Rasim Gül

Tarih: 11.11.2024 06:59

İKTİDAR VE MUHALEFET, MİLLİ MESELEDE TARAFSIZ OLABİLİR Mİ?

Facebook Twitter Linked-in

    Bilimsel manada devlet olmuş halklar bir yana devlet olma aşamasındaki halklarda olan iktidar ve muhalefet devletin temellerini ve bağımsızlığını oluşturan milli konularda tarafsız olmaları asla söz konusu olamaz ve olmayı da düşünemez. Daha açığı, devleti korumakla görevli kuruluşlar ve halk mâni olur. İktidar ve muhalefet, halktan oy isterken; Devletin Bağımsızlığını ve Milletin Bölünmez Bütünlüğünü koruyacaklarına söz vermektedirler. Bu sözü tutmak zorundadırlar. 

      Milletvekilleri: ‘’ Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma, Büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim.’’

      Cumhurbaşkanı, göreve başlarken Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde: ‘’ Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine andiçerim.’’ Yeminleri etmeden milletvekili ve Cumhurbaşkanı göreve başlayamaz.

      Milletvekili ve Cumhurbaşkanının yemin metinleri böyledir. Yeminin iktidarı muhalefeti olmayacağına ve Cumhurbaşkanının da tarafsızlıkla görev yapacağına dair yemin ettiğinde, milli konularda anlaşmazlık söz konusu olabilir mi? Olmaması gerekir. Anlaşmazlık olup olamadığını, yemine sadık kalınıp kalınmadığını Yüce Türk Milleti ve değerli okuyucular takdir etseler daha doğru olur. 

        Toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet içinde sağlanmasında, her vatandaşın eğitim alma hakkının sağlanmasında, inançlarını serbestçe yerine getirmede, ticaretin ve sanatın serbestçe yapılmasında, iktidar ve muhalefetin, TARAFSIZLIK en önde gelen görevleridir. İktidar ve muhalefet, yeminine sadık kalıyorsa ülke, geleceğini teminat altına almış sayılır. Yemine sadık kalınmıyorsa, ülkenin başına gelenleri, merhamet ve vicdan sahipleri rahatlıkla görür ve yaşar.

      Hatırlatmadan geçme mümkün değil. İktidar ve muhalefet, söz ve yeminine sadık kalsaydı; 1960 ve  1980’de ihtilaller ve 2016’da kalkışma olur muydu? OLMAZDI. Türkiye her ihtilal, kalkışma ve muhtırada yaklaşık 20-30 yılını, binlerce vatandaşını kaybeder miydi? ETMEZDİ. Yüzbinleri cezaevine girer miydi? GİRMEZDİ. Trilyonlarını kaybeder miydi? ETMEZDİ. Bunlar doğru ama bedel ödeyen, iktidar ve muhalefet var mı? Yok.

       Türkiye’de, iktidar ve muhalefetle, Anayasal kuruluşları idare edenlerin, özellikle Amerika, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa, Almanya, İsrail ve diğerlerinin tesiri altında kalmadığını kim iddia edebilir? Hiç kimse edemez. Milli konularda iktidar ve muhalefetin bir yumruk olduğunu kim söyleyebilir? Hiç kimse. 20 Temmuz 1974’de birlik sağlanan Kıbrıs konusunu bütün konulara örnek gösteremeyiz.

        Ülkede solcu, sağcı, dini, liberal vs. bakış gibi devleti yoran görüşler mevcut. Devlet ve Milletimizi, özgürlüğümüzü ilgilendiren konulara sadece MİLLİ pencereden bakılacağını, Osmanlının son üç yüz yılında beceremedik ve İmparatorluğu kaybettik. Cumhuriyetin, 2. Yüzyılına bari becermeliyiz.  Vatan için ölmede daima var olan, garip ve asil halkın umarım, ikinci yüzyılda bahtı açılır.

       Kültüre, Örf-adete, Milli kuruluşlara, önem vermeyen, varsa particilik, yoksa particilik diyen bir zihniyete saygı duymak son derece zordur. İktidarlar ve muhalefet hiç durmadan BEKA sorunundan bahsediyorlar. Beyler Tanrı aşkına, BEKA sorununu anlatın, halk ariftir anlar. Ölünecekse ölelim, verilecekse verelim de kurtulalım.

       İktidar ve muhalefet olarak televizyon kanallarını paylaştınız. Bir kısmı, Türkiye’nin uçtuğunu, diğer kısmı battığını 7/24 anlatıyor. Halkı bunalıma, huzursuzluğa ve düşmanlığa sürüklemeden zevk mi alıyorsunuz? Velhasıl nifak unsurlarına, gafillere, cahillere, hainlere ve Türk düşmanlarına iktidar ve muhalefet olarak birlikte fırsat vermeyin de kardeşliğe odaklanıp işimize bakalım.                               

  HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —