15 Ocak 2020 tarihinde Altuntaş Otelinde, Aksaray Sivil Toplum Örgütleri, İş adamları ve Akil insanların katıldığı tarihi bir toplantıya katıldık. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ’nun bizzat başkanlık ettiği toplantı gayet seviyeli, saygı ve sevgi içerisinde geçti. Toplantıya davet edilenlerin yüzde sekseni CHP sine karşı olanlardan oluştuğu için bir ilkti ve milattı.

Toplantının özü yani soru, biz CHP olarak Aksaray ve Türkiye’de neden daha çok oy alamıyoruz yanlışımız ve eksiğimiz nedir vede Aksaray’da neden milletvekili çıkaramıyoruz? Bu sorular hakkında katılımcılardan görüşlerini açıkça söylemeleri rica edildi.

Öncelikle 19 kişinin söz alarak açık ve net bir şekilde düşüncelerini ortaya koymalarını yürekten tebrik ediyorum. Söz alan hiç kimsenin sözünü kesmeyen Kılıçdaroğlu bizzat kendisi, notlarını aldı ve cevapladı. Bizim düşünce ve sorularımız;

Liderlerin kavgasını doğru bulmuyoruz, Liderlerin kavgalarından dolayı, Türkiye’de 1960, 1980 yıllarında ihtilaller oldu ve en son 15 Temmuz 2016 yılında darbe teşebbüsü ordumuzun milliyetçi ve vatanperver subayları tarafından önlendi. İhtilaller öncesi ve sonrası binlerce kişi öldürüldü ve yüzbinler işkence gördü.

İnançla parti yetkililerinin uğraşmaması, cami- cemaat- imam ve İmam hatip okullarına çatılmaması,

CHP, tarikat ve cemaatlerle uğraşmamalı,

Türkiye’yi yönetenler laik, demokratik ilkelere ve hukukun üstünlüğüne inanmadıkları için, tarikat, cemaat, cami konularında CHP sini kullanmaktadırlar, siz de bu tuzağa düşüyorsunuz.

50 yıldır iktidar olan sağ partiler belirli bir süreden sonra, insanlara yukarıdan bakmaya başladığı, sadece lider partisi olup ve kurumlaşamadığı içinde iktidar da olamayınca, tarihin tozlu raflarında yerlerini almışlardır.

 Demokrat Parti, Adalet Partisi, Anavatan Partisi ve Milli Selamet partisi ne yazik ki bu durumları yaşayan partilerdir. Sizde insanlara yukarıdan bakarak aşağıladığınızdan oylarınızı yükseltemiyor ve tek başınıza iktidar olamıyorsunuz. Önemli bir şeyde kurumsallaştığınız için yok da olmuyorsunuz

Şu an AKP de halktan kopmuş, liderin tek başına çabalarından iktidarda kalmaya çalışıyor ne yazikki çabaladıkça daha aşağı iniyor. Çünkü AKP yi yönetenler artık halkı anlamıyorlar, anlamaya da asla tenezzül etmiyorlar. Bu gidişle halkın sürü olmadığını anlayacaklardır.

CHP sini yönetenler Aksaray ilinde ayak basmadıkları toprak bırakmamladırlar, kendini ve partisini anlattıkça yani halkla içiçe oldukça halk sizi anlayıp dinleyecektir.

İl ve ilçelerde olan STK larla diyaloğunuz zayıf, bu kuruluşlar halkın nabzını tutmaktadır öyleyse çok önemlidirler düşüncesiyle davranarak halkın neyi isteyip, istemediğini bu kurumlardan takip etmeniz gerekmektedir.

Aksaray basını ile diyaloğunuz oldukça zayıf,  güçlendirmeyi ve yılda üç- dört defa basınla buluşmayı teşkilatlarınız neden düşünmüyor? Basın zaten yanlı demek yeterli bir çözüm müdür?

Ankara, İstanbul, Antalya, adana ve Mersin gibi büyük şehirlerin belediye başkanlıklarını alma başarınız çok şey ifade ediyor, Aksaray’da da aynı uygulamaları düşünüyor musunuz?

KHK ile işten atılan 550 bin kişi için, Türk siyasetinin ihtiyacı olan dürüstlük için, Türk siyasetinin baş belası olan fanatik particilik için, ne yazikki ülkemizde siyasetin, hakikatin önüne geçmesi konularında ve iyilik eden karşılık bekliyorsa tefecidir düşüncesi için ne düşünüyorsunuz?

 Kemal Kılıçdaroğlu ’nun bahsi geçen soru ve önerilere cevaplarını bir sonraki yazımızda bahsedeceğiz.

        Hayrola, muvaffak ola, muzaffer ola.