkilat çok önemlidir. Şayet kadro ve teşkilatlar zayıfsa, her zaman liderin dediği olduğundan, müzakere ve istişare söz konusu olmamaktadır. Dolaysıyla kadro ve teşkilat etkili olamadığı için liderin ekibi etkili olmaktadır. Halkın güvendiği ve inandığı kadro ve teşkilatı kuramayan liderler eninde sonunda duvara toslamak zorunda kalmaktadır.

Liderle genel başkanı karıştırmamak lazım. Herkes genel başkan olabilir ama asla lider olamaz. Gerçek lider olmazsa kadro ve teşkilatta söz konusu edilemez. Sendikalarda liderlik, dernek ve vakıflarda da başkanlık önemlidir. Sendika, dernek ve vakıflara başkanların, KURUM niteliği kazandırmaları önemlidir. Bu kuruluşların toplum, hükümet ve devlette ağırlıklarının olmasının yolu KURUM haline gelebilmeleri ve birlikler oluşturmalarıdır. Başkanların başarısı temsil ettikleri yeri kurumlaştırmaları ile ölçülür.

Dernek, vakıf ve sendikalarda başkan ve yönetim kurulu, belediyelerde, başkan, belediye meclisi ve encümeni olarak geçer. Partilerde, doğu halkları ve Türkiye LİDER’in arkasından gider. Batı halkları bilen, güvenilen, başaran birisinin arkasından gider. Yüzyıllardır bu algı değişmedi.

Türkiye gibi ülkelerde parti liderleri ölünceye kadar, Batı ülkelerinde ise başarılı olduğu sürece başta kalır. Batıda en uzun ömürlüsüde 12 yıl kalmıştır. Türkiye’de 12 yılın lafı bile olmaz.

  HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.


7.06.2024 07:52:00

Rasim Gül

LİDER, KADRO VE TEŞKİLAT

LİDER, KADRO VE TEŞKİLAT