1846 da çok partili seçimlere geçildiğinden bu yana, 77 yılda Türk Halkı geçim ve seçim kıskacından kurtulamadı. Halk 77 yılda normal hayatını yaşayamadı. Şark toplumları seçimleri gürültüsüz, kavgasız, hakaretsiz, davulsuz-zurnasız yapmayı ne yazık ki bir türlü öğrenemedi. Siyasiler kendi halkını gaza getirme ve yönlendirme sevdasından bir türlü vaz geçemedi.

İyice anlaşıldı ki, halkın derdi GEÇİM, siyasetin derdi SEÇİM. Siyasi kurumlar ne yaptıklarını ve ne yapacaklarını samimi bir şekilde, sade bir dille ve dürüstçe halka anlatmayı bir türlü tercih etmiyorlar.

Akıl, mantık ve bilim dışı söylemlerle elde edilen sonucun, kaybedilen şerefe değmediğini pek az siyasimiz anladı, büyük çoğunluk, Cumhuriyet’in, 100 yılında, bir türlü anlayamadı. Siyasetin önce bir bilim olduğu ve belli süre için hizmete talip olunan, bu süre tamamlandıktan sonrada çekilme asaletini şark toplumları kabul etmeyi bir türlü sindiremedi.

Siyaset ülkemizde bir geçim, makam, itibar ve yakınlarını koruma şeklinde anlaşılmakta ve yapılmaktadır. Dahası biz ve onlar; vatanperver ve vatan haini, inançlılar- inançsızlar, dürüstler ve hırsızlar olarak halka lansa edilmeye devam edilmektedir. Bu şartlarda, Türk Halkı geçim ve seçim kıskacından bir türlü kurtulup, güvenlik, huzur ve mutluluğu göremiyor. Geleceğinden emin olamıyor.

Karamsarlık ve kaygı psikolojimiz bir türlü düzelemiyor. Siyaset; halkın tamamını mutlu edemiyor, şahsın menfaati ile toplumun menfaati arasındaki çatışmayı yok edemiyor. Dolaysıyla toplumu bir arada tutan ve ona güç veren kuralları ve kurumları yaşatamıyor. Şahsın menfaati, toplum çıkarını çiğnediği için kurallar ve kurumların önemi kalkıyor, başarının sırrı ile devlet düzeni kayboluyor.

Siyasetçi seçim, halk geçim derdinde iken, siyasi çatışmalar, artarak devam etmiş, bir türlü milli birlik sağlanamadığı için ardından, ihtilaller yapılmış, ihtilalle gelen cunta yönetimleri, düşünme özgürlüğünü tamamen ortadan kaldırdığından, halk ve gençlik perişan olmuştur.

Ülkemizde siyaset; bir güç kavgası halinde cereyan etmektedir. Hakikatin, gerçeğin hiçbir değerinin kalmadığı ‘’Harp hiledir’’ anlayışının, siyasette rakiplere uygulandığı bir dönem yaşıyoruz. Bu durum düzeltildiğinde asil Türk Milleti Türklüğün ve İslam toplumlarının lideri olma yolunda büyük mesafe alacak ve Dünya düzenini sağlayacaktır.

  HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.

 

 


16.01.2024 07:30:00

Rasim Gül

HALK, GEÇİM VE SEÇİM KISKACINDAN KURTULAMIYOR

HALK, GEÇİM VE SEÇİM KISKACINDAN KURTULAMIYOR