Hz. Adem(A.S.) atamıza Hakkın secde etmesi isteğini kibirden gelen gururuna yenik düşerek ret eden İblisin bu gururu ve kibrinin yer yüzündeki mirasçıları Siyonistlerdir.!!!
  Siyonistler sümme haşa kendilerini yer yüzünün sahibi, diğer tüm yaratılanları ise kendilerine hizmet edilmesi için yaratıldığı saçma inancını başarılı kılabilmek için önce kendileri dışındakilerinin arasına fitne sokabilmek için akla gelen her hileyi denediler.
Hristiyanlık dininin Roma devleti tarafından din olarak tanınmasından sonrada bu duruşlarını devam ettiren Yahudiler son Peygamberin kendilerinden olmaması üzerine İslam dinini itibarsızlaştırmak için İsrail yatçılıklarına Hristiyanları da ortak ettiler.!!!
   Yani Yahudi ve Hristiyan İsrail yatçıların kurdukları ittifakla Nebiler, Nebisi Peygamber efendimiz Hz. Muhammed(S.A.V.)’e  son Peygamberliğin verilmesi ile Müslümanların arasına ortaklaşarak bir çok fitneyi soktular.
  İSLAM DİNİNDE YANİ İNANCINDA GURUR VE KİBİR YASAKTIR!!!
  Bu fitnenin en büyüğü ise Hakkın emrine göre birbirilerinin kardeşleri olan İslam ümmetinin arasına fitne sokan, kapılanı dinden çıkartan gurur ve kibirdir.
   İslam’da Gurur ve Kibir Neden Yasaktır?
  Gurur ve kibrin dinimiz tarafından neden yasaklandığının bilinebilmesi için önce bunların ne olduğunun bilinmesi gerekir. 
 Gurur ve kibir nedir?
 Gurur ve kibir ile ilgili ayet ve hadisler nelerdir? 
 Gurur ve kibir hakkında kısaca bilgi...
Gurur ve kibir; kendini beğenip diğer insanlardan kendisini ve ırkını üstün tutmak ve yine kendinden başkasını hor ve hakir görmektir. 
Birbirinden ayrılmayan bu iki çirkin huy, dünyada huzursuzluk, ahirette ise azap sebebidir.
  Din kardeşlerini küçük görenler, ahirette büyük bir hüsrana duçar olacaklardır.  
  Zira Resûl-i Ekrem Efendimiz:
“İnsana günah olarak, Müslüman kardeşini küçük görmesi yeter.” buyurmuşlardır. (Müslim, Birr, 32)
  Ayeti kerimelerde, Cennet’e girmeye mâni olan “gurur” ve “kibir” gibi Cehennemi vasıflar hakkında şöyle buyrulmaktadır:
“İşte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuk yapmayı istemeyenlere nasip ederiz.
 Sonunda kazançlı çıkanlar, fenalıktan sakınanlardır.” (el-Kasas, 83)
“Kibirlenip de insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme! Zira Allah; kendini beğenmiş, övünüp duran kimseleri asla sevmez.” (Lokmân, 18)
“Onlara; «İçinde ebedî kalacağınız Cehennem ’in kapılarından girin! Kibirlenenlerin yeri ne kötü!» denilir.” (ez-Zümer, 72)
PEYGAMBERİMİZ “KALBİNDE HARDAL TANESİ KADAR KİBİR OLAN CENNETE GİREMEZ!!!
Resulullah Efendimiz “Kalbinde hardal tanesi kadar iman olan hiç kimse, Cehenneme girmez.
Kalbinde hardal tanesi kadar kibir bulunan hiç kimse de Cennet’e giremez.” Diye buyurmuştur (Müslim, Îmân, 148-149)
   Ebedî saadet için kalpteki imanın ne büyük bir cevher olduğunu, buna mukabil insanın ruhunu zehirleyen kibrin de, ne kadar vahim bir ahiret felâketi olduğunu vurgulayan bu Nebevî beyan üzerine ashabı-ı kiramdan biri:
“Ya Resulallah! İnsan, elbisesinin ve ayakkabısının güzel olmasını istemez mi?” deyince, Resul-i Ekrem Efendimiz şu karşılığı vermişlerdir:
“−Şüphesiz ki Allah güzeldir; güzelliği sever. Kibir (ise nimetleri kendinden bilip o nimetlerin gerçek sahibine nankörlük ederek) Hakkı inkâr etmek ve insanları küçük görmektir.” (Müslim, Îmân, 147; Tirmizî, Birr, 61)
   Yine Resulullah Efendimiz, katı kalpli, kaba, cimri kimselerle birlikte, kurularak yürüyen kibirli insanların da Cehennem ehlinden olduğunu ifade etmiş[1] ve:
“Elbisesini kibirle yerde sürüyen kimseye Allah merhamet nazarıyla bakmaz.” buyurmuştur. (Müslim, Libâs, 42)
  Bu konuda yazacaklarım tamamlanmamasına rağmen yerimiz dolduğundan Hakkın izni ve rızasına kavuşmak dileğiyle eğer ki ülkemiz ve ilimizi etkileyecek çok önemli bir gelişme olmaz ise konumuza  Cuma günü devam edeceğim
 Kendimizin ve nesillerimizin mutlu istikbali ile ülkemizin kıyamete kadar birliğini korumasına katkı için takip edilmesi ve ettirilmesi, öğrenilenden Hakkın emri gereği tüm din kardeşlerimizin de faydalandırılması dileğiyle.
  Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
 Devamı Cuma’ya.