Başlıktaki sözün sahibi MÜNİF PAŞA. Peki, kim bu Münif Paşa? Devlet adamı ve yazar. 1830 Gaziantep’te doğdu, 1910 yılında İstanbul’da öldü.

Münif Paşa Gaziantep’te tahsiline başlamış, Mısır’da, Şam’da devam etmiş, Kahire’de coğrafya, tarih ve edebiyat tahsil yapmış, Arapça, Farsça, İtalyanca ve Çince olmak üzere 7 dil bilmektedir.

 1854’de Berlin’e gitmiş orada hukuk, felsefe, fizik okumuştur. Ciddi devlet ve bilim adamı vede ‘’FLOZOFTUR’’. Osmanlı İmparatorluğunda vezirlik dâhil olmak üzer birçok görevlerde bulunmuştur.

 ‘’Hürriyet olmazsa kişilik olmaz, insan alet mertebesindedir. ‘’ Sözünü İmparatorluk döneminde bile söyleyecek kadar inançlı ve bilgili bir şahsiyet olan Münif Paşa’nın görüşü günümüzde de güncelliğini korumaktadır. 

Osmanlı döneminde halk zaten TEBAA idi ancak Cumhuriyetle VATANDAŞ oldu. Vatandaş oldu da, vatandaşlık haklarına sahip olup, alet mertebesinden kurtuldu mu? Kararı biz vermeyelim, her insan ne olduğunu, kendisi tespit etsin, haklarına sahip vatandaş mı, yoksa halen tebaa mı?

 Hürriyet: ‘’Klasik ve İktisadi Hürriyet’ten meydana gelir. Sadece özgür olmak, kişiyi hür yapamaz. İktisaden yani insanca yaşayacak kadar gelire sahip olması gerekmektedir.

Bunun içinde ‘’Milli Gelir’ ’den PAYINI almasıyla olur. Alet ise; bir işte, bir işlemde kullanılmak için yapılmış, gücünden, çalışmasından, işlemesinden yararlanılan nesne dir. Mertebe; aşama, derece, rütbe, evre dir.

Vatandaş olmanın şartları, Hür ve özgür olmanın yanında ADALETE ve GELECEĞİNE güven duymasıdır. Dolaysıyla AKLININ siyasal ve sosyal baskıdan uzak olması ve aklının bir kısmını değil tamamını kullanmasıdır.  Daha önce dikte edilen fikirlerden de kurtulması şarttır.

Atatürk diyor ki ‘’Efendiler, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek, başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki, asli cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin.’’
 Türkiye Cumhuriyetinin vatandaşı, bütün haklarına sahip, özgür vatandaş olmalı ki EGEMENLİK kayıtsız şartsız MİLLETİNDİR, düsturundan payını almış olsun. Hak yoksa almak içinde, inanca, cesarete, sahip olup, alet olmaması gerekmektedir.

Türk halkı, dünyada başkalarının hakkı için elinden geleni yapmaktan hiç tereddüt etmemiş ancak kendi haklarını alma yolunda hep zayıf kalmıştır. Özgür insan, hiç kimseden bir şey istememeli. Birinden bir şey isteyen, yarın o kişiden EMİR alır.

Bu gün toplumumuzda, kişilik bozukluğunun hat safhada arttığı kabul edilmektedir. İnsanlarımızı, bunalıma götüren nedenler sayılmaktadır. Ne yazik ki yüzlerce yıldır uygulanan sistemlerin, Türk insanının ruhuna hitap etmediğinin üzerinde durulmamaktadır.

Bir toplumda milli birlik, adalet ve güven zayıflamışsa o toplum sosyolojik açıdan ele alınarak incelenmesi kaçınılmazdır. Aynı zamanda, psikolojik ve psikiyatrik incelemelerde ihmal edilmemelidir, aklını kullanan toplum meydana getirilmediği sürece daha çok ah vah ederiz.

Toplum siyasetten ümidini kesmemeli, çünkü başka yol asla yoktur. Ancak zihniyet ve sistem, başta EĞİTİM olmak üzere mutlaka değişmelidir.
    Hayrola, Muvaffak Ola, Muzaffer Ola.

 


17.11.2020 06:46:00

Rasim Gül

HÜRRİYET OLMAZSA KİŞİLİK OLMAZ, İNSAN ALET MERTEBESİNDEDİR

HÜRRİYET OLMAZSA KİŞİLİK OLMAZ, İNSAN ALET MERTEBESİNDEDİR