Dünya üzerinde düşünebilen tek varlık insandır. Her insan düşünme yetisine sahiptir ama çoğu insan bu yeteneğini verimli bir şekilde kullanamayabiliyor. Çevresinde, şehrinde, ülkesinde gelişen olayları kavrayamaya biliyor.
Bu yeteneğini kullanabilen insanlar ise bir bilince sahiptir. Bu bilinç ve farkındalık toplum ve ülke için oluşabilecek tehdit ve tehlikeleri öngörüp, bu tehdit ve tehlikeleri engellemek için planlar yapıp nasıl önlemler alınabileceği ile ilgili fikirlerini sunarlar. Toplumun sorunlarını çözen, ilerlemesini sağlayan bu fikir ve düşünce insanlarıdır.
Bu insanlar ülkelerini, insanlarını ve toplumlarını önemsediği için endişelenip, kaygı duyuyor. Bu kaygı ve endişe onları çabalamaya, üretmeye, bir şeyler yapmaya iten ana faktördür. Bu kaygıdan ve endişeden kaynaklanan çabalama sadece toplum ve ülke için değil, bireyler, doğa ve diğer canlılar içinde vardır.
Bir anne evladı için kaygılanır, onun mutluluğu ve refahı için her türlü fedakarlığı yapabilir. Tabiata aşık ve küresel ısınma ve doğaya zararı olabilecek maddelerin, olayların, kararların bilincinde olan bir doğa sever, oluşabilecek bütün zarar ve tahribattan doğayı korumaya çalışacaktır.
Mesleğinin mesûliyetini kavrayabilmiş bir asker yeri geldiğinde vatanının güvenliği, halkının huzuru, yanındaki arkadaşlarının canı için kanını akıtıp hayatını vermekten çekinmeyecektir. Bir çoban hayvanlarını vahşi hayvanların verebileceği zarlardan tüm mesleki hüner ve becerilerini kullanarak korumaya çalışacaktır. İnsanlara bunları yaptıran sorumluluk bilinci ve yaşadıkları çevreye karşı duyarlı olmalarıdır.
Bireyler bu duyulardan yoksun ve umursamaz olurlarsa tek gayeleri kendi çıkar ve menfaatini düşünerek kendi refahı için çabalayan bencil insanlar olurlar. Bu insanların toplumda sayısı arttıkça toplumda çözülmeler meydana gelir.
Bu çözülmeler insanların sorumluluk duygusunu yitirmesi, duyarsızlaşması ve umursamazlığından dolayıdır. İnsanın bilinci vardır. Bu bilinç mükellefiyetler doğurur. İnsanın, ailesine, ülkesine, doğaya, hayvanlara kısaca nefes aldığı süre boyunca,yaşam için sırtlanması gereken yükümlülükleri vardır.
Duyarsızlık, bilinçsizlik ve umursamazlık insanın yerine getirmesi gereken yükümlülüklerinin üzerini örter. İnsanoğlu bu yükümlülüklerini yerine getirmezse, yaşam çarkında aksaklıklar meydana gelir. Bu aksaklıklar yaşam çarkını durdurana kadar devam eder.