Allah insanları çeşitli kabiliyetlerde yaratmıştır. Kişinin yapması gereken öncelikli şartı kendi kabiliyetini keşfetmesidir. Çocuk yaşta kişinin kendi kabiliyetini keşfetmesi hiç mümkün değildir.
Bir kimse kendi kabiliyeti, becerisi istikametinde yol tutup zirveye tırmanırken insan yaşantısında mutlaka olmazsa olmaz olan birincisi ilim, zaruri ilimleri de öğrenecek, ailesini, çevresini, yaşadığı toplumu asla ihmal etmeyecek, bu konuda onların yönlendirmesine kayıtsız şartsız uyacak, toplumun meseleleri ile de ilgilenecek, yapması gerekenleri yapacaktır.
Yetişen neslin bilgili becerikli ve akıllı yetişmesi için Aile büyüklerine, Anneye Babaya, çevreye, eğitimcilere ve yöneticilere çok büyük görevler düşmektedir. Eğer vurdumduymazlık yaparsak, o neslin kötü yetişmesine vesile olursak bu vebalın altından kalkamayız Hatta hesabını hiç veremeyiz,çünkü onlar bize emanettir.
Kabiliyet sahasını tespit eden bir kişinin yapması gereken ikinci husus yani başarının ikinci basamağı da şudur: Kendisine güvenecek, Becerili olduğu sahayı önemseyecek, Benimseyecek, Çalışma sahasında lehine ve aleyhine olan durumları tespit edecek ve ona göre de tedbirlerini alacak, Ehil insanlarla istişare edecek, Sonra da vakit kaybetmeden, İşine nereden başlayacağını, Nasıl devam ettireceğini, Nasıl geliştireceğini, Yenilikler ve yeni oluşumlar karşısında nasıl davranacağını, Nasıl bir ortam hazırlayacağını, Ya da mevcut ortamı nasıl değerlendireceğini planlayacak ve işine koyulacaktır.
Hayatta başarılı olmanın üçüncü basamağı da kararlılıktır, istikrardır. Yürüdüğün doğru güzergahtan sapmadan, vitrinlere bakmadan, engellere takılıp kalmadan ulaşman gereken menzile doğru yürümektir.
Eğer yetiştireceğimiz neslimize sahip çıkmayıp kendi hallerine bırakırsak, o daldan o dala konarak, vakit geçiren havai kuşlara benzeyecekler. Gözleri hep dışarıda olacak, göze hoş görünen, nefsini okşayan bir şey gördükleri ve bir teklif aldıkları zaman,hemen saf değiştireceklerdir.İşte ondan sonra sonu belirsiz o aldatıcı cazibeye kapılıp hem kendini hem de çevresini perişan edeceklerdir.
Böylesi kişiler, asla başarılı olamazlar. Yaptıkları göstermelik işlerden de bir fayda hasıl olmaz. Bu gibi kişilerin bir hastalığı da kendi kabiliyet alanlarını tam tespit edemedikleri, kendilerini keşfedemedikleri için kendilerini her hususta yetkili ve kabiliyetli kabul ederler, her işe ve her makama layık görürler.
Faydalı iş yapmanın, Gerçekten hizmet etmenin, Hayatta başarılı olmanın yolu, bu başarı basamaklarından teker teker yükselerek hedefe doğru istikrarlı, kararlı şekilde yürümektir.
aksarayhaberci@hotmail.com