İlimiz merkez ilçesine bağlı olan köyüm Yanyurt’tan 11 yaşındayken 14 Eylül 1969’da Aksaray’a göçtüğümüzde Belediye başkanı merhum Mehmet Dalkılıç’tı.

 O günden bu yana 7’si ile belediyeci olarak bizzat çalıştıklarım olmak üzere babası da bir belediye çalışanı olan Evren Dinçer Bey’e kadar 2’si 12 Eylül döneminde Kaymakamlık görevleriyle birlikte Belediye başkanlığına atanan 9’u ise seçilen 11 Belediye başkanı görev yaptı.

    9 Belediye başkanından bir kaçı başarılarıyla diğerlerine fark atsalar da görev yapanların tamamı hizmet süreleri içinde insanlarımızın hayat standardını yükselten hizmetleri gerçekleştirdiler.

   Bu başkanlardan çokça yol açıp asfalt yaptıran, vatandaşın temiz hava alacağı ortamlar hazırlayan.

   Şehre tepeden baktırıp yok olmaya yüz tutan bir değerimizin bilinmesini sağladı.

  Ülkemiz illerinin yarısından fazlasını, bu kadarda ilçenin yanında 1978-2019 arasında Balkanlar ile batı Avrupa ülkelerinin başkentleri de dahil 12 ülkesinin 100 den fazla şehri ile Gürcistan ve KKTC’ yide  gazeteci olarak gezen olarak buralarda özellikle sorunsuz alt yapı ile ulaşımdaki ve şehirlerin her santimetre karesinin tarihi eserleri de korunarak nasıl gerçekleştirildiğini onlarca haber ve köşe yazımda paylaştım.

EN YAKINI ÖLENİN O ÜZÜNTÜSÜNDE KAÇACAKMIŞ GİBİ MEZAR PARASI İSTENMESİNDEN KURTARDI!!!

    Ölüm bir kaçınılmaz sonuçtur.

    İnsanoğlu bunu her ne kadar bilse de yine de yaratılışı gereği sahip olduğu duygularıyla bir ölüm haberi aldığında oluşan üzüntüsü yakının ölümü ile sayılamayacak oranda katmerleşir.

   Bu üzüntü bilindiğinden eş, dost akraba ile konu komşu ve arkadaşları yakını ölenin yanında bulunarak kendisini teskin ederler.

   Yakını ölen kendisine başka zamanda söylenen zoruna gitmeyen şeyler bile o hassas döneminde çok ağır gelir.!!!

    Bu kişinin en hüzünlü zamanında zoruna gidenlerden biriside bizzat yaşadığım ve ölünceye kadar hatta ahirette de unutamayacağım hareketti.

   Bu hakareti eş, çoluk çocuk ile ana baba kardeş, amca, dayı, teyze, hala amca ile oğulları ve kızları başta olmak üzere tüm yakınlarının tarif edilmez üzüntüye boğulmasına sebep olan Ali amcam merhumun oğlu ilimizin bileği bükülmez delikanlılarından kalleşlikle davet edildiği yerde 22 Ekim 2001 günü katledilen Hüseyin Genç kardeşimi defnederken yaşadım.!!!

    Belediyeden o zaman emekli olmama rağmen gazetecilik mesleğim gereği sürekli olarak kamuoyunun gözü önünde olmama, evimin maksimim belediyeye 700 metre civarında olmasına rağmen kaçacakmışım gibi o en acılı zamanımızda  reva görülendi.!

    Kendisini dünyaya direk olacakmış sanan dönemin Belediye başkan yardımcısı Selim Ünüvar siyasi taassupla o üzüntülü halimizde bizi tanıyan olarak taziyede bulunması gerekirken defin işlerini yürütürken gönderdiği bir görevli aracılığıyla defin ücretini ödememi istedi. 

   Dr. Evren Dinçer’in göreve başlar başlamaz benim ve benim gibi cenaze sahiplerinin en üzüntülü zamanda mezar kazılması ile kefen, yıkama ve uğraştıkları diğer tüm defin hizmetlerini ücretsiz hale getirmesi hemşerilerimize göre başkanlık dönemindeki gönüllere dokunan en önemli hizmetidir.!!!

    Birçok yakınımın cenazesinde, özellikle maddi durumu iyi olmayanların bu konudaki sevinçlerinin tarifi kelimelerle yazılamaz.

    Tüm defin bedellerinin kaldırılmasının yanında isteyen ve dileyen her cenaze sahibine taziye çadırı ile sandalye ve masaların verilmesinin yanında dar gelirlilerin taziyelerine gelenlere ikram edilen yemeğin gönderilmesi.

   Zengin fakir ayrımı yapılmadan her cenazeye tatlı gönderilmesi ile Belediye yetkilileri tarafından vefat edenin yakınlarının ziyaret edilerek burada Kuranı kerim okunmasının ardında Belediye Başkanı adına merhum ve merhumelerin yakınlarına ve taziyeye katılanlara baş sağlığı dilenmesi ise bu konuda unutulmayacak diğer güzelliklerdir.

    Bu güzel hizmetler için Başkan Dr. Evren Dinçer ve ekibine şahsım ve hemşerilerim adına teşekkür ediyor, bu ve benzeri gönüllere dokunan hizmetlerinin artarak devamın diliyorum.

    Cuma’mız mübarek olsun. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.