Değerli okurlarım,
Şimdi bir parça geçmişe gitmenizi isteyeceğim, çocukken gökyüzüne baktığınızda bulutları çeşitli şekillere benzetme oyunu oynadığınız zamanlara bir gidin. Gökyüzünde kocaman pamuk gibi bir bulut parçasından pamuk şekerler, dinozorlar, köpek balıkları, gemiler, evler yaratan zihninize bir dönün. Aslında bir parça su buharından oluşan gaz kütlelerini nasıl oluyorsa eve, arabaya, hayvana dönüştürebiliyordu. Çünkü hayal kurmak için gerçeğe ve somut bilgiye ihtiyaç yoktur. Hayal kurmak için tanıdık yüzlere, bilindik isimlere, geçerli referanslara, güvenli yollara da ihtiyaç yoktur. Hayal kurmak için tek ihtiyacınız olan şey ne görmek, ne hissetmek istediğinizi bilmek yetiyordu. Şimdi ise aynı bulutlara bakarak aynı şekilleri görüyor olmanız mümkün değil artık.
İnsanı hayata bağlayan en önemli unsurlardan biri hayal kurmaktır. Eğer hayal kurma mekanizması olmasaydı, insanların hayatı çekilmez olurdu. Ufak bir hayal kırıklığı kişilerde ciddi travmalara yol açtığı bir zamanda yaşıyoruz. Geleceğe ait hiçbir hayali olmayan kimselerin hallerini kestirmek zor olmasa gerektir. Bu zamanda bizler ya hayal kuramıyoruz ya da kurduğumuz hayalin içerisinde kayboluyor kendimizi bulamıyoruz.
İnsan hayal kurabilme özelliğine sahip bir canlı olması ayrıcalıktır. Aynı zamanda her şeyde bir yeterlilik varsa hayal kurmada da bir ölçü olsa gerek. Hayalin aşırıya kaçmaması için gereken sınırları belirleyen aklı da vardır. Aklıselim sahibi kimse, elbette kurduğu hayalin hayal olduğu gerçeğini unutmamalıdır.
Aynaya baktığınız zaman kendinizi görürsünüz. Siz o aynanın neresindesiniz? İçinde misiniz? Dışında mısınız? Aynanın içinde deseniz yalan olur, içinde değilsiniz. Yok deseniz olmaz, bakınca görüyorsunuız. Görülen kendiniz misiniz? Hayal içerisindeki rolünüze kapılıp, gerçek varlığınızı, bulunduğunuz zamanı, yeri ve kimliğinizi unutmayın. İnsanların bir kısmı hayal kurma bağımlılığı sebebiyle gerçek hayatlarını yaşayamıyor. Hayallerinde gezenler toplumsal düzenin bozulmasına sebep oluyor. Ne yazık ki her insan kendini beğenir ve her konuda kendini haklı görür bunun sebeplerin den biri hayallerinde boşlukları hayalen doldurmasıdır.
Birçoğumuz için hayal kurmak, günlük rutinimiz ve telaşımızdan tatlı bir kaçış sunar. Bu kaçış bize çekici gelse de çoğumuz hayal dünyamızdan sıyrılıp kendimize geri dönebiliyoruz. Lütfen hayal kurun ama hayalinizde kaybolmayın, geri dönmeyi bilin.