Dünya’da yüzlerce toplum bulunmaktadır. Türk Toplumu da bunlardan biridir. Kullanılmayan, kandırılmayan toplum yok denecek kadar azdır. Türkiye, kullanılan, kandırılan bir toplum mudur? Maalesef kullanılan, kandırılan toplumlar grubundadır. Hür düşünce, engellenmektedir, ‘’Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ ’sözü boşlukta kalmaktadır. Cumhuriyet döneminde, Millet ve parlamento adına siyasi parti başkanlarının düşünmesi yetiyor. Daha evvelde padişahin ki yetiyordu. Denetleme konusu da siyasi iktidarların tekelinde bulunuyor.
Toplum, kendi iradesiyle plan, proje üretemez, bir hareket sağlayamıyor. Dolaysıyla bir gücün topluma hareket ve dinamizm sağlaması gerekiyor. Buradan da güç bağımlılığı doğuyor. Güce bir bölüm hayranlık diğer bölümde nefret duyuyor. Toplumda kargaşa ve karmaşa çıkıyor. Halkın yarısı aşağılık, diğeri büyüklük kompleksine kapılıyor. Bu nedenle toplum nereye gittiğini algılayamıyor. Türk toplumunun düştüğü durumda budur. Adına kavga ettiği, kişinin peşine takılıp sürü halinde sürüklenip gidiyor. İtiraz etmiyor, sorgulamıyor.
Türk Toplumunun, yüz yıllardır ‘’Titreyip Kendine Dönmesi Beklendi.’’ Ne yazık ki kendine dönüş bir türlü olmadığı gibi, tersi derinleşti. Kendine dönmek isteyenlerin de önü kesildi. Dolaysıyla birbirine sevgi ve saygı ile bakmayan yığınlar oluşmaktadır. Duygu ve düşüncelere karşı saygısızlık gün geçtikçe artmaktadır. Bu durum yanlış, toplumu kullanılmaktan ve kandırılmaktan kurtaramaz.
Günümüzde en gerçek örnek Suriye’dir. Suriye, Osmanlı hakimiyetinde 402 yıl kaldıktan sonra, Fransız hakimiyetine geçti. 1946’da sözde bağımsız bir devlet oldu. 62 yıldır Diktatör Hafız Esat ve oğlu Beşar Esat tarafından yönetildi. Millet olamadığı için vatanını, bayrağını, özgürlüğünü bile koruyamayan, kullanılan ve kandırılan halk olarak yaşadı. Dış mücadeleyle 62 yıllık diktatörlük sona erdi. Şimdi millet olabilecek mi?
Suriye’yi yıkmayı becerenin Amerika, İsrail, PKK olduğunu biliyoruz. Kısa zaman içinde sonucu göreceğiz. Şimdilik en çok faydayı Amerika, İsrail, PKK ve PYD. Nin sağladı. Türkiye’nin ne sağladığını kısa zamanda öğreneceğiz. Türkiye, İsrail, PKK ve PYD belasından kurtulursa karlı çıkmış olur. İsrail, PKK ve PYD’nin sınır komşumuz olursa, daha büyük bela başımıza gelmiş olur
Kesin olmayan bilgilere göre ülkeyi terk edenler dahil Suriye’nin nüfusu 20-24 milyon olarak gösteriliyor. Bu nüfusun %74’ü Sünni, %12’si Alevi- Şii, %9’zu Hırıstıyan, %4’ü Dürzi den oluşmaktadır. Tahminen Kürt nüfus 2.5-3 milyon, Türk 1.5-2 milyon olup büyük çoğunluk Araplardan oluşmaktadır. İşkence ve zulümle yüzbinlerce Türk ülkeden çıkarılmış, yüz binler de öldürülmüştür. Yüz yıldır Suriye, Irak ve İran’da Türkler, zulme uğrayıp katledilirken Türkiye sustu. Umarım bu sefer susmaz.
HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA