Elimi açtım Allah’ım, sana yalvarırım
Halime değil, geçen ömrüme acıyorum
Kendi kendime bir çıkış yolu ararım
Halime değil, geçen ömrüme acıyorum
Tutunduğum, ama hep kırılan dallarım
Çile ıstırap ile kazandığım mallarım
Boşaymış, çare arayıp gezdiğim yollarım
Halime değil, geçen ömrüme acıyorum
Zaten kaybettim, kaybedeceklerimi
Hep canımdan, kanımdan bildiklerimi
Ne yazık ki, boşa çıkardılar emeklerimi
Halime değil, geçen ömrüme acıyorum
Yüzüne kapanırsa, güvendiğin kapılar
Sana çare olur mu, lüks villalar yapılar
Hilesiz adil ölçer, günü gelince tartılar
Halime değil, geçen ömrüme acıyorum
Tat vermiyor, Bahçelerim ile bağlarım
Buz kesmiş, Ekecik ile Hasan Dağlarım
Sana arzımdır Rabbim, budur hallerim
Halime değil, geçen ömrüme acıyorum
Yüreğimi acıtan yaraları, nasıl anlatsam
Kime döksem içimi, kime dinletsem
Faydası yok, gözümden kan damlatsam
Halime değil, geçen ömrüme acıyorum
Gözyaşım aktıkça gönül gördü, zarar
Mor sümbüllü bağım olsa, neye yarar
Bedenimi, bundan sonra toprak sarar
Halime değil, geçen ömrüme acıyorum
Mustafa’m, ne yapsan da ömrün geçti
Gençliğin bir kuş misali, elinden uçtu
Rahat ederim sanma huzurun kaçtı
Halime değil, geçen ömrüme acıyorum