Eğitenleri, yargılayanları, yönetenleri kim eğitecek, kim denetleyecek? Bu gün Türkiye’de bunun üçününde, halktaki algıya göre maalesef cevabı yok. Eğitenleri, yargılayanları ve yönetenleri,eğitecek, denetleyecek ve hesap soracak bir kurum gözükmüyor.Hukukumuza göre, halk adına, Meclis ve mevcut kurumlar, denetleyecek, hesap soracak ve kendine görev veren halka hesap verecek. Ne yazık ki halk hiçbir zaman hesabı alamadı. Yani kimse halka hesap vermiyor.

Halk hesabı nasıl alacak: Görüş gücü, kalp gözü, olayları önceden görebilme yeteneği BASİRETİYLE. Namus, onur, saygınlık, vakar ve dürüstlük hali olan, İFFETİYLE.Bölücülük, bozgunculuk, düzensizlik, karmaşa. Tüm bu olumsuzluklara yönelik faaliyet ve tavır olan FİTNEDEN uzaklaşarak. Aymazlık, uyuşukluk, olup bitenden habersizlik geleceği, görememe zaafı, aldanış hali olan GAFLETTEN uyanarak. Bir şeyin üstünü örtmek,bir şeyi saklamak, nankörlük olan, KÜFÜRDEN, gösteriş, ikiyüzlülük, içi-dışı başka olmak, olduğu gibi görünmemek veya göründüğü gibi olmamak olan RİYA’dan vazgeçerek.

Kötülük, haksızlık, zulüm, acımamazlık, bozgunculuk gibi olumsuzlukların ortak adı olan ŞER ’den uzak durarak. Allah’a ortak koşma, Allah’ın ( haşa) yanına- yöresine yedek ve ikinci ilah koyma, Allah’a özgü yetkileri kullanmaya kalkma, peygamberleri Allah’ın elçisi olmaktan çıkarıp, (haşa) Allah’ın bir tür ortağı konumuna getirme anlamına gelen ŞİRKTEN uzaklaşmakla.

Karşılıklı tartışıp, görüşerek karar alma, işleri bu tür kararlarla yürütme, yönetimi seçenve seçilenlerin karşılıklı denetimleriyle yürütme ŞURAYI uygulayarak. Her türlü iktidar sahiplerinin, EHLİYET ve LİYAKATA önem vermesiyle.

Eğitenlerin, yargılayanların, idare edenlerin, eğitilmesi ve denetlenmesi doğal olarak yerine getirilir ki vatandaşın eşitliği, hukukun üstünlüğü sağlanarak, hür ve bağımsızlığına sahip, birbirini seven ve sayan, bilimi, sanatı baş tacı eden, geleceğinden emin bir toplum ortaya çıkabilsin. Gelecek için sağlam nesiller yetiştirilsin, beka garantilensin.

Türkiye Cumhuriyeti halkının, daha güçlü olabilmesi, geleceğini teminat altına alabilmesi, ekonomide dünyada ilk onun içine girebilmesi, Türk Devletler Birliğinin daha aktif hale gelebilmesini sağlama öncelikle Milli Birliğinden taviz vermeden Dünya Türk Birliğine öncülük etmesikolaylaşsın.

HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.