Bir Devlet insanların ahlakına güvenilerek yönetilmez. Bir Devlet en ‘’ahlaksızın’’ bile,’’ ahlaklı’’ davranmak zorunda kalacağı, Yasalar, Kurallar, Yönetmelikler bütünüyle yönetilir.

Türkiye Cumhuriyetin Devletinde siyaset yapan particiler ve bürokratik sahada görev yapanlarımız ne yazikki en az 200 senedir birinci paragrafta yer alan ilkeyi anlayıp uygulayamadıklarından, devlet yapısını yani kurumsallığını tahrip etmişler ve etmeye devam etmektedirler. 

Ne büyük bir Millet, ne büyük bir devlet ki 200 senedir ayakta kalmayı kendi akılsızlarına, art düşünceli vatandaşlarına ve yetiştirdiği hainlere rağmen ayakta kalmaya devam ediyor.

Biraz kaba olacak ama okuyucularımızdan özür dileyerek, ayı hikâyesin anlatmak istiyorum. Ayıya bir vatandaş ekmek atıyormuş, diğeri de arkasına çöp dürtüyormuş, ayı da, çöp dürteni değil, ekmek atanı ısırıyormuş. Devletimiz, kendini koruyanla, yıkmak isteyeni ayırt edemeyecek hale gelmişse, yüce millete çok iş düşüyor demektir. 

Ülkemizde insanlar ve guruplar adını dava koydukları bir yol tutturmuş gidiyor. Bu dava konusunda;
 Galip Erdem: (1939-1997)  ‘’Bizler davayı, Ağrı Dağı’nın zirvesine çıkaracaktık, yola koyulduk, bin zahmet ve emekle, acılar çekerek dağa tırmandık. Zirveye vardığımızda sevincimiz sonsuzdu ama küçük bir noksanımız olduğunu fark ettik, DAVAYI DAĞIN ETEKLERİNDE UNUTMUŞTUK, meğer biz davayı değil, kendimizi zirveye çıkarmışız…’’ diyor.

 Muhammed İkbal:( 1873-1938) ‘’ …Harekette birlik olmazsa, fikirde birlik faydasızdır…’’
‘’Devletler şairlerin kalbinde doğar, politikacıların ellerinde ölürler…’’
‘’İnsana sığabilene Kâinat, Kâinata sığmayana insan derim…’’
‘’Sen insana ulaşmadan, Allah’ı nasıl arıyorsun…’’
‘’Hiçbir köpek görmedim ki başka bir köpeğin önünde baş eğsin…’’

Başlığımız, Kanuni Sultan Süleyman olduğundan onun hikâyesi ile sözü bitirelim.
 Kanuni, sütkardeşi Yahya Efendiye sordurur, akıbetimizi haber ver, biz hangi sebeple yok olacağız? Kasım Efendi, ‘’ Kardeşim neme gerek’’ diye yazar gönderir.
Bu cevabı tam anlamayan, birazda üzülen Kanuni, Kasım Efendi’ye kendi gidip sorar kardeşim bu nasıl bir cevap sana karşı bir hata mı ettik der.

Yahya Efendi kardeşim siz bize karşı hata etmediniz, üstelik cevapta çok açık ama size tekrar anlatayım diyerek şöyle söyler:

ZULÜM, HAKSIZLIK yayılsa işitenlerde ‘’ NEME GEREK’’ dese ve onu önlemeye çalışmasalar, sonra koyunu kurt değilde çoban yese, bilenlerde bunu söylemeyip gizlese, fakirlerin, muhtaçların, gariplerin feryadı, göklere çıkıp bu feryatları kuşlardan başkası işitmese işte o zaman felakettir.

Neslinin o zaman yok olmasından korkulur hazinelerin boşalır, askerin itaat etmez olur ve yolundan gitmezler. İşte o zaman yok olmak mukadderdir.


14.06.2020 01:31:00

Rasim Gül

Kanuni Sultan Süleymana, Bana Ne Cevabı