Bir önceki yazımın devamını bu gün devam edecektim. Ancak CHP il Başkanı Ali Abbas Ertürk’ün basınla tanışma toplantısı aciliyetine istinaden yarına bıraktım. CHP il Başkanlığına seçilen Ertürk bir kafede basınla kahvaltılı tanışma toplantısı yaparak basınla bir araya geldi. On yılı aşkındır ilk defa bir CHP toplantısına katıldım. Tabi nezaket gösterip beni bizzat arayarak tanışma toplantısına davet eden Ertürk’ün bu nezaketini kırmayarak toplantıya katıldım. Kendisine başta teşekkür ederim.

Bu güne kadar neden katılmadığımı söylemek istersem, on yıl önce parti üst yönetiminden ilimize gelen bir yöneticiyi dinlemek için gitmiştim. Eski yöneticilerden birisi bana, “ senin ne işin var burada” demesi ile bu güne kadar katılmadım, zaten onlarda beni davet etmediklerini söylemek isterim.

Başka düşünceye sahip olmak başkadır, gelen misafire nezaket göstermek başkadır. Bu ve benzeri katı kin ile yönetilen bir parti bu güne kadar başarılı olamamıştır. Ötekileştirme ve ayrıştırmanın yanında benden olmayana kin gütme siyasette başarıyı getirmez.

Zaten getirmemiştir de. Başkan Ali Abbas Ertürk’ün o günkü nezaket ve samimiyetini beğendiğimi söyleyebilirim. Hatta tanışma toplantısında sanki bir CHP ile değilde muhafazakar bir il başkanı toplantısına katıldığımı düşündüğümü gizleyemem.

Kendilerine siyaseten ve düşünce olarak karşı olanlar ile de iletişim ve yakınlık kuracaklarını söylemesi de enteresandı. Hiçbir fikir ayrımı göstermeden herkesin elini sıkacaklarını ve diyalog içinde olmaya çalışacaklarını söyledi.

Hatta 28 Şubat’a da ve baş örtüsü yasağına da karşı olduğunu aktaran Ertürk, “ ben 28 Şubatta öğrenci idim, buna karşı olanlarla beraber oldum hatta baş örtüsü yasağının protesto edenlerle beraberdim. Düşünce özgürlüğüne karşı değilim, demokratiklikten yanayım” dedi.

Partinin basma kalıp içerisinde belli kişilerle devam ederek kutuplaşmalar artık son bulmalıdır. Kavga ve küskünlükleri bir tarafa atarak her kesi kucaklamalıyız ifadesi yeni ve yenide CHP düşüncesi ile çalışacaklarını söyledi.

Kuru kuruya muhalefet yapmak yerine, çalışan ve çalıştıran bir muhalefet olmayı hedefledikleri üzerinde durdu. Muhalefetin görevi hizip çıkartmak değil, çözüm üretmek olduğunun vurgusunu yapmıştır.

Vatandaşın ihtiyaç ve taleplerini gerek Vali Beye gerekse Belediye Başkanına uygun bir dille anlatacaklarını. Eğer zamanında çözüm üretilmediğinde ise kapılarından çözüm üretene kadar kalkmayacaklarını söyledi.

Sayı Ertürk’ü dinlerken kendi kendime acaba genel merkezde böyle düşünüyor mu demekten kendimi alamadım. Zaten genel merkez eğer Ertürk gibi düşünmeye başlarsa ilerleme devam eder. Eski il başkanı Ramazan Koçak da il başkanlığını dengeli ve insani ilişkiler üzerine yürüttüğünü biliyorum.

Ümit ediyorum ki, bu düşünceler özde olur, sözde kalmaz. İçten ve samimi sözler ise CHP’de bir gelişme gördüğümü söyleyebilirim. Toplumun inanç, düşünce ve fikirlerine saygı gösterip sadece Kemalist düşünceye hitap edilmezse CHP gelişme gösterir.

Umarım bu düşünceleri genel merkezde benimser, herkesi kucaklayarak inançlı insanları ötekileştirmeden Ertürk gibi düşünürler. Tabi görelim mevlam neyler eyler güzel eyler. Bu sözlerin ve konuşmaların takipçisi olacağız. Biz kimseye düşman değiliz, nihayetinde bu memleketin çocuğuyuz. İyi işlerin yanında, yanlışların karşısında olacağız.


25.02.2020 23:28:00

Erdogan Kaya

Ertürk “ 28 Şubata da baş örtüsü yasağına da karşıyım”